9. Bölüm>>"İlkler"

404 17 11
                                    

Hellö

Multimedya: Mert 🤤

Böyle doktor oldu da biz mi hastahaneye gitmedik beee.

ANAN DA DOKTOR MUYDU KOÇUM

Bölüm şarkısı Duman-Yürek

Neyse, hadi iyi okumalar!

Yaklaşık iki dakikadır olduğum yerde dikiliyordum. Suratımın kıpkırmızı kesildiğine yüzde yüz emindim fakat bu sürdüğüm allıktan falan kaynaklı değildi. Hayır. Kesinlikle değildi. Sol gözüm seğirmeye başlayınca yumruklarımı sıktım.

Silktim seni Ayşen.

Hızlı hızlı yürüyüp ikilinin yanında bittiğimde yalandan bir gülüş fırlattım. "Günaydın gençler."

Alaz daha cevap bile vermeden Ayşen'in kulak tırmalayan sesi kulaklarımı gıcırdattı. "Ay Elvin, selam. Biliyor musun, Alaz Bey de burada kalıyormuş. Lobiye bir indim ben şok!"

Şoklarda kal Ayşen. Sakın çıkma. Bir de adını öğrenmiş. Paçoz!

Gülümsemeye çalışıp omzuna dostane (!) bir şekilde vurdum. "Biliyorum elbette burada kaldığını. Hani benim arkadaşım falan ya."

"Siz nasıl tanıştınız ya? Daha dün bir bugün iki."

Büzüştürdüğü dolgulu dudaklarının ortasına bir tane geçirecektim. Üffff. Kırmızı ruj sürmesine gerek kalmayacaktı.

"Balıkesir'de tanıştık."

Alaz'ın lafa atlamasıyla ona dönüp gözlerimi kıstım. Sen niye konuşuyorsun lan? Ben açıklarım. Ayrıca niye açıklıyoruz? Ayşen'e ne nerede tanıştığımızdan. Allah'ım ya. Ellerini yüzüne götürüp yanaklarını yoklamaya başladığında bakışlarımı ondan çektim. Nasıl baktıysam artık suratında bir şey var sanmıştı çocuk.

"E ayakta kaldık. Bir yere oturup bir şeyler mi içsek?" Platin sarısı çakma saçlarını parmağına dolayıp ağırlığını diğer bacağına verdi. Seksi gözüktüğünü düşünüyorsa küçük bir hatırlatma yapmam gerekecekti. Çünkü burdan bakınca Kur'an-ı Kerim'i yırtan kıza benziyordu.

Alaz elini ensesine atıp ovalamaya başladı. Onu tanımaya çalıştığım şu kısacık zamanda öğrendiğim bir şey varsa o da sıkıntıya düştüğünde ensesini ovalamasıydı. "Aslında benim bir işim vardı. Başka bir zamana artık."

Ayşen'e başıyla selam verip bana baktı. Yüzündeki sırıtmayla göz kırpıp arkasını döndüğünde ben ruhumu Allah'a teslim ediyordum. Kalbim göğüs kafesimi dövüyordu resmen.

O sahneyi geriye sarıp bir daha yaşayabilir miyim? Mazoşistim çünkü. Kendime zorum var.

...

Alaz'dan

Aynanın karşısında saçlarımı düzeltirken sabahtan beri dilime dolanan şarkıyı mırıldanıyordum.

"Bu sevdalar boşuna ley ley ley!"

Yürürken halay çekmeye çalışıp komidinin üzerindeki telefonumu ve cüzdanımı aldım. Odadan çıkarken dansıma bir son verip normal insanlar gibi yürümeye başladım. Gerçek halimi bir Allah bir ben biliyordum.

Gerçi halay çekerken de yakışıklıyım ama olsun.

Lobinin önünden geçerken bir kadın yanıma doğru koşturmaya başladı. Arkamı dönüp göz gezdirdiğimde kimsenin olmadığını fark ettim. Yani net benim yanıma geliyordu. Adımlarım duraksarken o da gülümseyip yavaşladı. "Türkçe biliyor musunuz?"

Ya Sonra?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin