MIRAÇ BEY

2.5K 284 126
                                    

Kesin kararımı vermiştim. Eğer bir daha anne olamayaksam, bu bebeği doğuracaktım. Ben bir daha dünyaya gelmeyeceğim, bir daha annelik duygusunu tadamayacağım.... Evet, evde durup düşünmenin anlamı yoktu. Miraç'ı arayarak onada fikrimi söyleyeceğim.

Telefonuma sarılıp Miraç'ı arayarak yanına geleceğimi söyledim. Başta telefonla söylemek istesemde yüzyüze görüşmenin daha anlamlı olacağını düşündüm. Evden çıkmak için sporlarımi giydiğimde kapı olmuştu. Kim olduğuna bakmadan kapıyı açmıştım ki kapıda Mehmet'i gördüm. Acaba pişman mı, oldu diye iç geçirirken kalbim olsa kaç yazar diyordu. Bir kere ona karşı kalbim soğumuştu. Bu kalbi bir daha ısıtamazdı.

"Beni içeriye davet etmeycek misin?"

"Hayır, neden geldin?" Sorumla birlikte gözüme parmağında ki metal parçası çarptı.  Ayrılalı kaç gün olmuştu ki parmağına yüzük taktı.

"Iyi o zaman burada konuşalım. Sana net şekilde soruyorum. Bebeği aldırdın mı?"

"Hayır, aldırmadım aldırmayı düşünmüyorum. Hiçbir güç bu bebeği benden alamaz." Eliyle çenesini sıvazladıgında sinirlendiğini anladım. Bana öyle bir bakıyordu ki sanki gözü dönmüştü.  Bir hamleyle içeriye girecektim ki benden önce davranarak koluma yapıştı.

"Nereye gittiğini sanıyorsun, benim iznim olmadan o çocuğu doğurmazsin." Kolumu çekiştimeye başladığında bende ona hiç durmadan vurdum. Ben bırak diye bağırırken beni merdiven başına kadar sürüklemişti. "Hemen gidip o çocuğu aldıracağız ondan bugün kurtulacağım.

"Bırak!" Diye avazım çıktığı kadar bağırırken kolumu ondan kurtarmıştım. Ondan kurtulmamla birlikte arakama doğru büyük bir boşluğa düşer gibi merdivenlerden yuvarlanmaya başladım.

Kafamı çarpa çarpa yeri boyladığımda sırtım yay gibi gerildi. Kemiklerime keskin bir ağrı girerken kasıklarım sızladi. Ağzımdan kan geldiğimi fark etsemde yerde kivraniyordum. Derin nefesler alırken Mehmet başıma geldi. Bana yardım edecek sanırken üstümden atladığı gibi kaçıp gitmişti.

Insanlar başımı üşüşürken bu dünyada değil gibiydim. Aranan ambulans bir asır kadar sonra geldiğinde beni sedyeye yatırdılar. Ambulansın acı sesiyle birlikte beni kaldırarak  içine soktular... Ben acı içinde kıvranirken çok kanaması var demişler bende elimi karnımı üstüne koydum.

Hamile misin, dediğinde gözlerimden yaşlar akmaya devam etti.  Ağzımdan evet, çıktığında telefon çalmaya başladı. "Miraç yazıyor açmamı ister misin?" Yine güç bela evet, dediğimde benim durumumu anlatarak bilgi verdiler, zaten onda sonrası  bende yoktu.

Birisi defalarca adımı teleffuz ettiğinde gözlerimi aralamaya çalıştım. Beyaz önlüklü bira adam konuşurken sorular soruyordu. Ona bakmak yerine  odada göz  gezdirdim. Doktor ve hemşireden başka  kimse yoktu. Kolumda sızlıya kabloyu taktım. Ben ne ara gelmiştimde serum bağlamışlardı.

Elim karnıma gittiğinde  doktor yeniden konuştu. "Maalesef bebeğinizi kaybettik, buraya geldiğinizde çok fazla kan kaybetmiştiniz." Dünyam o an yıkılıvermişti.

"Gidin.... Gidin!" Yalnız kalmak istiyordum. Yalnız kalmak istiyordum. Doktor  yine bir şeyler  söyleyerek çıkmıştı. Kapının kapanma sesiyle birlikte elimi  ağzıma götürerek ağlamaya  başladım.  Bebeğim ölmüştü, o benim son şansımdi bir daha bebek sahibi  olamayacaktım.

Kapı  açıldığında başımı çevirerek o yöne baktım. Miraç'i gördüğüm anda ağzımdan  hıçkırık çıkmıştı. Elimi ona uzattığımda yanıma gelerek elimden tuttu. "Duru kendini nasıl hissediyorsun?" Nasıl mı ölüyorum.

BEY SERİSİ ~ TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin