Bölüm 14

2.4K 231 67
                                    

6 dakika. 5 dakika. 4 dakika.

Birazdan öğle arasına gireceğimiz için derste anlatılanlara dikkatimi hiç veremiyordum. Aklım sürekli öğle arasındaki kulüp buluşmasına gidip duruyordu. Bugün ne yapacağımızı bilmediğimden, ne yapacağımızı düşünmek benim için daha da endişe verici olmuştu. İlk günden oyunculukla ilgili bir şey olur muydu emin değildim. Eğer benden oyunculuk sergilememi isterlerse bunu nasıl yapacağımı da pek bilmiyordum. Bu yüzden de oradakilerin gözü önünde küçük düşebilirdim. Aslında doğaçlama konusunda kendime azıcık güvenim olsa da kulübü düşününce kalbimin atışları hızlanıyordu.

Dersin bitimini haber veren zil çaldığında kendimi daha rahat hissedeceğimi düşünmüştüm ama aksine heyecanım şimdi daha da artmıştı. Ama tiyatro kulübüne gitmenin eğlenceli taraflarını düşünerek endişelerimi hafifletmeyi denemeye çalışmıştım. Daha önce hiç yapmadığım bir şeydi. Üstelik orada tek başıma olmayacaktım. Yanımda Jin ve Namjoon da olacaktı. Evet, düşününce orada Namjoon da olacaktı.

Aklıma Namjoon gelince gözümle benim sıramdan uzak mesafede kalan sırasına baktım. Namjoon sırasını Yoongi ile paylaşıyordu. Onların arkasında da tek başına oturan Hoseok vardı. Arka iki sırayı kendi özel bölgeleri yapmışlardı resmen.

Namjoon benim aksime oldukça rahat görünüyordu Yoongi ve Hoseok'la konuşurken. Üçünün arasında sadece Namjoon ile yakın sayılırdım. Yoongi ve Hoseok'la fazla sohbetim olmamıştı ama Hoseok oldukça sıcak bir çocuğa benziyordu. Fakat Hoseok'un aksine Yoongi ise oldukça soğuk görünüyordu. Dün masamıza Jungkook'la beraber geldiğinde bile bize soğuk davranmıştı. Genel olarak herkese öyleydi gerçi. Bu yüzden pek üstelememek gerekirdi.

Birazdan aşağı ineceğim için kulüp buluşmasından Namjoon'un haberi olup olmadığını merak etmiştim. Onun yanına gitse miydim gitmese miydim, bu konuda kararsızdım. Daha önce Namjoon'la sınıfta hiç konuşmamıştım çünkü. Namjoon'un bu buluşmadan haberi varsa ki, büyük ihtimalle olduğunu düşünüyordum, aşağı beraber inebilirdik. Haberi yoksa da ona söylemiş olurdum ki, bu da nazik bir davranış olurdu. Dün aramızda gergin bir hava yaşansa da, Jin'e çıkma teklifi etse de, bir arkadaşı olarak ona haber vermeliydim. Bu yüzden yanına gitmemin her türlü gerektiğine karar verdim.

Masamdaki dağınık kitapları ve defterleri düzelttikten sonra sıraların arasından geçerek Namjoon, Yoongi ve Hoseok'un yanına gittim. Benim geldiğimi fark eden ilk kişi Hoseok'tu. Ona bakarken içimden özür dilemeden edememiştim çünkü dün Jungkook'la olan buluşmasını bozan kişi bendim. Jungkook her ne kadar bir sorun olmayacağını söylese de. Ayrıca dünkü durumu ona tam olarak nasıl açıklamıştı bilemiyordum ama eğer bir gün yakınlaşırsak Hoseok'tan kesinlikle özür dileyecektim.

''Namjoon, selam.''

Ona seslendiğimi duyan Namjoon arkasını dönüp bana baktı. Ardından Yoongi de dikkatini bana verdi. Onların yanına gelmemi beklemiyorlardı, zaten onlarla hiç konuşmayan birisi olarak gayet normal bir durumdu.

Namjoon beni görünce yüz hatlarını yumuşatarak ''Taehyung selam!'' dedi. Bana karşı arkadaş canlısı davranmasına şaşırmıştım. Sanırım konu Jin olunca ikimiz de hırçınlaşıyorduk, onun dışında belki de iyi geçinebilirdik. Bu yüzden Namjoon'a hafif gülümseyerek ''Bugün öğle arasında tiyatro kulübünün buluşması varmış. Haberin var mı bilmiyorum ama söyleyeyim dedim sana.'' dedim. Namjoon da bana ''Ah, evet haberim var. Yine de teşekkür ederim. İstersen şimdi Jin'i de alıp gidelim.'' dedi. Ben de ''Tamam, olur.'' dedim.

Namjoon, Yoongi ve Hoseok'a veda ettikten sonra ben de onlara gülümseyerek görüşürüz demiştim. İkisi de bunu garip karşılamamıştı, onlar da bana karşılık vermişlerdi. Bu yüzden buna hafiften sevinmiştim. Sonuçta her zaman uzaktan izlediğim, ulaşamayacağımı sandığım kişiler bana karşılık veriyordu.

Again and Again ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin