"Yalnızca su..."
Kasiyer 1 lite suyu geçirirken gözüm kartvizitine gitti. Ece yazıyordu. Ece... Dikkatlice yüzüne baktığımda sol kaşının üstüne baktım. Sarı saçlar ela gözler... Bana bakip beyfendi dediğinde cüzdanımı çıkararak suyun parasını ödedim. Arkamda ki kadın ise hadi oğlum diye söylendiğinde elime suyu alarak kendimi dışarıya attım.
Bir şeylerden kaçıyor gibi kendimi arabaya atarak hızla oradan uzaklaştım. Ne kadar gittim bilmiyorum ama denizi gördüğümde arabayı kenara çekerek başımı direksiyona dayamıştım. Bundan kaç yıl öncesiydi. Sekiz yıl... Dokuz yıl... Onu görmeyeli kaç sene olmuştu.
En son... Onu nerde gördüğümü çok iyi hatırlamıyordum. Deniz kenarında oturmuş gökyüzüne bakıyorduk. Henüz yeni liseden mezun olan iki ergen... O gün onu son görüşümdü. Yılların acısı üstüme bindiğinde altından kalkamadım. Başımı kaldırıp tekrar gökyüzüne baktım. Yine karanlıktı. Zifiri karanlık içinde kalmasakta bu karanlık beni öldürüyordu.
Verdiğim kararla arabayı geri sürdüm. Markete girdiğimde onu köşe bucak aradım fakat yoktu. Çaresizce dışarıya çıkıp markette uzaktan baktım. Belki buraya tatil adı altında gelemeseydim. Onunla asla karşılaşamayacaktım. Marketten bir kadın çıkınca bir cesaret onu yari yolda yakaladım.
"Pardon bakar mısınız?" Kadın bana dönüp yol mu soracaksınız dediğinde gece karanlığında etrafima baktım. Geri dönüş yoktu. "Ben size çalışan bir arkadaşınızı sormak istiyorum...."dediğimde güldü.
"Geçin bu ayakları size göre içerde hiçkimse yok." Dönüp gideceği sırada önünü kestim. Ece ile bir kez dahi olsun görüşmeden bu şehirden gitmeyecektim.
"Ece... Ben size Ece'hi sormak istiyorum. Benim lise arkadaşımdı. Onunla uzun yıllar sonra ilk kez karşılaştım. Yarın sabahta buradan ayrılacağım sizden ricam varsa telefon numarasi ya da adresi..." Kadının gece karanlığında bilw afalladıgini fark ettim.
"Isminizi öğrenebilir miyim?"
"Alperen... Alperen Duman..."
Kadın kısa bir an şok geçirmiş gibi goxleini büyütmüş daha sondada hiç beklemediğim anda bana tokat atadak beni iteklemişti. Neye uğradığımı bilmezken bana hakaret etmeye başladı.
"Adi şerefsiz yıllarca bugünü bekledim. Bir gün olurda karşılaşırsak seni öldüresiye dövmeyi istedim." Kadın olayı fazla abartinca kollarından tutup kendine gelmesini söyledim. O ise ağlayarak kendini yere bıraktı.
"Senin yüzünden... Senin yüzünden Ece çok acı çekti. Genç yaşta anne olup genç yaşta oğlunu kaybetti. O kız ne kadar acı çektiyse bütün sorumlusu sensin... O kızın ahları sana gün yüzü göstermeyecek..." Sözleriyle birlikte beynimden vurulmuşa döndüm. Ece anne mi olmuştu. Her şeyden önemlisi oğlunu mu kaybetmişti. Boğazım acıdan düğümlenirken yanina oturup nasıl diye sordum.
"Hepsi senin yüzünden kız senin yüzünden erken yaşta kendinden yirmi yaş büyük bir adamla evlendirildi. Garibimin çilesi hiç bitmeyecek o kocası olacak itten daha çok eziyet görüp daha çok dayak yiyecek." Sinirlenerek kadının kolundan tutup kendime çevirdim.
"Söyle artık neler olduğunu söyle. "
"Bilmiyor musun? Yaptığın alçaklıği bilmiyor musun?"
"Bak sinirden ellerim titriyor, ben kriz geçirmeden önce ne yapmışım onu anlat. "
"Ece her canı yandığında her ağladığında aynı şeyleri anlatırdı. Senin gibi adi bir herifin gece yarısı onu sahil kenarında bırakıp kaçtığını..." Öyle ama ben... "O gün ne oldu biliyor musun? Ece eve dönüş yolunda üç kişinin tecavüzüne uğradı. Senin gibi sapkın yanından kaçıp gitmeseydi. Eve bıraksaydı. Babası onu zorla evlendirmeyecekti. Belki de hayallerini yaşayacak resim öğretmeni olup iyi nor adamla evlenecekti."
Elimi boğazıma götürdüm. Öyle bir keskin ağrı saplanmıştı ki yutkunamadim. Elimle yanan gözlerimi örslediğimde bilmiyordum dedim. Yemin ederim bilmiyordum, bilseydim onu öylece bırakır mıydım.
"O zamanlar çok gençtik. Ece benim ilk sevgilimdi. O gece biraz ileri gidip öpüştük...Ben o an çok korktum, bir ilişki yaşamak gözümü korkuttu.. Sonra oradan kaçtım. Lanet olsun ki onu orada bir başına bırakıp kaçtım... Ama sana yeminim olsun ki döndüm. Ben yalnızca beş dakika sonra döndüm. Ece geldiğimde orada yoktu. Gidebileceği yollada da baktım ama yoktu işte. Sonra ki günler görüşmeye çalışamda ona ulaşmadim. Bilseydim o gün bile bunu öğrenseydim. Onu kimselere bırakmaz kaçırırdim."
Kadın sözlerime inanmamıs olmalı ki ayağa kalkti. "O kızın ahı sana gün yüzü göstermeyecek."demiş gideceği sırada yine yolunu kesmiştim..
"Belki o zaman yapmadım ama şimdi yapacağım. Onu o cehennemden kurtaracağim bana adresini ver." Ucunda ölümde olsa onu kurtaracaktım. Başlarda bana inanmasa da adresi aldım. Belki yalan söylüyordur diye de bana oraya kadar eşlik etmesini istemiştim. Kadın kenar mahallede gecekondunun önüne getirdi.
"Senin için değil Ece için yaptım. Madem bende yürek var diyorsun. Şimdi birazcık adam olda o iblisin elinden kızı kurtar. "Demiş ve gitmişti. Bende bir süre eve baktım. Cesaretimi topladığımda kapı açılmış içerden göbekli yaşlı bir adam çıkmıştı. Söylenerek gittiğinde gözden kaybolmasıni bekledim.
Bir güç kapısına gelerek iki defa tikattik. Kapıyı çok geçmeden açtığında kimsiniz diye sordu. "Ece benim... Yillarca lanetler okuduğun adam, seni bu cehennemden kurtarmaya geldim." Ece tepkisiz öylece bakmıştı. Kapıyı hizla kapatacagi an kapi arasina ayağımi koydum,
"Ece benim.... Alperen... Yıllarca gün yüzü görmeyen ızdırap içinde sürenen adam. Bırak sana yardım edeyim sana güzel bir gelecek sunayim."
Kapıyı iteklemeyi bırakınca kapı eşiğinden içeriye girdim. Ece'ye yakından baktığımda birkaç yerinde morluk görmüştüm. Bu defa ben kendime lanetler okuyarak ellerimi yumruk yaptım. "Özür dilerim Ece'm özür dilerim. O gün seni orada bıraktığım için köpek gibi pişman oldum.." Önünde diz çökerek o geceyi bir çırpıda anlattim.
"Yemin ettim ucunda ölüm de olsa seni almadan hiçbir yere gitmeyeceğim."
"Neden? Söyle neden vicdanını temizlemek için mi? Değil önümde diz çökmek gözlerimin önünde can versende seni affetmeyeceğim. Iki cihan bir araya gelse de afetmem."
"Afetme şu saatten sonra sen affetsen ben kendimi affetmem." Ayağa kalkarak yüzüne baktım. "Ağla Ece ağla bu döktüğün son gözyaşları olacak seni bu kara delikten kurtaracağım." Kolundan tutup çekiştirdigimde bırak demişti.
"Ölsem de seni bırakmam Ece, bunu kafana yaz."
"Oğlum... Oğlum..."dediğinde durup ona baktim. "Hiç değilse bırak oğlumun fotoğraflarını alayım. " Eve girip kendini kilitler diye düşünerek kolunu bırakmadım. Eve giirp tamam mısın diye sorduğumda son bir kez evine bakıp başını sallanmıştı
Bende elini hiç bırakmadan arabaya bindirerek kendimde binmişti. Gaza basıp yola kolyuldupumuzda artık hiçbir şeyin geri dönüşü yoktu. Onu yalnızca o lanet evden değil bu şehirden de götürecek yeni bir hayat verecektim.
SIZ OLSAYDINIZ BUNCA ACIYI YAŞATAN BIR ADAMI AFFEDER MIYDINIZ?
ISIM ÖNEREN ARKADAŞLAR BIR GÜN SIRA SIZEDE GELECEK MERAK ETMEYIN SIZDE ISIM BITMEDIGI SURECE BENDE DE KURGU BITMEZ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDI
Novela JuvenilHER BÖLÜMDE FARKLI BİR KURGU FARKLI BİR AŞK VARDIR... VE HİÇBİR YERDE OKUYAMACAĞINIZ TEK BÖLÜMLÜK KURGULAR... BİR BÖLÜM BİR HİKÂYE... BİR KİTAP BİN AŞK... WATTPAD KİTAP ÖNERİLERİ... Siz adına ne derseniz deyin bu bir aşk hikâyesi size çok yakın olan...