XXXVII. BÖLÜM : SOĞUK NEFES

115 9 4
                                    

Yorum yapmayı lütfen unutmayın lütfeeenn.

Finale son bir bölüm kaldı ve bu bölüm benim için en ağır bölüm oldu. Güzel okumalar dilerim Mavilerim.

 Güzel okumalar dilerim Mavilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

XXXVII. BÖLÜM: SOĞUK NEFES

DÜN- GECE YARISI

Tik. Tak. Tik. Tak.

Saatin ritmik vuruşları, yataktan kalkamayacak kadar yorgun olan adamın sinirlerini bozacak kadar sinir bozucuydu. Oysa sinir bozucu olan şey, o ses değil, etraftaki derin sessizlikti.

Bedenindeki ağrıları dindirmek için çokça ilaç enjekte edilmiş vucudu uyuşmuştu ama düşüncelerini uyuşturmaları imkansızdı.

Ölüyordu. Öleceği günü, böyle yavaş ve sancılı hiç hayal etmemişti ama olan buydu işte. O sürtük kız yüzünden bedeni çürüyordu ve her geçen gün biraz daha bitiyordu ama henüz hiç bir şey bitmemişti.

O lanet olası sürtüğe gününü gösterecekti. Kendisi bugünü göremeyecek bile olsa, o sürtüğü cehennemde en yakın zamanda selamlayacaktı. Bunu yapacaktı. Hiç bir bedel, sessiz çekilmezdi çünkü.

Bedeller daima şiddetli olurdu ama Asrın'ın bedelleri, daima kanlı olmak zorundaydı.

Kenarda duran telefonundan gelen bildirimin sesi, zihnindeki hayalleri bir perde çekerken, göğsünün üzerinde duran telefonunu alıp ekrana baktı. Saatlerdir beklediği mesaj gelmişti.

Gönderen: 05...

Söz tutuldu evlat. Yardımına karşılık yardım. Karın, senden sonra da mutlu olacak.

Mesajın altında, karısına yollanan yüklü miktarda paranın fişi atılmıştı.

Asrın, zevkle telefonu kenara bırakırken, gözlerini kapattı ve yine zihninde o sürtüğün nasıl acı çekeceğine dair fırtınalı senaryolar dolanmaya başladı.

Ta ki, sessizliğin içine çöken, kapının aralanma sesi, kulaklarına ilişene kadar. Gözlerini açmadan hayal kurmaya devam ederken, " İlaca gerek yok." dedi düz bir sesle. Her saat başı ilaç enjekte etmek için gelen hemşirelerin olduğuna emindi. " Şuan acı hissetmiyorum. Başladığında düğmeye basarım."

Aldığı yanıt koca bir sessizlik oldu. Adım sesleri ve ona yaklaşan birilerinin varlığı sinirlerini bozarken, gözlerini sinirle açtı " Size sonra-"

Cümlesini tamamlamasını engelleyen şey, içeriye giren doktorlar değildi. Üzerinde bol bir hırka olan ve saçlarını şapkasıyla örterek odadan içeriye giren o kızdı.

Lema Güzay.

Burada ne işi vardı?

" Sen!" dedi Asrın öfkeli bir sesle. " Eceline mi susadın kızım sen! Ne işin var burada?"

KİMSESİZ MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin