Özkan Bey

2.7K 243 128
                                    

Özkan nerde kaldı ki? Hem neden beni bu kafeye çağırdı. Günlerdir yüzüme bakıp tek kelime etmeyen adam neden konuşmak için buraya çağırmıştı ki? Of delireceğim. Bir hatanın bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. Çay bahçesinde etrafıma bakınırken karnıma ağrılar giriyordu. Oysa Özkan vazgeçmişti. En azında boşanacağız diye hiçbir şey söylememiş bende o kağıdı imzalamamıştım. Etrafıma bakınırken birileri yanıma gelip başımda durdu. Başımı kaldırıp yabancı simaya baktım.

"Ayşe..." Sende kimsin diye soracağım sırada oturduğum yerde gözüm kararmıştı. Masadan tutunup ayağa kalkarken "Osman," dedim. Bu Osman'dı. Bir ay konuştuğum ve yanına gidecek olduğum adamdan başkası değildi. Osman otuz iki diş sırıtarak kollarını bana açıp sarılacaktı ki sağ elimi kaldırarak geriledim.

"Sakın... Sakın dokunma." Osman'ın yüzündeki gülüş solarken benimde kanım çekiliyordu. Bir ay boyunca ben bu adamla mı konuşmuştum.

"Ne oldu Ayşe, neden geri çekildin. Seni ilk gördüğümde boynuna atılacağımı söylemiştim... Tabi ya bir anda karşında görünce şok oldun. Aslında bende biraz şaşkınım. Sen yanıma gelecekken bir anda mesaj attım acil gel dediğin için hemen geldim..."

"Ben... Ben sana mesaj falan atmadım. Ben sana buraya gel falan demedim." Ben ona o günden sonra hiçbir şey yazmamıştım. Osman şaşkınca telefonu çıkartarak son mesajı gösterdi. "Bana adres verip gel dedin. Gelene kadar da yazma diye de uyardın. Sen iyi misin?" Bir kez daha elini bana uzatınca midem kalktı.

"Yaklaşma bana dokunmanı istemiyorum..." Ben nende burada duruyorum ki hemen buradan gitmeliyim. "Osman bir hataydı... Seninle konuşmamız büyük hatadan ibaretti. Ben bir daha ne seninle konuşmak ne de görüşmek istemiyorum. Hoşça kal..." Yanında geçip gideceğim sırada kolumdan tutup sıktı.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun kızım bunca yolu bana atar gider yap diye mi geldim. Şimdi otur şuraya ashabımı da bozma..." Canım yanıyor bırak dediğimde konuşacağız diye biraz daha çekiştirdi. Bir kez daha onu iteklemeye çalıştım ama gücüm yetmedi.

"Sana bırak diyor lan duymadın mı?" Birinin beni kendine çekmesiyle bu kişin Özkan olduğunu fark ettim.

"Sen karışma arkadaşım bu durum onunla benim aramda..." Osman bana bir kez daha hamle yapınca Özkan kolundan tutup arkasına doğru büktü. Canı yanmış olmalıydı ki sen kimsin lan, dedi. Özkan cevap veremeyince bana baktı. Şuan karım diyemiyorsa tek suçlu ben değil miydim?

"Benim kocam... Bebeğimin babası... Sakın bir daha beni arama yoksa polise giderim." Elim ayağım boşalınca insan kalabalığını arşınlayarak yürümeye çalıştım. Yürürken bedenim ürperiyordu. Özkan nende böyle bir şey yapmıştı? Neden böyle bit buluşma ayarlamıştı. Beni daha fazla küçük düşürmek mi? Otobüs durağına hızlı adımlarla yürürken yine biri tarafından çekildim.

"Ayşe dur, konuşalım." Konuşmak mı? Neyi konuşacaktık ben seni hak etmiyordum hatta ben yaşamayı dahi hak etmiyordum. Kolumu ondan çekince gözyaşlarımı sildim.

"Sen haklıydın. Ben arsız beş para etmez biriyim. Bugün buna bana kanıtladın. Ben bugün kendimden bir kez daha nefret ettim... Ama sen yine haklıydın ben seni hak etmiyorum. İstediğin gibi boşanma evraklarını imzalayacağım."

"Ayşe bak ben duygularından emin ol diye yaptım. Eğer içinde ona karşı en ufak bir şey varsa ona git mutlu ol diye yaptım..."

"Sen ne diyorsun ya ben hala senin karınım her şeyi geçtim karnımda senin bebeğini taşıyorum. Bebeğini bile düşünmeden beni ona mı itekliyorsun. Lanet olsun ki bana hayatımın hatasını yaptım. Ömrüm oldukça da bu cehennem de yanacağım... Ama bir başına... Tek başıma kahrolası cezamı çekeceğim." Yine gideceğim sırada önüme geçti. Bana sakinleş öyle konuşalım dese de konuşulacak hiçbir şey kalmamıştı.

BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin