Bölüm 27

1.9K 179 74
                                    

Okul çıkışından sonra Jin'le beraber otobüsteydik. Okul ile evlerimiz arasında fazla mesafe yoktu ama Jin'le aynı otobüste eve gitmek beni ekstradan mutlu ediyordu. Onunla evlerimizin birbirine olan mesafesini düşündüğümde aslında bu konuda pek bir fikrim yoktu. Sadece otobüste benden sonra indiğini biliyordum bu yüzden evini hiç görmemiştim. Çünkü son zamanlarda beni eve kadar bırakan Jin olmuştu.

Bu sebeple otobüste benim ineceğim durağa geldiğimizde ayağa kalkan Jin'i durdurdum. Sanki geldiğim yolu bilmiyormuşum gibi bana ''Geldik Tae.'' dedi.

Ona kafamı hayır anlamında salladığımda daha fazla ısrar etmeden yerine geri geçti. Benim bir şey yapmayı planladığımı gördüğü için bunu açıklamamı bekliyordu. Onu çok bekletmeden ''Bu sefer seni eve ben bırakacağım.'' dedim.

Buna itiraz edeceğini düşündüğüm için kendimi savunmaya hazırladım. Fakat Jin sadece ''Pekala.'' demekle yetinmişti. Bundan hatta hoşnut olmuş görünüyordu. Bu yüzden onu dürterek ''Bu kadar istediğini bilseydim daha önce sorardım.'' dedim.

Bakışlarını dışarıdan alıp bana döndürdüğünde ''Bir insanın sevgilisinin evini bilmek istemesi kadar normal bir şey olamaz herhalde.'' dedi. Beni ''sevgili'' olarak nitelendirmesi gülümsememe sebep olmuştu. Zaten öyle olduğumu biliyordum ama bunun sesli bir şekilde dile getirilmesi, özellikle Jin tarafından söylenmesi bambaşkaydı. Kelimelerin gücü gerçekten özeldi.

''Bana bir kere daha öyle seslenir misin?''

Jin beklemediğim bir şekilde bir süre düşündükten sonra bana kafasını olumsuz anlamda salladı. Bunu beni kışkırtmak istediği için yapmamıştı, gerçekten de söylemek istemiyordu. Fakat suratımın asıldığını görünce gözleriyle af diliyormuş gibi baktı bana.

''Böyle güzel kelimeleri gelişigüzel kullanarak onları değersizleştirmek istemiyorum Tae. Konu sen olduğunda bunların yeri apayrı bende.''

Otobüs durakta durduktan sonra Jin elimi kavramış ve parmaklarımızı iç içe geçirmişti. Böyleyken otobüsten indik ve onun evine doğru yürümeye başladık. Jin'in sevgisini sesli bir şekilde dile getirmesini isterdim ama neden zorlandığını anladığım için bunu üstelemedim. Ellerimiz birbirimize kenetliyken sanki aramızdaki suskunluğa rağmen kalplerimiz sohbet ediyor gibiydi çünkü.

Jin'le bu yoldan yürürken çok önceden yapmak istediğim şey aklıma gelmişti. Onunla yol boyunca hep böyle el ele yürümek istemiştim bunca zamandır. Jin'in elini tutmanın bende bıraktığı etki o kadar kuvvetliydi ki, Jin'le beraber bütün dünyayı böyle dolaşabilirdim. Böyle olduğumuz sürece hiçbir şey sorun değildi. Garip bir kuvvet veriyordu.

Geçmişe dönüp eski kendime işin sonunda Jin'in elini tuttuğumu anlatsam eski halim bana inanmazdı. Şu an bile her şey hayal gibiydi çünkü. Bazen benim bile gerçeklik kontrolü yapmam gerekiyordu.

Aklıma birdenbire eski kendimi getirmişti Jin'le yürüdüğümüz bu yol. Onunla tanışmam kesinlikle bende bir şeylerin değişmesine sebep olmuştu. Bu hayatta soğuk esen havada kimsenin fark etmediği, kendi kendine açmaya çalışan bir çiçekken Jin bana özenle bakmıştı. Bana inanmıştı, ben daha kendime bile inanmıyorken.

O sıradaki düşüncelerimin ve duygularımın yoğunluğuyla sokakta olmamıza rağmen elimi yukarıya kaldırarak Jin'in tuttuğum elini öptüm.

Açık yerlerde böyle şeyler yapmadığımız için elinden onu öpmemi beklemiyordu. Fakat cesurlaştığım için yüzündeki hoşnutluk, çoktan şaşırmış ifadesiyle karışmıştı.

''Bir insanın sevgilisinin elini öpmek istemesi kadar normal bir şey olamaz herhalde.''

Onu taklit ettiğimde ikimiz de güldük. Fakat o sırada Jin'in ''İşte geldik.'' demesiyle yüzlerimizin ifadesi değişti. Hep merak ettiğim evine sonunda gelmiştik. Evinin her bir detayını ezberlemek için apartmanına baktığımda aslında oturduğu yerin bizim apartmandan pek de bir farkı yoktu. Bu mahallede çoğu bina planlı ve benzer yapıda olduğu için normal bir durum sayılabilirdi. Fakat bizimkisinden farklı olarak apartmanlarının dış kısımlarda bisikletlerin konulduğu park yerleri de vardı.

Again and Again ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin