- 29 -

910 50 6
                                    



" Bade dur bi......Bade dur destek olayım.....yavaş in"

" Ya Demir" susup bana döndü. Ağladı ağlayacaktım. " Beni strese sokup durma" dedim sinirle. Bana mahçup bir şekilde baktı.

" Özür dilerim karıcım. Benim amacım zarar görmemem seni strese sokmak hayatımda yapacağım en son şeylerinden biri bile değil." dedi. Ne mi oluyor? Hemen açıklıyım. Hamileliğimin 9. Ayındaydım ve Demir benden de panik yapıp yardımsız hiç bir yere göndermiyordu. Bu durum birazcık da olsa hoşuma gitsede ama artık çok sıkmıştı. Bu korkusu benim düştüğüm zaman başlamıştı. Ayağım takıldı ve sırt üstü yere düşmüştüm. Tabi ki çığlık atmıştım. Demir korkuyla beni kucağına alıp hastaneye götürmüştü. Allahtan bebeğim iyiydi. O günden sonra Demir beni hiç yanlız bırakmadı.

Şirkete gitmiyordu. Abimler de zaten Demir'e hak verip onun şirkete gelmesini istemiyorlardı. Şimdi de en küçük bir şeyde korkuyordu. Ne kadar çaktırmasamda bende çok korkuyordum. Gülümseyerek Demir'in mahçup yüzüne baktım. Elimle saçlarını karıştırdım. Gülümseyerek bana baktı.

Bu hamilelik döneminde Demir'e eziyet etmiştim resmen. Bir şeye aşerince adamlar alıp geliyordu ama ben yemeyip başka bir şey istiyordum. Bu nedenle Demir bana belli etmese de sinir krizleri geçiriyordu.

Karnıma giren sancıyla elimi karnıma koydum. Demir'in gözleri bana döndü. Suyum geldiğinde gözlerim kocaman oldu ve çığlık attım. Demir panikten ne yapacağını şaşırmıştı. " Demir suyum geldi. Demir kızımız doğuyor" dedim. Gözleri kocaman oldu. Hemen beni kucağına aldı ve arabaya bindirdi.

Hastaneye giderken abimler aramıştı. Ben hem çığlık atıp hem de Demir'e bağırıp çağırıyordum. O da ' Haklısın hayatım. Derin derin nefesler' diyerek arabayı sürüyordu. Sonunda hastaneye gelince arabadan indi ve benim tarafıma geçti. Kapıyı açıp beni kucağına aldı. Hastaneye hızla girdi. " Karım doğum yapıyo. Yardım edin" diye bağırdı. Beni hemen bir sedyeye aldılar ve götürmeye başladılar.

Demir elimi tutuyordu. Doğum haneye gelince beni içeri aldılar Demir dışarı da kaldı.

*

Heyecanla Kızımızı bekliyorduk. Doğum başarılı bir şekilde geçmişti. Kızımız da bende çok sağlıklıydık. Demir'in davranışlarını abimler anlatınca kahkaha atmıştım. Ben doğum hanedeyken hastaneyi birbirine katmış ve heyecandan bir o yana bir bu yana gidiyormuş. Demir ise göz devirmişti. Sanem de heyecandan doğrucam deyip duruyordu. Bu da Kerem abimin telaş yapmasına sebeb oluyordu. Onların bu haline gülüyorduk.

Sonunda kızım gelince kucağıma aldım. Alnını öpüp kokusunu içime çektim. Çok güzeldi. Demir'e vermek istediğimde düşürmekten korktuğunu söylemişti. Ben kızımızı Demir'e verince o da alnından öptü. Geri bana verdiğinde gülümseyerek Demir'e döndüm. O da bize gülümseyerek bakıyordu. " Fotoğraf zamanı" demişti Hale. Demir kolunu omzuma atmıştı. Elimin üstüne elimi koydu. Ve gülümseyerek kameraya baktık. Fotoğrafı çekince isim mevzusu açıldı.

" Bence Arzu olsun" dedi Yaren.

" Hayır bence Selin olsun" dedi Hale.

" Bence de Lale olmalı" dedi Sanem.

" Bence buna Bade karar versin" dedi Demir.

" Aymira olsun" dedim. " Anlamı ne?" dedi Kerem abim. " Ayın etrafındaki kızıllık" dedim. Hepsi kafasını salladı.

Kızımız Aymira.

****

" Koşmasana be  kızım" dedim. " Çocuk o aşkım Bırak koşsun" dedi Demir. " Bir yerini yaralarsa karışmam" dedim ve mutfağa geri döndüm. Kızımız şuan 4 yaşındaydı ve herşey çok güzeldi. Herkes çok mutluydu. Tabi bu 4 sene içinde çok şey değişmişti. Sanem ve Kerem abimin de bir kızı olmuş ve adını Lale koymuşlardı. Hale'nin de ikizleri olmuştu. Bir kız biri erkek. Soner ve Selin. Yaren'nin ise bir oğlu olmuştu. Caner. Hepimiz çok mutluyduk. Bugün Aymira'nın doğum günüydü ama o unuttuğumuzu sanıyordu. Aymira için çilekli pasta yapmıştım. En sevdiği meyve çilekti.

Mutfağı topladıktan sonra içeri geçip oturdum. Demir de koltukta oturmuş maç özeti izliyordu. Göz devirdim. Aymira koşarak yanımıza geldi. İkimizin de bakışı kızımıza döndü. " Anne ve baba size biy şey söyyiye soyabiyiy miyim? " daha ' r' vr ' l' kelimelerini doğru düzgün söyleyemiyordu. " Söyle babam" dedi Demir.

" Bugün bence çok Özey biy gün" dedi gülerek. Sırıtarak Demir'e baktım. " Nasıl yani annecim?" dedim anlamamış gibi. " Anne nası ya! Bugün çok özey biy gün" dedi sitem ederek. " Allah allah" dedi Demir. Aymira kollarını göğsünde birleştirdi ve dudağını büzüp oyuncaklarının yanına gitti. Sessizce gülmeye başladım. Demir bana bakıyordu. " Bir şey mi oldu?" dedim. " Aymira'nın gülüşü aynı sen" dedi. Yanaklarım kızarmış bir şekilde öncee döndüm. Demir bana sarılınca bende ona sarıldım.

*

Herkes bize gelmişti. Aymira'yı yanımıza çağırdık ve bize merakla bakmaya başladı. Masaya koyduğumuz pastanın önünden çekildik. " İyi ki doğdun Aymira" demeye başladık. Yüzünü komik bir ifadeye çevirip güldü. Ellerini çırptı ve Demir ile bana sarıldı. " Dilek tut bakalım meleğim" dedi Demir. Aymira hevesle başını salladı ve pastanın başına geçti. Ellerini birbirine kenetledi ve gözlerini kapattı. Gözlerini açtıktan sonra mumları üfledi. Hepimiz gülüp alkışladık. Aymira da alkışladı. Bu haline kahkaha attık.

" Dileğin ne bakalım dayısının gülü" dedi Sarp abim. " Oymaz dayı Söyyeysem Geyçek oymaz" dedi. " Hediye zamanı" dedi Sanem. İlk olarak Sarp abim ve Yaren verdi.

Sarp abim, yeni çıkan tablet verdi. Yaren, en çok istediği şeyi almış barbie.

Burak abim, uğur böcekli bir ayakkabı almış. Hale, çilek kız tişörtü almış.

Kerem abim, üstünde ' Aymira' yazan bir künye almış. Sanem, ucunda çilek olan bir küpe almış.

Sıra bizdeydi. Demir, koskocaman bir panda almış. Ben, bende bir kutu çıkarttım.

" Ama anne bu biy kutu" dedi. Herkes merakla bana baktı. " Evet benim güzel kızım bu bir kutu ama içinde bulunan şey çok değerli bu kutuyu şimdi açıp içine bakıcaz ama almak yok tamam mı?" kafasını salladı ve devam ettim " Bu kutu da babanla tanışmamdan bu zamana kadar çekindiğimiz fotoğraflar var. Seninde fotoğrafların var bu şekilde biriktiriyorum " dedim.

" Peki anne ben bu kutuyu ne zaman ayıcam " dedi.

" Büyüyünce söylerim " dedim gülerek. Hediyeler bir kenara koyuldu ve pastaları kesmek için mutfağa gittim. Yanıma Demir geldi. Burnumu çektiğimde beni kendisine çevirdi." Sevgilim ne oldu? " dedi yanağımı okşayarak." Duygulandım Demir. Bu 4 yıl nasıl geçti hiç anlamadım hala kucağıma ilk gelişi aklımda." dedim yine burnumu çekerek. Gülüp bana sarıldı. Bende sarıldım. " Güzelim sen ne ara bu kadar duygusal oldun" dedi gülerek. " ikinci çocuğa hamile kalınca" dedim. Saçımı okşayan eli durdu. Benden ayrılıp yüzüme baktı. Ciddi olup ol aldığımı anlamak ister gibiydi. Gülümsedim. Beni kucağına alıp sarıldı.

Pastaları kestim ve içeriye götürdük. Herkes yerken Demir herşeyi söylemişti. Herkes gülümseyerek bana sarıldı. Asıl konu bunu Aymira'ya söylesem nasıl bir tepki verirdi. Çocuklar yanımıza geldi. Çocuklar sessiz olunca Aymira'yı yanıma çağırdım ve derin bir nefes aldım. Herkes bize bakıyordu.

" Güzel kızım. Şimdi şöyle ki sen büyüdün öyle değil mi?" kafasını salladı " Heh işte. Bizde dedik ki bizim kızımız büyüdü ve artık abla olması gerek. Senin bir kardeşin olucak Aymira" dedim. Herkes Aymira'ya baktı. Tepkisini çözmeye çalışıyorduk. Bir anda koltuğa çıktı ve dediği şey şoka uğramamızı sebeb oldu.

" Dileğim gerçek oldu"

°°°°°

Evet finale geldik. Bir sonraki bölüm final olucak.

İyi okumalar...


YAĞMUR KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin