Bu saplıklardan bıktım usandııım karantinadan hiç ders almadıııım şimdiii son arzum sap olmamaktır kararım LAKİN BEYNİ OLAN BİR ERKEK NERDEN BULAYIM
Biz sap olduğumuz için Elvin'le Alaz'ı baya bir cilveleştiricem.
Seri üzgün
İyi okumalar bacılarım
Pencereden sızan güneş ışığı göz kapaklarımın açılması için uğraşıyor gibiydi. Girdiğim savaşta mağlup düşüp yavaşça gözlerimi açtım. Bir kaç kırpıştırmayla etraf netleştiğinde gördüğüm ilk şey Alaz'ın uyuyan yüzü olduğunda dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı ve bir gülümseme oluştu. Yastığın baskı yaptığı dudakları büzüşmüş tatlı bir yüz ifadesiyle mışıl mışıl uyuyordu. Bir kolu belimde diğer kolu ise yastığın altındaydı. Elimi ikimizin arasından çıkarıp alnına dökülmüş bir tutam saçı geriye itekledim. Hareketimle hafif kıpırdandı ve uykulu bir mırıltı çıkardı. Bu anın hoşuma gitmesi ne kadar doğruydu bilmiyordum. 'Arkadaşım' adı altında konuştuğum bir adam şu an yanımda uyuyordu ve ben kollarının arasındaydım. Garipsediğim şey hiç olmadığım kadar huzlurlu olmamdı. Ah, bir de şu karnımda tepinen filler vardı. Bir yerlerinde durmuyor arada bir kalbime çıkıp kornaya basıp geri iniyorlardı. Aptal filler kıkırdamama sebep olurken ağzımı kapatıp Alaz'ı uyandırmamaya çalıştım. Ama geç kalmış olacaktım ki hafif hafif gözlerini aralamaya başladı. İlk önce olanı biteni idrak etmeye çalışır gibi kaşları çatıldı sonra gözleri gözlerime takılınca duraksadı. Gün ışığıyla bal rengine dönüşmüş gözleri kocaman açıldı.
"Biz beraber mi uyuduk?"
Şaşkın sesi ve kocaman aralanan dudaklarına bakıp güldüm. "Öncelikle günaydın, uykucu asker. Ve evet. Gece beni bırakmadığın için yanında yatmak zorunda kaldım." Son cümlemle kinayeli bir bakış attığımda önce açık dudakları kapandı sonra da eski haline döndü. Kesinlikle tatlılıktan ölüyordu şu an.
"Oh, iyi yapmışım. Bir daha olsa da bir daha yapsam." Belimdeki kolunu çekmek yerine beni daha çok kendisine yasladı ve başını boynuma gömdü. "Sıkıldım ben artık hareketlerimi kontrol etmekten."
Boğuk sesi ve serzenişi ne kadar hoşuma gitse de bunu ona belli etmedim. Sarıldığım omzuna vurup "Bu bir sefere mahsustu," dedim. Kendisini hızla geriye çekip çatılan kaşlarıyla yüzüme baktı. "Ciddi değilim de." Başımı iki yana salladım. "Gayet ciddiyim."
Omzumdan tutup sarstı beni. "Bana ciddi değilim de!!"
Hareketleri iyice komiğime giderken inat edip yine "Hayır," dedim. Kollarını üzerimden çekip bana götünü döndü.
"Ulan madem arkası gelmeyecek niye fragmanı gösteriyorsun?"
Öfkeli homurtusuna dayanamayıp bir kahkaha patlattım. Bir insan bunun için trip atar mıydı? Ya da şöyle düzelteyim cümlemi. 32 yaşında eşek kadar adam bunun için trip atar mıydı? Gülme isteğimi daha çok küsmesin diye bastırıp işaret parmağımla sırtını dürtükledim. Hala aynı yatakta uzanıyorduk! Kalbime bir şeyler oluyor.
"Ergen misin Alaz?"
Parmağımın temasını kesip kendisini yataktan yere attı. Ben daha şoku atlatamadan ayağa kalktı ve "Belki ölürüm diye düşünmüştüm," diyip ayakkabılarının olduğu yere yürümeye başladı. Yan taraftaki yastıklardan birini alıp kafasına fırlattım. "Ölüm demesene gerizekalı!"
Kafasına çarpan yastık yerle buluşurken çattığı kaşlarıyla bana döndü. "Hem kafama yastık attın hem de bana gerizekalı dedin. Kızım ben askerim bak, tehlikeliyim diyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya Sonra?
रोमांसEn büyük aşklar nefretle başlar klişesi yok! Aileler şirket bağlamak için görücü usulü evlendirmiyor! Kızımız kötü, oğlanımız playboy değil! Hayatına uzun zamandır kimseyi almamış iki işkolik birbirini bulunca ne mi yapar? Ya gözdeki perdeler kalkar...