1.Karşılaşma

40.4K 1K 45
                                    

Esra televizyona kilitlenmiş olan arkadaşının dikkatini çekmek için uğraşıyordu dakikalardır. Sonunda reklamlar başladı ve Hayal Esra'ya "Ne var ya? İki saattir yapmadığın şebeklik kalmadı." diye söylendi.

Esra arkadaşını alkışladı. "Bravo yani, iki saattir burada ilgini çekebilmem için beni maymuna çevirdiğini fark edebildin. Kitabın basıldığından beri bir havalardasın sen. Sahi kaç sattı şimdiye kadar?" Reklamlar bitmeden arkadaşının konuşmaya dalıp programı izlemesini engellemek istiyordu. Hayal anlamsız bir şekilde omuz silkti. "Bilmiyorum Esra gerçekten." dedi ilgisizce. Esra arkadaşının bu kadar hülyalarda olmasının nedenini biliyordu. O adam... İsmi ona gerçekten bir hayal alemi bahşetmişçesine davranıyordu o adam söz konusu olduğunda. Ağzından adı düşmüyordu. İzin verseler her an her dakika o adamdan konuşabilirdi. Onun bu hayranlığına bir türlü anlam veremiyordu.

"Of Hayal ya ne buluyorsun şu adamda bilmem ki..." dedi iyice çileden çıkmış bir şekilde. "Demir Aras... isminde meymenet yok bir kere. Demir kızım adamın ismi, buz gibi bakıyor görmüyor musun?" Hayal bu konuşmayı kaçıncı kez duyduğunu bilmiyordu. Ezberlemişti artık tüm bu sözleri. Sadece gözlerini devirip programı izlemeye devam etti. Esra önünde dikiliyor diye neredeyse dibine girmişti televizyonun. Utanmasa kucağına alıp izleyecekti. Hoş televizyon büyük olmasa onu da denerdi.

Esra arkadaşının bir kez daha hayattan soyutlandığını görünce iç geçirdi. Hayal aslında aklı başında bir kızdı ama söz konusu Demir olunca hayat duruyordu sanki. Ona karşı kendini fazlasıyla yakın hissediyor olmalıydı. Yoksa dur durak bilmeden bu adamın hayatıyla ilgili şeyler öğrenmeye çalışmazdı. Onunla ilgili öğrendiklerini yazdığı not defteri bile vardı. Hiç tanımadığı bir müzisyene nasıl böyle bağlanabildiğini bir türlü anlayamıyordu. Belki de onun bilmediği bir büyüsü vardı şarkılarındaki notaların. Hayal'e özel bir büyü.

Hayal birkaç ay önce katıldığı bir yarışmayı kazanmış ve kitabını bastırmak için yayıneviyle anlaşma yapmıştı. Ve Hayal bilmese bile Esra kitabın kaç sattığını biliyordu. 10 milyon... Kitap okuma seviyesi düşük bir ülkede bu kız bunu başarmıştı işte. Ama şimdi televizyona kilitlenmişti ve hayatı boyunca hiç konuşmadığı bir adama aşıktı. Aşıktı evet, hiç tanımadığı -yani yüz yüze yoksa onun hakkında ne bok varsa biliyordu tabi- konuşmadığı birine aşıktı.

Program bitince Hayal gözlerini ovuşturarak arkadaşına baktı. "Senin yüzünden gözlerim bozulacak." diye söylendi. Esra cevap vermediğine göre yine küsmüştü. Hayal onu nasıl eski haline getireceğini çok biliyordu. "Canım da nasıl kestaneli pasta çekti, anlatamam. Ben pasta alacağım sen de ister misin?" dedi göz ucuyla Esra'nın hareketlerini izleyerek. Tam Hayal gitmek için ayağa kalkmıştı ki. "Kestaneli pasta mı? Ben çikolatalı severim bir kere." dedi Esra. Hayal arkadaşının bu çocukça hallerine gülerken telefonu çaldı. 

Hayal çalan telefonunu açmaya giderken Esra Hayal'in hep aynı taktikle onu kandırdığını düşündü. Nasıl yapıyordu bilmiyordu ama her defasında onu çocuk yerine koyup kandırıyordu. Geçen sefer de "Patlıcanlı dondurma çok güzelmiş." demişti. Esra yemek konusunda bildiklerinin dışına çıkmayı pek sevmezdi. Hayal de tam tersi yeni yeni tatlar denemeyi severdi. Esra arkadaşının konuşurken renginin değiştiğini fark etti birden. Hayal telefonu kapatmıştı ama hala elinde tutuyordu yüzü grileşmişti. Esra onu kolundan tuttuğu sırada Hayal'in telefonu elinden kayıp düştü.

Esra arkadaşına ne diyeceğini bilemez şekilde bakarken Hayal birden kahkahalarla gülmeye başladı. Bu kıza bir şey olmuş olmalıydı. Neden böyle tepki veriyordu? Önce şok olmuştu, şimdi de gülüyordu. "Ne oldu?" dedi Esra sonunda dayanamayarak. Hayal sakinleşmeye çalıştı bir süre. Sonra arkadaşına sarıldı. "Beni yarın bir TV programına davet ediyorlar." dedi sevinçle. Esra sinirle arkadaşına baktı. "Söylesene kızım sana bir şey oldu sandım."

En Büyük Hayalimdin Sen -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin