- 11 -

1.8K 84 9
                                    

100 kişi olmuşuz çok mutluyum. İnşallah daha da büyüyeceğiz.

İyi okumalar...

- BADE -

İçimde bir korku vardı. Cidden neden bunları ben yaşamak zorundaydım ki. O adam kim di mesela? Neden rüyamda gördüm? Kafam da daha ne sorular vardı. Şuan okulda öğle yemeği için kantine inmiştik. Of'layıp önümdeki tostu yemeğe devam ettim. O gün kantinde üstüme gittiğim kızın adı Esin'miş çok güzel bir kız. Yunus'lada bu aralar yakınlar gözümden kaçmadı değil. Kızdan özür dilemiştim oda beni anlayışla karşılayıp önemli olmadığını söylemişti. Kıza kanım ısınmıştı. Artık oda çetedendi. Demir'le aramız biraz daha iyiydi. Yani iyiydi işte. Onu gördüğümde heyecan oluşması dışında herşey kontrol altındaydı. Okullar yarın ara tatile giriyordu. Zil çaldığında sınıfa doğru adımladım. Ders Demir'e ydi. Hemen sınıfa çıkıp sıralarımıza oturduk. Esin Yunus'la oturuyordu. Ömer için bizim arkamıza ayrı bir masa getirmiştik. Didem bize dönüp.

"kanka çıkışta avm'ye gidelim mi?" dedi. Biz hepimiz onayladık ve sınıfın kapısı açıldı. İçeri tüm yakışıklılığı ile Demir girdi. Derin bir iç çektim. Sonra yaptığımın farkına varıp kendimi toparladım ve hemen ayağa kalktım. Selamlaşma faslı bitince Demir bana bakıp göz kırptı.

Bana.

Göz.

Kırptı.

Kalbim göğüs kafesimi zorluyordu. Nefes alış verilerim hızlanmıştı. Bende istemsizce ona gülümsedim. Ve yedirme oturdum. Tüm yavşaklılığı ile Berrin konuştu.

" nasılsınız hocağğam" ya ben bu kızı cidden yolarım.

" sen konuşana kadar harikaydı Berriğğin" dedim onu taklit ederek. Sınıftakiler kahakaha boğulurken ben Berrin'e sırıtıyordum. O ise sinirden kıpkırmızı olmuştu. Demir'e baktığımda sırıttığını gördüm. Sırıt sen zaten! Hoşuna gidiyo pisliğin!

Demir masaya vurup sınıfı susturdu ve ders işlemeye başladı. O kadar keyifliydim ki şuan. Berrin'in surat ifadesi beni çok mutlu etmişti. Peki neden böyle birşey demiştim? İşte bu sorunun cevabını veremiyordum. Bende boş verip derse odaklandım. Daha çok Demir'e.

****

Keyifli bir Tarih dersi sonrası tenefüs olmuştu. Yunus ve Esin kantine gitmişlerdi. Bizde oturmuş avm de ne yapacağımızı konuşuyorduk. Yunus ve Esin sınıfa girdiler. Gülerek! Aman allahım neler oluyor? Bu dedikoduyu nasıl kaçırırım. Avm de kesinlikle Esin'i sıkıştırmalıyım. Sinsice güldüm ve önüme döndüm.

Sıkıcı geçen diğer dersler sonucu okul çıkışı olmuştu ve biz okulda çıkmış avm ye gidiyorduk. İlk sinema sonra alışveriş daha sonra ise yemek yiyip evlere dağılıcaktık. Esin'in annesi zorlayınca Yunus konulup iki dakika da izni kapmıştı. Derhal öğrenmeliyim bu olayı. Filmi seçip izlemek için salona girdik. Seçtiğimiz film komedi idi. Reklamlar dan sonra film başladı ve izlemeye başladık. Film bitince alışveriş yapmak için gezmeye başladık. Bir süre şey almıştık ve ayaklarınıza kara sular inmişti. Hemen kendimizi yemek bölümüne attık ve hamburger yemeğe karar verdik. Burger King'in paraya gelince hepimiz en büyüğünden sipariş ettik. Siparişlerimiz gelince yemeklere gömüldük. Bir güzel yemeklerimizi yedik ve telefonum çaldı. Arayan ' kerem abim' di hemen açtım.

" alo"

" nerdesiniz siz! Ne kadar korktuk haberin var mı Bade! Tamam bu zamana kadar yanında olamamış olabiliriz ama bize haber verseydin be güzelim! Bu kadar mı hatrımız yok sende Bade! O zaman kusura bakma ben sizi rahatsız etmiyim iyi eğlenceler!" diyip telefonu suratıma kapattı. Ben telefonun siyah ekranına bakakaldım. İçimi bir anda pişmanlık kapladı. Ben hiç düşünmemiştim ve onları aşırı derecede kırmıştım. Gözlerim dolmuştu. Hemen ayaklandım ve avm den çıktım. Oradan bir taksi çevirip bindim. Evin adresini verdim ve arama yaslandım.

Eve geldiğimizde parayı uzattım ve taksiden indim. Arkadan bir taksi daha geldi ve bu gelenler çeteydi. Vakit kaybetmeden eve adımladım. Kapıyı çaldım ve kapıyı Rümeyse teyze açtı. Hemen içeri girdim. Abimler içeride yoktu. Yukarı çalışma odasına çıktım. Hepsi oradaydı ve kendilerini dosyaya adamışlardı. Yutkundum ne diyeceğimi bilmiyordum. Kapıyı tık tıkladım ve içeri girdim. Hepsi kafasını kaldırdı. Kızarmış gözleri içimi parçalamıştı. Bana ifadesiz baktılar. Bu benim ağlama isteğimi arttırmıştı. Gözlemi ellerime indirdim.

" özür dilerim" dedim. Sesim ağlamak üzere olduğum için boğuk çıkmıştı. Dişlerimi dudağıma geçirdim. Cidden mi Bade? ' özür dilerim mi?' diyin kafasını yaşıyorsun. Kendimi azarlamayı sonraya bıraktım. Arkamdaki haraketlilik ile arkamı döndüm. Arkamda ki kişi uzun olduğu için kafanı yukarı kaldırdım. Arkamda Demir vardı. O aksine bana gülümsüyordu. Bende gülümsedim. Omuzlarımdan tutup beni içeri soktu ve kapıyı kapattı. Şuan odada ben ve abimler vardı.

" ne oldu" dedi Burak abim buz gibi sesle. Gözyaşım aktığında silmekle uğraşmadım. Abimlerin surat ifadesi yumuşadı.

" ben gerçekten özür dilerim. Ben - ben düşünemedim. Hemen arardım ama aklımdan çıkmış. Bi anda karar alınınca aklıma gelmedi" dedim ağlayarak. Onlar ayaklandı ve yanıma geldiler. Sarılınca içim huzurla doldu. Bende onlara sıkıca sarıldım.

Aşağı indiğimizde çete içeride oturuyordu. Esin ve Yunus telefonda bişeye bakıp kıkırdıyorlardı. Artık dayanamadım.

" siz hayırdır?" dedim sırıtarak. İkiside kafayı telefondan kaldırdı ve suratımıza boş boş baktılar sonra Esin kızarmaya başladı. Yunus ise bana yastık fırlattı.

" hayı yani Yunus yenge varsa söylede bilek" dedim hala sırıtıyordum. Biz kahkahalara boğulurken Esin kızarıyor, Yunus ise Esin'e bakıp sırıtıyordu. Tamam anladık hoşlanıyorlar birbirlerinden.

" farkındasınız bugün olaysız atlattım" dedim. Hepsi güldü kapı çaldı ve Rümeyse teyze içerir elinle mektupla girdi.

" ben senin şom ağzına kürekle vurayım Bade" dedi Ömer.

°°°°°°°

Acaba mektupta ne yazıyor.

Yavaş yavaş olaylar çözülecek.

Karakterleri vermelimiyim?

İyi okumalar...

YAĞMUR KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin