4. Bölüm>>"Defalarca Kez."

540 20 10
                                    

Multimedia: Elvin

İyi Okumalar!

Sesler kulağıma uğultu gibi geliyordu. Sanki zihnim bomboş bir odaydı ve tüm dalgalar o odanın duvarlarına çarpıyordu. Gözlerimi aralamak istedim. Bütün kirpiklerim birbirine kenetlenmiş gibiydi, açılmıyordu. Lanet olası bir eterle beni bu denli bitkin hale getirmeleri imkansızdı. Ne vermişlerdi bana?

"Baksana, kız uyanıyor."

"Bari gelseydi de öyle uyansaydı ya," dedi bir diğer ses bıkkınlıkla. Sesleri net bir şekilde duyabiliyor olmam beni rahatlatmış mıydı yoksa daha da mı tedirginleşmiştim hiçbir fikrim yoktu.

Omzumda bir dürtme hissettim. "Uyan uyanacaksan. Daha fazla uğraştırma beni."

Gözlerimi güç bela araladıktan sonra görüntünün netleşmesi için birkaç kez kırpıştırdım. Etrafta pek ışık yoktu fakat tam yüzümün dibinde tek bir göz bana bakıyordu. Ananın şeyi! Niye tek gözü var lan bunun?! Hızlıca geriye kaçmaya çalıştığımda enseme saplanan ağrıyla yüksek bir çığlık çıktı dudaklarımdan.

"Hey, sakin ol. Halil sen de çekil kızın dibinden amına koyayım. Ödünü koparttın."

Adının Halil olduğunu öğrendiğim şahıs benden biraz uzaklaştı. "Çok da önemli bir organ değil be abi. Hem bunun kopsa ne olacak? Ajan değil mi? Gebersin."

Ajan mı? Kim? Ben mi? Yok pilav üstü kuru. Benim nerem ajana benziyor gerizekalı? "Ne ajanı ya!" diye bağırmak istedim ama dudaklarımdan cızırtılı bir ses çıktı.

Karşı koltukta oturan esmer adam tek kaşını kaldırıp 'mal mısın?' der gibi baktı yüzüme. Tamam malım da bu seni hiç alakadar etmez yani. "Sence biz günde kaç kere 'ben suçsuzum' konulu konuşmalar dinliyoruz güzelim, hı?"

"Birincisi ben senin güzelin falan değilim, gerizekalı. İkincisi siz kim köpek beni kaçırıyorsunuz? Bu yaptığınıza haydutluk, eşkiyalık denir!"

"Birincisi," dedi benim ses tonumu taklit ederek. "Sen yalan söylediğin için şu an buradayız. İkincisi bizden bilgi almak için seni kim tuttu, söyle hemen."

"Ya sen şaka mısın? Yalan borcum mu var? Sizden derken hangi topluluktan bahsettiğini dahi bilmiyorum. Ben sadece kaybolan eşyamı-..."

"İşte tam da burada açık veriyorsun," diyerek sözümü kesti. "Alaz dünden beri o otelde değildi. Ve birinin eşyasını bulsaydı verdiği kişi  bizden biri olurdu."

Yutkundum. "Siz Alaz'ı nerden tanıyorsunuz?"

Başından beri hiç sesini çıkarmayan adam ayağa fırlayıp sandalyeye tekme savurdu. "Ya hala salağa yatıyor." Hızlı adımlarla üzerime doğru yürüdü. "Kimin adamısın, söyle lan hemen. Alaz hakkında bilgi alıp ne yapacaktın?"

Artık gerçekten sinirlenmeye başlıyordum. Bu adamlar neyin nesiydi?

'Alaz neyin nesi?'

İçimdeki sesin söyledikleriyle vücudum kaskatı kesildi. O adamın ne iş yaptığına dair hiçbir şey bilmiyordum ben! Allah kahretsin. Nasıl bir kere bile merak etmeden öylece oturmuştum ki? İnsan hiç mi sormazdı ne iş yapıyorsun diye? Aptal Elvin! Şimdi adam mafya falan çıkarsa ne yapacaksın gerizekalı?

'Tekrar görüşeceğiz demiştin yakışıklı. Al geldim işte diyip yapışırsın dudaklarına.'

Kızım aklınla zorun mu var? Adamlar beni kaçırmış. Ne bok verdilerse hala başım dönüp duruyor. Sen hala goy goy peşindesin. Güç bela bulduğum sesimle dudaklarımı araladım. "İnanın ya da inanmayın asla umrumda değil. Ama ben sizin sandığınız gibi ajan falan değilim. Siz kimsiniz de bu denli korkuyorsunuz ajan olmamdan?"

Ya Sonra?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin