XXVII.BÖLÜM: GERÇEK

172 13 7
                                    

Yıldıza dokunmayı ve yorum yapmayı unutmayın :)

Keyifli okumalar dilerim :**

Keyifli okumalar dilerim :**

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

XXVII. BÖLÜM: GERÇEK

Çocukken, sevginin zararsız olduğunu zannederdim. Çünkü annem ve babam birbirlerini öyle severdi ki, sevginin hiçbir zararı olmadığına kendimi inandırmıştım. Annem ve babamın çığlıklarını duyduğum zaman anladım.. Sevgi zararsız olabilirdi lakin ben, sevgiye yakışamayacak kadar zarardım.

Saniyeler önce dudaklarımın arasından firar eden itiraftan anında pişman olurken, gözlermi şaşkınlıkla açarak Barın'a baktım.

Dudakları yavaşça yukarıya doğru kıvrılırken, koyu gözleri memnuniyetle kısıldı ve " Ne dedin sen?" diye sordu.

Hafifçe yutkundum ve ona dik dik bakarken " Hiç." dedim hızlıca. " Hiç bir şey demedim."

" Dedin dedin." dedi hızlıca. Sırıtıyordu. " Bir şey dedin, ne dedin?"

Ağır ağır yutkundum ve yerimden kalkmak için hareketlenirken, " Gitmek istiyorum." diye mırıldandım hızlıca. Onun yanından geçmek istedim ama Barın nazikçe elimi tutarak gitmemi engelledi. İki elimi de avuçlarının arasına alıp bacaklarımın üzerinde tutarken hala önümde diz çökmeye devam ediyordu.

" Kaçacak mısın?" Dudaklarındaki kıvrım büyüdü. " Ama daha bu itirafın üzerine konuşmadık bile."

" Ağzımdan öylesine çıkan bir şeydi."

" Hadi ordan! Öylesineymiş! " dedi keyifli bir sesle. " Bayılıyorsun kızım bana!"

Ah.. Cidden!

" Barın." dedim hızlıca. " Bıraksana gideyim."

" Gitmek mi istiyorsun?" Tatlı tatlı gülümsedi. Neden bu kadar gülümsemek zorundaydı ki? Dizlerinin üzerine hafifçe doğrulup benimle aynı seviyeye geldi. " Neden gitmek istiyorsun? Sohbet ediyoruz işte."

Sohbet falan etmiyorduk.

Öpüşüyorduk ve ah!

Ona neden karşılık vermiştim ki ben?!

" Ben.."

Sırıttı. " Anlat hadi dinliyorum." Kafasını salladı. " Nasıl bir aşk hikayesi bu?"

Eğleniyordu bir de...

Ağır ağır yutkundum. "Ağzımdan kaçtı diyorum anlamıyor musun?" Barın gitmeme izin vermeyecekti belli ki. En azından istediği soruların cevabını alarak ve ben yeniden aynı şeyi söyleyerek inkar ettiklerimi kabul edene kadar bırakmayacaktı. Ellerimi yeniden ondan kurtarmaya çalıştığımda bu sefer engel olmadı ve ellerinin arasından ellerimi çekmeme izin verdi. Ellerimi onun ellerinden kurtardığım anda hızla ayağa kalktığımda, Barın kafasını kaldırarak, " Ağzından kaçtığına eminim." dedi alayla. Gülümsedi. " Otur da konuşalım."

KİMSESİZ MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin