42.Bölüm...

430 24 0
                                    

~DORUK !!!

-Ne var? Akşam rüyanda mı gördün?

~Rüyamda değil.

-Ne var hızlı. Derse gidicem.

~İnekliğin mi tuttu?

Batu elindeki basket topunu hızla bana fırlattı. Ayarları yine bozulmuştu gerzeğin.

-Ne yapmaya çalışıyosun?

~Sadece eğleniyorum.

-Ciddi misin?

~Hımm. Evet.

-Şaka gibisin. Derdin ne?

~Mm bilmem. Ah buldum sensin.

-Sen beni sınıyor musun? Bu havan kime. Kendinde değilsin bence.

~Bu seni ilgilendirmez.

Batu beni sinir etmek için ellinden geleni yapıyordu. Alaylı konuşması gerçekten sınırları mı zorluyordu. Tatsızlık çıkmasını istemiyordum işin ucunda Beste vardı. Onun üzüldüğünü,ağladığını yada kalbinin kırıldığını görmek istemiyordum. Bunun içinde bu şerefsize katlanmak zorundaydım. Hepsi Beste içindi.

Elimdeki topu yere bırakıp okula doğru ilerlemeye başladım.

~Bu kadar kolay bırakıcağımı düşünmüyorsun dimi?

-Bi git Batu. Seninle uğraşamam.

Batu kolumu tutu. Hastaneden yeni çıkmış olmasam elimde kalırdı.

-Tatsızlık çıkartmaya meraklısın.

~Senin kadar olmasada.

-Bende çok isterdim ama Beste'i üzmeye değmezsin.

~Hah! İşte bu bende bu konuya gelicektim. Akıllı çocuksun.

-Konuşmak istiyorsan şu küçümseyici bakışlarına ve ses tonuna sahip çık.

~Ne yapıcağımı sana mı sorucam. Her neyse. Dün nerdeydin?

-Bunu bilmene gerek yok.

Batu sinirle beni duvara yapıştırdı. Boğazımı o kadar sıkıyordu ki gözlerim karardı bir an.

-Çek lan şu elini!

Batu itmemle yere yapıştı. Yerde oturmuş gülüyordu. Bu çocuğun gerçeken sorunları vardı.

~Vay be bizim küçük büyümüşte adam olmuş ağzını bozuyor. Beste görse çok üzülür.

+Evet üzüldüm de. Doruk iyi misin?

Beste hemen yanıma gelip bana bakmaya başladı. Boynunda oluşan lekeler dikkatimi çekmişti en son hatırladığıma göre Beste'nin boynunda bu izler yoktu.

-Beni bırakta sana ne oldu. Alerji falan mı ne bu izler?

Elimi Beste'e uzattığımda kendini geri çekti.

+Evet alerji yaptı sabah yediklerim.

Batu yerden kalkmış bizi izliyordu.

~Doğru. Senin bıraktığın iz nerdeydi. Hatırlayamadım.

-Sen ne saçmalıyorsun?

+Saçmalıyo işte hadi ders başlığcak.

-Ne oldu?

Beste gömleğinin kolunu katladı. Kolundaki morluğu görünce ilk anlam veremedim ama sonra dank etti.

-Bunu yapmasına izin mi verdin? ......Canilik bu hangi hemşireydi dedeme  haber vericem başhekimi tanıyor.

+Öf saçmalama. İyiyim ben.

~Siz neden bahsediyorsunuz?

-İyisin ha! Dalga geçme bu kadar basit değil !

+Önemli değil.

-Önemli.

+Doruk boş ver.

~Bana da anlatın ! Hemen!! Ne hemşiresi ne başhekim mi?

+Aklına yeni mi geldi sormak. Neyse hadi ders başlığcak. Zil çaldı.

Beste okula yöneldi. Bende peşinden ilerledim. Batu hala ne konuştuğumuzu algılamaya çalışıyordu. Demek Beste anlatmamıştı olanları. Ona sonuna kadar güvenebileceğimi  biliyordum. Bu kız manyaktı.

Batu hızla gelip Beste'nin kolundan tutup  sürüklemeye başladı. Karışmak istemiyordum ama Beste'nin morarmış olan kolundan tutup çekiyodu. Beste'nin canını acıtmasına izin vermiğcektim.

-Bırak onu!

~Sen karışma!

-Karışırım.! Canını acıtıyosun! Gücünün farkında değilsin bırak kırıcaksın kolunu!

~Sen karışma!!

-Beste gözümün önünde acı çekerken durmamı bekliyemezsin.

~Beste benim.

-O senin malın değil! Bunu şu kalın kafana sok!

Kalbim yerinden fırlamak üzereydi. Onu ağlarken görmek beni öldürüyordu. Batu'u öldürmemi engelleyen tek şey Beste'nin Batu'u sevmesiydi. Şu lanet olasıca hastalığım olmasa Beste'i onun elinden almak için bir an bile beklemezdim.

~Niye her şeye burnunu sokuyorsun! Beste senin için ne?

-Burnumu mu sokuyorum (!)

~Evet!

-Ben ona AŞIĞIM anladın! Beste'i SEVİYORUM !!! Ben onun için görünmez olsam bile ben onu seviyorum. Ve sevdiğim kızın acı çektiğini görmek istemiyorum her ne kadar bu acının sebebi ben olmasam da....

Bölüm sonu....

Yorumlarınızı bekliyorum...

Lütfen yorum atın.

düşünceleriniz benim için değerli....

Ciddi misin ? (!) ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin