6. Bölüm...

852 32 0
                                    

Yukardakiler Sibel ve Elif....

Yazım yanlışları için üzgünümm....

Öğle arasına girmiştik. Sibel ve Elif bizim sınıfa geldiler ve beraber terasa çıktık. Terasa göz gezdirdiğimde Bora'ların masası boştu acaba hepsi beraberler miydi ?

° Yoklar. Merak ettin galiba?

+ Merak değilde hepsi derse girmedi dimi? Neden. Kabul merak etmişim.

Dediğimde Elif ve Sibel ellerinde aldıkları yemekleri oturduğumuz masaya koydular. Dediğim komik olucakki üçüde bana güldü.

Sibel- Evet hepsi derse girmedi. Antremanları vardı. İzinliler yani.

+ Ne antremanı?

°En yakın arkadaşının hangi sporla ilgilendiğini bilmediğini söyleme bana?

+ Bora pek çok sporda iyi hangisi nerden biliyim ?

Elif- Bu konuda haklısın Beste. Basketbol. Hepsi okul takımında o yüzden topluca derse girmiyolar.Sibel ben bugünkü antreman iptal oldu diye biliyodum.

Dedi Elif. O zaman nerdeydi bunlar.

Sibel- Haberim yoktu . Bilmiyorum nerde olduklarını.

°Hadi zil çalıcak yemeğinizi yiyin derse gidelim.

.................

Son iki derse girdikten sonra kızlarla vedalaşıp eve gittim.

Evde tek olmak biraz ürkütücüydü. Çantamı yemek masasına bırakıp üst kata çıktım. Üstüme tahat bir şeyler giyip okuma kitabımı elime aldığım sırada aşağıda çalan telefonumun sesi beni biran korkuttu. Ellimdeki kitabı yatağa bırakıp hemen aşağı indim. Bilmediğim bir numara gözüküyodu telefonda. Hemen telefonu açtım.

- Merhaba Beste Kılıç'la mı görüşüyorum acaba?

+Evet benim. Siz kimsiniz acaba?

- Ben polis memuru Murat arkadaşlarınızı gelip karakoldan almanız için aramıştım. Kimi çağırmam gerektiğini sorduğumda sizin adınızı verdiler.

+ Şey.. Peki gelirim ama kimden bahsediyosunuz acaba? Yada kimlerden? Yada siz bekleyin ben hemen geliyorum..

Dedim ve telefonu kapattım. Dar kotumu ve  beyaz gömleğimi giyip dışarı çıktım. Taksiye bindim. Karakolla varmamız yarım saat almıştı içeri girip  etrafa baktım. Gördüğüm karşısında şaşırmıştım. Kaşları ve dudakları patlamış gözleri morarmış kişilerle karşılaşmayı beklemiyodum. Ne! Bunlar bizim çocuklardı.. Yani Bora'lar . Hepsinin yüzü yara içindeydi. Onların hemen arkasında çocuklara baktığımda. Bakmaz olaydım onlarda yüz denen bir şey kalmamıştı. Ne olmuştu böyle Bora nasıl bi belaya bulaşmıştı ? Can beni görünce zorla sırıtmaya çalıştı.

+ Afedersiniz ben arkadaşlarımı almaya gelmiştim.

Sesim beklediğimden daha soğuk ve düz çıkmıştı.

- Beste hanım dimi ben sizi arayan memurum.

+ Bana haber verdiğiniz için teşekkürler Murat Bey.

Sesim hala sakindi ama neler olduğunu ölesiye merak ediyordum. Gözüm Batu'ya kaydı beni dikkatli bir şekilde izliyordu. Dudağının sağ tarafı patlamıştı sol kaşıda iyi durumda değildi. Patlamış kaşından akan kan henüz kurumamıştı. Polis memurunun öksürmesiyle kendime geldim.

- Şurayı imzalarsanız arkadaşlarınızı götürebilirsiniz.

Başımla onaylayıp gösterdiği yeri imzaladım. Ve çocuklarla hiç konuşmadan karakoldan çıktık. Ölesiye ne olduğunu merak ediyordum ama sormadım. Soramadım hiçbiri bir şey demiyorlardı. Ne diye bilirdim ki? Sadece sustum. Yoldan geçen bir taksiyi çevirdim.

Ciddi misin ? (!) ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin