Sabah uyandığında yüzümdeki yara izlerini kapamak için baya uğraştım. Yüzüm en azından daha iyi görünüyordu. Batu'u görmek için sabırsızlanıyordum. Ve neden yanıma gelmediğini sorucaktım. Hastanede yanımdaydı ve birden kayboldu bu mantıksızdı gitmemeliydi. Hazırlandıktan sonra çıkıp evin önünden taksi çevirdim. Kendi arabam varken böyle yapmam saçmalıktı ama hala burda araba kullanmaya alışamamıştım. Türk şöförler ciddiyim manyaklardı. Saçma şeyler yapıyor kurallarï ihlal ediyolar bu yüzdende kaza kaçınılmaz oluyordu. Başımı böyle bir belaya sokmaya hiç niyetim yoktu....
Okula geldiğimde gözlerim tek bir kişiyi arıyordu. Ama bizimki yine etrafta görünmüyordu. Sınıfa çıkıp Batu'u beklemeye başladım. Dersin başlamasına daha çok vardı. Doruk sırasına oturmuş bana dün neden gelmediğimi yüzümün tuaf göründüğünü söyleyip duruyordu.
+Çok konuşuyosun
Doruk-Susarım istersen.
+Ya öyle demek istemedim konuşmanı seviyorum sen konuş kafam dağılïyo en azından.
Doruk-Geldiğimden beri sen kapıdan gözlerini ayırmadın birisini mi bekliyosun?
+Ya Batu etrafta yoktu.
Doruk-İşte bana böyle gel. Biliyodum.
+Ha? Neyi biliyodun?
Doruk-Çok belli sen bu öküzü seviyosun.
+Ya ne saçmalıyosun Doruk.
Doruk-Benden saklama. Hem sen benim sırlarımı paylaştığım tek kişisin bence bende senin için öyle olmalıyım.
Doruk bu konuda haklıydı. Kendi hakkında her şeyi bana anlatmıştı. Benimde ona karşı dürüst olmam gerekiyordu.
+Tamam haklısın ama kimseye söylemiğceksin dimi?
Doruk-Tabiki güzelim bu bilgiler beninle mezara gömülecek. Zaten fazla uzun sürmez merak etme.
+Saçmalamayı bırak. Biraz olunlu bakarmısın yarın ölcekmişsin gibi konuşmayı bırak. Sen tedavini düzgün gör yeter. Bu arada terabi alıyosun dimi?
Doruk-Evet ama sesiz ol kimse duymamalı biliyosun.
+Böyle konuşmaya devam edersen gider dedene derim deli etme beni. Doktora ne zaman gidicen bende gelicem.
Doruk-Sakin ol pikaçu bugün randevum var hastaneye gidicem benimle gel tamam. Sonra susuyosun. Dedem sizin şirkete ortak oldu bu arada artık ortağız Beste'cim.
+Teyzem söylememişti işin olmasına sevindim.
Doruk-Dedem bi ara sizi yemeğe bekliyor.
+Teyzem yurtdışında o gelene kadar biraz beklemesi gerekicek.
Doruk-O zaman sen gel tek. Nasıl olsa şirketin %75 hissesi senin.
+Olurmu ki öyle tek ben saçma yani.
Konuşurken kapıdan giren Batu'la göz göze gelmiştik. Ama bu sefer farklıydı. O maviş okyanusumsu gözlerde her zaman kopan fırtınalardan eser yoktu. Fırtınayı geçtim dalga bile yoktu. Donuk gözlerle bana bakıyordu. Hiçbir şey demeden yanıma geçip aturdu. Bu soğuklukta neyin nesiydi. Doruk hala bana bakıyordu bense Batu'nun bu halini çözmeye çalışıyordum. Doruk'ta bir tuaflık olduğunu anlamıştı. Normalde Doruk böyle durduğunda alttan Doruk'un sandalyesine tekme attar önüne dönmesini söylerdi.
Hoca derse girmiş konuyu anlatıyodu ama benim kafa tabi gidik dinlermiyim dinlemem. Bu sene notlarım baya düşücek gibi görünüyordu. Zil çalınca Batu sınıftan çıkan ilk kişiydi durup benimle konuşmamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ciddi misin ? (!) ?
Randomİlgi çekici bir kız, karanlık bir çocuk. Sonra ölümcül bir aşka dönüşecek masum bir aşk. Birbirlerini bulduklarında itirafları için çok geç olabilir... Başlarda lise aşkı gibi görünen bu masum aşk karanlığa bulaşıcak. Belkide bu karanlıkta kayboluc...