Bölüm 3

169 13 4
                                    


Polis memurları acıdıkları dilenciyi 2 arka sokağa, aslan sokağına, bırakıp aheste aheste konuşarak geldikleri yöne doğru geri döndüler. Dilenci onların gitmesiyle beraber gülümsedi ve bir sokak arkaya, yani Kılıç Sokağı'na geçti. 25.ci binanın önünde durdu, etrafına dikkatlice bakıp kendisini kimsenin takip etmediğinden emin olduktan sonra binanın arkasına doğru yöneldi. Binanın arkasında bulunan merdivenlerden bodrum katına indi, cebindeki anahtarlığı çıkardı, yaklaşık 20 anahtarın içinden doğru olanı seçip kilidi açtı. İçeriye girip sürgüyü ardından kilitledi ve rahat bir nefes aldı. 'Şu an Tarık cayır cayır yanıyor olmalı' diye geçirdi aklından. Aptal polisler yıllardır aradıkları katili kendi elleriyle bırakmışlardı. Bunlar aklından geçince neşesi yerine geldi, kahkahalar atarak bodrumun köşesindeki duvara yürüdü. Duvarın önünde duran kalın tahta parçasını kenara itince karşısına bir kapı daha çıktı. Bu kapıyı da elindeki anahtarlıktan seçtiği doğru anahtarla açtı, içeri girdikten sonra önce tahtayı önüne çekti, arkasından kapıyı tekrar kilitledi.

Katilin 2.ci gizli odası işte burasıydı: Yaklaşık 20 metre kare bir oda, sol köşede ufak bir banyo, lavabo ve ayna bulunmaktaydı. Sağ köşede ise bir şifoniyer, içi buz dolu bir kap ve birkaç ayakkabı vardı. Katil önce tamamen soyundu, şifoniyerin ilk çekmecesinden çıkardığı havluyu da yanına alarak tehlikeden kurtulmanın verdiği rahatlıkla sıcak bir duş aldı. Üzerindeki pisliği iyice attı. Ardından kurlandı ve tekrar şifoniyere yönelip bir makas, traş makinesi, köpük, jilet ve vesikalık bir resim çıkardı. Sakalları öylesine uzamıştı ki direk makineye veya jilete vurması imkansızdı. Bu yüzden makasla 2 sene boyunca uzattığı sakallarını kesti ve sonrasında traş bıçağı ve jiletle ufak düzeltmeler yaptı. Sakallarını resimdeki adama iyice benzettikten emin olunca saçlarına geçti. Bunların da sakallardan kalır yanı yoktu doğrusu. Omzuna kadar gelen saçlarını resimdekine uygun şekilde kısalttı. Resimdeki adama benzediğine kanaat getirince kıyafatleri giydi. En son rütüş olarak sahte, 0 numara gözlükleri de taktı; artık hazırdı. Şimdi saçlarının yanları ve arkası kısa, önleri uzun, top sakallı, gözlüklü, mülayim bir kişi olan 'Levent'e çok benzemişti. Ayrıca Levent çok arkadaşı olmayan ve ailesi ile pek sık görüşmeyen birisiydi, yani katil için tam kılığına girilebilecek bir potansiyele sahipti. Bundan böyle katilin bir süreliğine adı Levent'ti, buna bir an önce alışsa iyi olurdu. Adamın cüzdanını ve telefonunu da unutmadan hemen cebine koydu. Odanın sol köşesindeki buzlu kabın kapağını sıkıca kapatıp yanına aldı. Gönül rahatlığıyla ayakkabılarını giydi, anahtarlardan buraya ait olanları bodrum kapısının üstüne saklayıp geldiği yoldan aynı şekilde dışarı çıktı.

Artık yepyeni birisi, Levent olarak Sokakta yürürken öylesine rahattı ki yarım saat önceki dilenciyle bu adamın aynı kişi olduğunu hiç kimse anlayamazdı. Hatta yürürken onu arka sokaklara bırakan 2 polis kendisine 'Buralarda bir dilenci gördünüz mü ?' diye sordu. Katil kendisini gerçekte kim olduğunu anlamamalarına sırıtarak gittiği yönün tersini gösterdi. Polisler aradıkları dilencinin kılık değiştirip karşılarındaki adama dönüştüğünü anlayamadan yürüyüp gittiler. Katil de aynı polisleri 2. kez aptal yerine koymanın verdiği zevkle aheste aheste yürümeye devam etti.

2 sene pislik içerisinde yaşamanın ardından nihayet rahatça ortalıkta dolaşabiliyordu. Burnundan uzun bir nefes çekti, uzun zamandır bu kadar huzurlu olmamıştı. Deli bir dilenci rolü yaparken insanlara kılık değiştirdiğini belli etmemek için çoğu zaman kendisini itip kakmalarına, dalga geçmelerine, hatta bazen dövmelerine bile göz yummuştu. 2 seneye varan bu kamufile döneminden sonra tekrar kılık değiştirip normal bir vatandaş olmuştu. Şimdi insanların gözünde ne bir katil ne de pis bir dilenci olarak gözüküyordu. Yanından geçen insanlar onun karanlık tarafını bilmeden yanından geçiyor, onu da kendilerinden biri zannediyorlardı. Katil yaklaşık 15 dakika yürüdükten sonra üzeri örtülü bir arabanın önünde durdu. Örtüyü kaldırdı, elini ceketinin cebine atıp önceden koyduğu araba anahtarını çıkardı. Arabaya bindi, kontağı cevirip çalıştırdıktan sonra gaza bastı ve gideceği yere doğru hızla yol aldı. Şu ana kadar her şey planına uygun gitmişti, bundan sonra da öyle olmaması için bir sebep yoktu.

Aramızdaki KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin