Aramızdaki Katil

Bölüm 9

Komiser Yardımcısı Fuat her sabah olduğu gibi içinde davayı çözmeye dair yepyeni bir umutla uyandı. Aradan 6 sessiz ay geçmiş, bu süre zarfında katilden ses seda çıkmamıştı. Ses çıkmamıştı evet, ancak bu davadan vazgeçmesi için yeterli değildi. Katil ile ilgili her gün başka bir teori üretiyor ve her gün sağlam temele koyamadığı teorilerini kendi kendine çürütüyordu. Örneğin başlarda katilin öldüreceği kişileri önceden belirlemediğini, rastgele seçtiğini düşünmüştü. Fakat sonradan katilin her hareketini planladığını ve kimi öldürüp kimi öldürmeyeceğini özenle seçtiğini fark etmişti. Hala yorum yapamadığı kaçırmalar, cinayetler olsa da hepsini aydınlatacağına olan inancı tamdı. Aslında bu fikir aklını sürekli kurcalamaktaydı. Bütün kurbanlar için genelleneme yapamasa da katil bir kısmını belki de günler, haftalar öncesinden planlayarak kaçırmış ve onlardan azami derecede yararlandıktan sonra canlarını almıştı. Yani bir nevi katil kurbanlarını gelecek kurbanları için, yakalanmamak için, kısacası kendi yararı için kullanıyordu. İşte son zamanlarda Komiser Yardımcısı Fuat belli olan kurbanlar ve kurban olma ihtimali yüksek, kaçırılmış insanlar üzerinde bu ihtimali gözden geçiriyordu. Esasında bu fikrinde yalnız da değildi, çünkü Komiser Yavuz gecelerdir aynı fikir üzerinde kafa patlatmaktaydı.

Komiser Yardımcısı Fuat arabasıyla merkeze gelirken bilinen kurbanların mesleklerini, cinsiyetlerini, özelliklerini aklından tekrar tekrar geçirdi. Bir yerlerde hata yaptığının, bir yeri gözden kaçırdığının farkındaydı. Zira özellikle katilin parmak izinin kayıtlarda olmaması inanılabilecek bir durum değildi gerçekten de. Bu işin içinde bir iş vardı, ama neydi ? Fuat bu fikirlerle yolu geçirdi, arabayı park ederken hala katilin kurbanlarını kafasından tarıyordu. Arabadan indi, kapıyı kilitleyip merkezin dış kapısından içeri girdi. Etrafta dolanan polis memurlarına başıyla selam vererek kendi odasına doğru ilerledi. Cebinden çıkardığı anahtarı Başkomiser Zafer ve Komiser Yavuz ile ortak kullandığı odanın kapısına soktu, kapı kilitli değildi. 'Off, yine mi ya ?' diye içinden geçirdi Fuat, 'Yine mi geceyi burada geçirdin Yavuz ?' Fuat kapıyı hafifçe aralayarak içeri baktı: Komiser Yavuz'un masasında uyuyakaldığını görünce tahminlerinin doğru olduğunu anladı. Kendisinden hiç hoşnut olmayan, her bulduğu fırsatta da laf sokan bu adama sıcak bakamıyordu. Başına kötü şeyler geldiğini ve bundan dolayı kendisine ters davrandığını biliyordu. Yine de aylardır Fuat'a yaptıkları hoş şeyler de değildi. Bu yüzden odadan içeri girdikten sonra kapıyı yavaşça kapatmak yerine biraz sert çarpıverdi. Bu sesle irkilen Komiser Yavuz başını şaşkın yüz ifadesiyle korkarak kaldırdı. Rüyasında katilin kurbanlarından Tarık'ı yanarken görmüştü. Bu nedenle de pek olumlu uyandığı söylenemezdi. Zaten haftalardır aynı kabusu görüyordu: Tarık'ı kurtarmaya çalışıyordu, lakin her seferinde yanmasına engel olamıyor ve zavallı adamın cansız bedenini avuçlarının arasına alıyordu. Bu sefer daha adam yanarken uyandırılmıştı, bunun için sinirli olduğu her halinden de belli oluyordu. Başını kaldırınca yorgun yüzü ortaya çıkmıştı: Bir gözü hala kapalı olan Komiser Yavuz'un sakalları uzamış, saçları da birbirine karışmaya yüz tutmuştu. Günlerdir bu odadan neredeyse hiç çıkmıyor, katil ile ilgili en ufak ipuçlarını, bilgileri araştırıyordu. Dün gece de daha önceki geceler gibi uykusuz kalmış, ancak en azından kafasında Başkomiser Zafer'e sunacağı bir teori üretebilmişti. Bu nedenle başını ilk kaldırdığında gelenin Başkomiser Zafer olmasını ummuştu. Fakat karşısındaki hiç de sevmediği iş arkadaşı Komiser Yardımcısı Fuat'tı. Fuat komiserinin uyandığını görünce istemeye istemeye, nezaketen gülümsedi:

- Günaydın.

Komiser Yavuz ise suratını astı ve tek kelime bile etmeden başını koluna tekrar yaslayıp uykusuna devam etmeye karar verdi. Lakin Fuat bu hareketten ziyadesiyle rahatsız olmuştu. Bu durumda Yavuz'u rahat bırakmayı düşünmüyordu. Ağır adımlarla Komiser Yavuz'un sağ çaprazında bulunan masasına yöneldi, koltuğunu çekerek oturdu. Komiserine gözlerini tekrar kilitledi, ses tonunu gürleştirdi: