Bölüm 26

2.2K 191 100
                                    

Jin'in benim ışıltım olmasının ertesi gününde Jungkook ve Jimin'i okulda karşıma alıp onlara önemli bir şey anlatacağımı söylemiştim. Böylelikle onları öğle teneffüsünde okulun dışındaki masalara getirmiştim. Jimin'in yol boyunca sürekli söyleyeceğim şey hakkında ipucu istemesi dışında her şey yolunda gitmişti.

Birazdan söyleyeceğim şeye Jimin'in aşırı şaşıracağından emindim ve bundan çok da keyif alacaktım. Çünkü bana Jin'den sürekli uzak durmamı söyleyen kendisiydi ve bunu fark etmese bile sinir olmamı sağlamıştı. Ayrıca kendisi yine fark etmese de Jin'e karşı yapmamam gereken şeyleri söyleyen içgüdüm hep Jimin kılığındaydı.

Jungkook'a gelirsek, onun yüzü Jimin'e kıyasla daha endişeli ve gergin duruyordu sebebini anlamadığım bir şekilde. Sanki kötü bir haber söyleyeceğimden emindi.

''Pekala çocuklar, artık size söylememin zamanı geldi.''

Olayı daha da dramatikleştirerek ikisini zıvanadan çıkarttığımı biliyordum. Jimin hala söylemediğim ve lafı sürekli dolandırdığım için sabırsızlanıp koluma vurdu. ''Hadi söylesene şunu artık mankafa.''

Jimin üzerindeki hakimiyetimi sürdürmek, keyif vericiydi. Bana küfrettiği zaman gerçekten de heyecanlı olduğunu anlayabiliyordum.

Jungkook'la Jimin'e bir şey söylemeyip onlara teker teker baktığımda içimden üçe kadar saydım ve söyledim.

''Artık Jin'le sevgiliyiz!''

Bunu sesli bir şekilde söylediğimde Jungkook'la Jimin'in gözlerinin neredeyse yerinden fırlayacağına yemin edebilirdim.

Jimin sadece ''Ne?'' diyerek şaşkınlıktan öyle kalırken Jungkook da beni omzumdan tutup mutluluktan sarsıyordu. Benden daha mutlu bile olabilirdi. Tavşana benzeyen ön iki dişi ve diğer dişleri tam takım olarak meydandaydı.

''Nasıl olur bu Tae? Daha dün Jin'le tuvalette öyle konuşunca ''İşte şimdi sıçtık. Keşke sormasaydım bu soruyu çünkü Tae duydu.'' diye düşünmüştüm. Nasıl ikiniz sevgili oldunuz? Çabucak detaylarıyla anlat.''

Benim duyduklarım daha da şaşırtıcıydı. Asıl bomba Jungkook'daymış meğersem.

''Benim orada olduğumu biliyor muydun yani?''

''Evet!! Sen ''Hava alacağım.'' dedikten hemen sonra Jin'le salondan çıktık ama dışarıdaki merdivende seni göremedim. İçimden ne kadar hızlı çıkmış diye düşündüm hatta. Jin'le tuvalete gidelim diyip oraya geldiğimizde kabinin birisinden ses geldi. Bu sesin kaynağı ya sen, ya da orada yaşan bir hayalet olabilirdi ancak. Bu yüzden senin orada olduğunu hissettim.''

Jungkook'un ileride yapması gereken mesleğin dedektif ya da polis türü bir meslek olması artık kesinleşmiş olmalıydı. Gözlerinden hiçbir şey kaçmıyordu. Bu keskin duyularıyla her suçluyu yakalayabilirdi.

''O zaman Jin'e bilerek mi o soruyu sordun benim için?''

''Evet ama Jin'den öyle bir cevap duymayı hiç beklemiyordum. Ben daha çok aranızdaki şeyi hızlandırmak istemiştim ama ters teptiğini düşünüp hemen pişman oldum.''

''Yaptığın şey yüzünden pişman hissetme çünkü aramızdaki şeyi gerçekten de hızlandırmış olabilirsin. Baksana şu an sevgiliyiz.''

Jungkook'la konuşurken aramıza Jimin'in ''Bir dakika ya ne diyorsunuz siz?'' diye girmesiyle beraber Jungkook'la güldük. Bu masadaki herkes birbiri hakkında yeterince bilgiye sahip değildi çünkü. Birbirimize bombaları aynı anda sallamış gibiydik. Bu yüzden mutlu avanaklar gibi gülüyorduk ve durumun garipliği bizim için yeterli olmuştu.

Again and Again ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin