- 26 -

924 56 10
                                    

Yeni bir bölüm.

İnşallah beğenirsiniz. Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum.

İyi okumalar....

- BADE -

Eve girdik ve incelemeye başladık. Ev çok güzeldi. Tam karşıda merdivenler vardı. Merdivenlerin sağında ve solunda birer oda vardı. Sol tarafta iki sağ tarafta üç kapı vardı. Asya'nın beni götürdüğü oda sol taraftaki arkaya doğru kalan odaydı. Sanem bana dönüp " üst katı inceleyelim" dedi. Sanem'i başımla onayladım ve birlikte üst kata çıktık. Üst katta sağ koridor da iki sol koridorda da iki kapı vardı.

" ben sağ tarafa gidiyim" dedi Sanem.

" ben de sol tarafa bakıyım"

İkimizde ayrıldık ve ben ilk odaya girdim. Burası yatak odasıydı. Yatağın iki yanında komidin vardı ve o komidinlerin üstünde birer fotoğraf. Biri annem ve babamın sarılmış haliydi. Diğeri ise annem ve babamın düğün fotoğrafıydı. Annem kameraya gülümserken babam anneme bakıp gülümsüyordu. Güldüm.

Gardobu açtım ve içine baktım. İçinde çeşit çeşit elbiseler vardı. Burnuma annem değil de başka bir parfüm kokusu dolunca kaşlarım çatıldı. Parfümü değişikti sanırım. Elbiselerine dokundum. Dolabı kapattım ve odadan çıktım. Diğer odaya girdim. Burası çalışma odasıydı. Heryer kitap kapalıydı. Çalışma masasının yanına gittim ve sandalyeye oturdum. Masanın üstünde duran fotoğraf ile güldüm. Babam çalışıyordu annem de babamın arkasından sarılmış ne yaptığına bakıyordu. Gözlerimin dolmasını engelleyemiyordum.

Arkamı döndüm ve kitaplardan birini indirdim. Kitap'tan bir tane kamera çıktı ve gözlerimi taradı sonra şöyle bir ses duyuldu.

" hoşgeldiniz Bade hanım "

Bu şey benim adımı nereden biliyordu. Kitaplık ikiye ayrılıp açıldı. Gözlerim kocaman oldu. İçeri girdim ve bakındım. Burası filmlerdeki büyücülerin evlerine benziyordu. Işığı açtım. Kitaplara baktığımda büyü kitaplarıyla doluydu. Geri geri yürüdüm. Hayır! İmkansız!

Ortada duran masada bişeyler vardı. Gidip baktım. Mum ve bir kitap vardı. İşaretli bir yer vardı. Kitabı açtım. Sayfası yırtılmıştı. Bu sayfayı kim yırtmıştı? Bu soruyu bir kenara bıraktım. Sanem yanıma gelmişti. " oha?!" dedi. Güldüm.

" bak ne buldum. Yırtılmış bir sayfa" anında başım ona döndü. Elindeki kağıdı alınca bişeyler yazıyordu ama silikti. Oflayarak başımı eğdim. " bide bunu" dedi ve bana o bilekliği uzattı.

" bu o bileklik" dedim. Kafasını salladı. Bilekliği elime alınca baktım. Taşı özel yapım gibi duruyordu. Taş çok ama çok güzeldi. Cidden bu bilekliğin mor halini çok merak ediyordum. Bileğime taktım.

" nerede buldun bunu"

" bilmem ama sanırım Kerem'e ait bir kutuda"

" kutu mu?"

" evet hatta yanıktı."

Telefonum çalınca arayan kişiye baktım.

~ gıcık ~

- Efendim

- Neredesin sen?!

- Çok uzun hikaye gelince anlatsam

- Bade neredeysen hemen eve geliyorsun. Meşgulsün falan inan umurumda değil

- Tamam biraz sakin ol

- Bana sakin ol deme. Eve gel. Hemen!

Telefon suratıma kapanınca suratımı buruşturup Sanem'e döndüm. O da büyük ihtimalle Kerem abimle konuşuyordu daha çok konuşamıyordu çünkü karşı taraf bağırıyordu. Telefonu kapatıp yanıma geldi.

YAĞMUR KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin