Selam bebeklerim ben geldim nasılsınız bakalım?
Sizi bekletmeden bölüme geçececeğim merak etmeyin.------
Bazı kadınlar teninde acının tohumlarını ekerler. Her gün o tohumların bir sarmaşık haline gelip bedenlerini sarmasına izin vererek, güçlü olmaya çalışırlar.
Her türlü zorluğa karşı kendilerini hazırlarlar. Bazen dirençleri kırılır, yorulurlar ama sevdikleri için dimdik dururlar. Kızlar büyük avlunun ortasında öylece durmuş Aileleri için en doğru olan kararı düşünüyorlardı.
Karşılarındaki adam, Tehlikeli ve bir o kadarda köklü bir geçmişe sahipti. Aral'ın dediklerine göre bir kardeşleri daha vardı. Onunda yakında ortaya çıkacağı kesindi. Bir şeyler yapmaları gerekti.
Nida bakışlarını kardeşleri gibi olan kızlarda gezdirdi ve iç çekti.
"Bir plan yapmalıyız. Mutlaka zayıf noktası olmak zorunda." Bunu dediğinde Gece yutkundu. Bildiği şeyler olsada sölemek istemedi."Evinde gördüğümüz kadın önemli biri olmalı yoksa tonlarca korumayla korumazdı" Dedi dur. Sude onu başıyla onayladı.
Başak gözlerini kıstı, bu ihtimal daha yakın duruyordu "bunu bir araştırmalıyız, bunun altından bir şey çıkacak bundan eminim" Bir daha bir araya gelmek üzere dağıldılar. Ellerinde yeterince bilgi yoktu.
Erkekler ise gözlem yapmak için dışarıdaydılar. Onları beklemek yerine dışarıda bir süre vakit geçirme kararı verdiler.
Şehrin en ıssız bölgesine iki araba sırayla girip park edildi. Kızlar sırayla arabalardan inip terk edilmiş binaya girip bodrum katına indiler.
Korumaları geçip büyük bara ulaştıklarında Jaguar fiğürleriyle kaplı işlemeler gözlerine çarptı. Buraya yanlarında erkekler olmadan gelmeleri doğdumuydu pek bilmeselerde, bir kere buraya adım atmışlardı.
Nur parmak uçlarından yükselen tedirginliği bastırmak için dudaklarını kemiriyor. İçerideki gürültücülerin arasından geçip büyük bir masanın köşesine ilişmişti.
Kızlae onu takip ederek oturduklarında, garsonlar hızlı bir şekilde servis yapıyorlardı. Her şey sanki bir düzen içerisindeymiş gibi işliyordu.
Rehirew adındaki, yer altında olan bu barın sahibi yıllardır olan düzenlerini bozmamış gibi görünüyordu.
Sude içkisinden bir yudum alarak hafifçe gülümsedi "o kadar işin üstüne iyi geldi bu mola" dedi.
Başak ters ters ona bakarak "hemen sevinme, daha çok işimiz var. Bu geceyi belasız atlatırsak tabi." dedi. parmağını sallıyordu.
Bunun üzerine Nida güldü "o zaman eğlenelim ha? Oturmaya mı geldik kızlar" diyerek Betül'ün elinden tutup çekiştirdi. Onlara Sude ve Elif katıldığında masada Gece, Başak ve ikizler kalmıştı. Diğer kızlar evde işleri olduğunu söyleyerek gelmemişlerdi.
Nur, eline içkisini aldığında, gözlerini barda gezdirme fırsatı buldu. İçeriye takım elbiseli adamlar giriyor, Seksi kadınlar Erkeklerin etrafında dört dönüyordu. Renkli ışıklar onların şahşalı elbiselerini gizlemeye yetmiyordu.
"Ee kızlar anlatın bakalım, neler oluyor yine?" diyen Başağın sesiyle üç kızda ona dönmüştü.
"ne, ne oldu?" diye sordu Melike tek kaşını kaldırarak.
"Gece, nasıl sizden koptu? Yıllar sonra bir kardeşiniz olduğunu öğrenmek benim için kolay değil inanınki." diyerek içkisini yudumladı Başak.
Nur, derin bir nefesi dudaklarının arasından bıraktı "biz çok küçükken Gece kaçırıldı, sonra ise bize öldüğünü söylediler. Onu Lotusdan bir kadın büyütmüş Gecenin dediğine göre. Annem, günlerce ağlamıştı Gece'nin öldüğünü duyduğunda." dedi. Gece ablasının anlattıklarıyla, içini hüzün kaplamıştı.
"Seni hep beklerdik. Öldüğüne inanmamıştık. Evden kaçıp seni arardık" dedi Melike ayaklanmadan önce. " ben tuvalete gidiyorum" diyerek masadan uzaklaştı.
Gece, Nur ablasına dönerek "Beni aradınız, hiç öldüğümü düşünmediniz mi?"
Nur onun gözlerine bakıp gülümsedi. "Mezarın bile yoktu, inanmak için sağlam sebeplerimizde yoktu, vazgeçmedik bizde."
"iyi ki bırakmamışsınız" dedi Başak iki kardeşi izleyerek.
*****
Melike karanlık karidora girip, yavaş adımlarla Tuvalate girip musluğun başına gidip elini yüzünü yıkadı.
Etrafında dönen olaylar, ve aç karnına içki içmenin zararı gece boyu çekeceği arılar olacaktı.
Bedeni günden güne zayıflıyordu. Bunun farkındaydı. Ne kadar dostlarıylada olsa oğlunu bulamıyor olmak onu delirmenin kıyısına getiriyordu.
Aynaya bakmadan tuvaletten kendini dışarı attı. Bardan gelen müzik sesini duyabiliyordu. Önündeki karanlıktan gelen adım seslerinide duyabiliyordu.
Adımları istemsizce gerilerken, topuklu ayakkabılarının sesi koridorda yankılanıyordu.
Tam o sırada sertçe birine çarpttı. Dudaklarından çıkacakolan korku dolu çığlığı zorlukla bastırıp arkasında adama döndü.
Az ışığın altında görünen dev bedeni gözlerini korkutmuştu. Üstünde siyah ama düğmeleri kopmuş bir gömlek vardı. Siyah gözleri dikkatlice onu izliyor. Sert yüz hatkarı biraz olsun yumuşamıyordu.
Adamın uzun bedeninin yanında kendimi minik bir çocuk gibi hissetmeden edemiyordu.
Tek kelime etmeden önüne dönüp ilerleyecekken adam onun bedenini kavrayarak kendine çekti ve dudaklarını iri eliyle örttü.
*******
Kızlar gecenin sonunda Melikeden gelen mesajla bardan ayrılmışlardı. Eve döndüklerinde, hepsi sızıp kalmıştı.
Enes ve Hasan helpsini odalarına götürüp çuval gibi yataklarına bırakmışlardı.
Herkes sabahın ilk ışıklarına kadar gözlerini açmamak üzere kapattıkları sırada içeride bir karartı belirdi.
Lavin, sessizce Enesin odasına girip darmadağın bir şekilde uyuyan adamın yanına yaklaşmıştı.
Gözlerini sevdiğinden alamıyordu. Ona defalarca nefes aldığını söylemek istesede yapamıyordu.
Onun başkasına kapılacağını biliyordu, kendisini kahredende buydu zaten.
Onun uzuyan saçlarını ve hafif sakalarını okşadı. Acaba hissediyormuydu demeden edemiyordu.
Hissetsin istiyordu. Varlığını fark etsin, bu özlemin bitmesini istiyordu.
Son kez onu öpüp kokladıktan sonra odadan çıkmış orayı terk etmişti. Onun odadan çıkmasıyla Enesin gözlerinin fal taşı gibi açılması bir olmuştu.
'o her şeyin farkındaydı.'
******
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♣DANGER; Katliam Çetesi♠
Teen FictionBurası bir çok çeşit kişinin yada varlığın olduğu yer.WehiC büyük bir katil topluluğu ve inanın onların arasına düşmek istemezsiniz. Onlar normal değiller ama diğer insanların arasında dolanıyorlar. Polis onları yakalayamıyor, çok iyi oldukları vey...