- Bölüm6-

87 15 1
                                    

"Ölmek şimdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ölmek şimdi... yatağın bu soğuk tarafında... tam da annem aklımdayken...ölmek şimdi... öylesine güzel olurdu...ölesiye güzel"

Saatlerdir yattığım yatağımda, sorguluyordum yine.
Ben zaten hep sorgulardım. Neden var olduğumu, neden yaşıyor olduğumu, neden başıma onca şeyin geldiğini... 33 saattir neden uykusuz olduğumu ve sigara küllüğünün neden o kadar dolu olduğunu...

Arkada bir şarkı çalışıyor şu anda. Ah! Bir bilseniz şu an neler hissettiğimi. Veyahut neler hissedemediğimi.

"Günaydın, anneciğim" diyor şarkı.

Günaydın, anneciğim.

"Günaydın, babacığım"

Günaydın, babacığım.

"Yine sabah oluyor"

Bana biç sabah olmuyor anneciğim.

Bana hep gece. Benim güneşim hiç doğmuyor babacığım. Çünkü penceremde siyah bir perde asılı baba. Yüreğime de aynısından örttüm. Çok nadir, bazı zamanlarda pencerenin ardından aralıyorum perdeyi. El kadar yerden bakıyorum dünyaya. Bakıyorum ama... yine de yaşanacak bir yer olmadığını anlamam çok uzun sürmüyor.

Sonra geri kapatıyorum. Ait olmadığımı biliyorum.
Normal mi hissediyorum baba... bilemiyorum.
Beynimin içinde bir sürü anı... hepsi kabus gibi, çöküyor geceme. Kaçacak bir yer arıyorum. Öyle ya, insan kendinden kaçabilir mi? Beynimin içinde sürekli susmaları için yalvardığım sesler var...Sürekli kıyısından döndüğüm ölümler... Yaşımdan çok anne...İnan ki, o anların sayısı; yaşımdan çok...
Ölmeyi, neden istediğimi anlıyor musun anne?

Uçurumlarım var önümde, ölmeyi düşleyip geri döndüğüm. Bir gökyüzüm vardı, sürekli annemi çizdiğim, ama kimsenin göremediği... El izleri vardı ruhumda, ve bir yumru soluğumda.
Yara izleri vardı omuzumda, bacağımda ve boynumda. En ölümcül olanıysa ruhumda.
Yaşamam için sadece bir sebebim vardı mesela.
Ölmem içinde öyle.
Benim ölüm tarihim vardı mesela. Oysa kimse bilmez öleceği günü... Bir geçmişim vardı, unutmak için delirdiğim. Annemin babamın mezarı vardı, bir dua bile edemediğim.  2 metre derinliğindeki çukur muydu annemi babamı benden ayıran?
Ve yine gideceğim bir mezarlık mıydı beni onlara kavuşturan?
Yanlarına gidip, "Anne, baba, ben geldim" deyip yaşadıklarımı anlatmak saçmaydı şahsımda.
Ama bilirdim orada görünmez şeffaf bir duvar vardı, ve ben Allah'ın kitabından okumadan ulaşamazdım onlara.

Yataktan kalktığımda, bi sigara yakarak salona indim. Sıcak bir kahve yapmak için mutfağa geçtiğimde kapı çaldı. Kahve makinesini açtıktan sonra kapıya ilerledim. Aziz baba gelmiş olmalıydı.
Kapıyı açtığımda sezgilerimin beni yine yanıltmadığını anladım. Beni gördü. "Evlat" dedi.

Arkasını dönene kadar, bana dediğini sanıyordum. Baktığı yöne bakışlarımı çevirdiğimde, gördüğüm yüz kesinlikle beklediğim bir suret değildi.  Kaşlarımı çattığımda çoktan aziz babanın hemen yanına ulaşmıştı.

V E R AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin