Ömer Bey

3.1K 302 73
                                    

                                                               Ömer – Sanem – Faruk

"Alo..."

"Merhaba Gülşen Hanım, ben Sanem Atıcı beni hatırladınız mı?" Karşından ses gelmeyince devam ettim. "Lütfen telefonu kapatmayın. Belki beni değil ama vefat eden kocamı tanıyorsunuz. Can Atıcı... Eğer hatırlarsanız cenaze töreninde tanışmıştık. Bana telefon numaranızı bırakmıştınız..."

"Hatırlıyorum daha fazla devam etmenize gerek yok. Sadece beni neden bunca zaman sonra aradığınızı söyler misiniz?"

"Gülşen Hanım kocamla olan ilişkinizi biliyordum. Sizden bazı gerçekleri öğrenmek istiyorum. O gün bana anlamadığınız gerçekleri şimdi anlatabilir misiniz? İsterseniz bir yerlerle buluşup konuşabiliriz."

"Şuan müsait değilim sonra da olacağımı hiç sanmıyorum. Can'a gelecek olursak öyle çok şey söyleyecek değilim. O gün size ve oğlunuza acıdığım için Can'ın peşinde mafya olduğunu ucunun da size dokunacağını söyleyecektim. Eğer o gün Can'ın kuzeni mani olmasaydı. Bazı gerçekliklerinde gün yüzüne çıkartacaktım ama nasip olmadı."

"Ne gibi gerçekler bana şimdi söyleyebilir misiniz?"

"O gün cenaze törenin de bana mani olan adam Can'ın kuzeni şuan adını hatırlayamıyorum..."

"Ömer mi?"

Evet, dediğinde gerisi çorap söküğü gibi gelmişti. O kadında Ömer'den farklı şeyler anlatmamıştı. Meğerki kocam kuzenine bir inat olsun diye benimle evlenmişti. Belki de hamile kalmasaydım evliliğimizin üzerinden iki ay geçmeden beni boşayacakmış... Allah'ım bunca yıl onun yasını tuttum ben, bunca zaman bu acıyla yaşadım. Ansızın çalan zile gözyaşlarımı silerek kapıya doğru ağır adımlarla yürüdüm. Delikten baktığımda Ömer'in Annesini, Firuze Hanımı görmüştüm. Son bir kez daha elimle yüzümü silerek kapıyı açtım.

"Hoş geldiniz Firuze Hanım..."dediğimde içeriye girmek için izin istemişti. Bende geriye çekilerek içeriye girmesini beklemiştim. Oğlumu sorduğundaysa uyuduğunu söyleyerek bir şeyler içer misiniz, diye sormuştum. Firuze Hanım ise oturmamı isteyerek konuşmamız gerektiğini söylemişti. Hemen yanına oturduğumda yüzüme ağır bir kederle bakıyordu.

"Dün gece oğlum her şeyi anlattı Sanem, artık seninde her şeyi bildiğiniz biliyorum." Biliyor muydu? Ne diyeceğimi bilmeden bakınırken elimden tutup "Buraya sana oğlumdan uzak dur gibi saçma sapan tehditler etmeye gelmedim. Ben onca yıl oğlumu senden uzak tutmaya çalışırken her defasına sana daha fazla bağlanıyor. Sanem ben buraya korkularımı dile getirmeye geldim."

"Benden yana asla bir korkunuz olmasın ben asla sizi üzecek bir şey yapmam."

"Şu hayatta ki tek korkum hep sen oldun Sanem. Keşke diyorum keşke zamanında oğluma mani olmasaydım." Ne demeye çalıştığını anlasam da idrak edemiyordum. "Sana her şeyi en baştan anlatacağım. Oğlum seni ilk gördüğü gün bize gelip aşık olduğunu söyledi. Babasından seni bulmasını gerekirse hemen evlenebileceğini söyledi. Biz ona inanmadık. Bir hevestir diye düşündük ya da öyle umduk."

"Ben duyduklarıma hala inanamıyorum. Bunca zaman neden fark edemedim en çok da kendime şaşkınım."

"Kızım bazen insanın gözü aşka kör olur. Yanında senin seven birinin olduğunu yanarken değil kül olurken fark edersin. Oğlum seni gerçekten çok sevdi. Can'ın oğluma yaptığı adilikten sonra onu öldürmeye ant içti de biz ayaklarına kapanıp zor ikna ettik. Ben sütümü helal etmem dedim. Babasıyla çözümü yurt dışına göndermekte buldu yoksa düğün günü kuzeninin katili olacaktı."

BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin