-13- "SINIRSIZ BÖLGE"

22 3 0
                                    


DANGER: Katliam Çetesi Bölüm 13

"SINIRSIZ BÖLGE"

Karan sabahın ilk saatlerinde yataktan kalkıp birini aradı ve iki yere bir kart götürmesini vekarta söylediklerini yazmasını söyledi.

Artık yavaş istedikleri oluyorken, planı yoluna koyması gerekiyordu.

Gözlerini yanındaki Bedene çevirdi ve güneş ışıklarının onun bedenine düşüşünü izledi.

Çok gençken, onun kendisini sevmesi için her şeyi yapmıştı. Kardeşinin sevdiğini elinden alışını izlemek zorunda kalmıştı. Çünkü o zamanlar ona bunları söylemeyecek kadar uzaktı.

Bir anlığına o günlere geri döndü. Aren, Aral ve kendinin mutlu olduğu zamanlara. Üvey kız kardeşini mutlu etmek için yaptıklarını hatırladı. Kardeşini öğrendiğinde Mera'nın ikiz kızları vardı. Mera öldürüldüğünde ikizlere bakmak onlara düşmüştü.

İkizler büyürken kendini nasıl kaptırdığını hatırlamıyordu. O kardeşinin kızıydı ama bundan pişmanlık duymamıştı.

Aralarında yaşlar olması umurunda değildi. Onun minik bedeninin yanında olması ona huzur veriyordu.

Taki ona gizlice kartlar vermeye başladığından beri. Kızın kendisine gelen kartları umursadığı belliydi.

Aren bunu kendi lehine çevirerek, kartları kendisi göndermiş gibi davranıyordu.

Kız Aren e aşık olduğunda evden ayrılma kararı almıştı. Göreceklerine katlanamayacağını biliyordu.

Şimdi o burada kendi yatağında, ay gibi parlayan bedeniyle uyuyordu.

Şimdi asıl yuvasına dönmüştü.

---

Nida huzurla gözlerini araladığında etrafını saran hoş kokunun kaynağına sarılarak, gözlerini Aral'ın yüzünde gezdirdi.

Yavaşça parmakları arasında olan ellerini havaya kaldırıp ellerine baktı.

Bir anlığına ikisinin elindede Alyans olduğunu düşündü ve gözlerini tekrar yumup başını onun yüzüne gömdü.

O sırada Aral hareket etti ve kollarını ona dolayıp başını öptü "hmmm.."

"Mhmm?" Nida onun yüzüne bakıp muzurca gülümsedi.

"Biraz daha uyusak ya.." Diye mırıldandı Aral, uyku mahmuru bir şekilde.

"Bilmem.. Bana uyar aslında.."

Parmakları Aral'ın saçlarında geziniyordu.

O sırada ikisininde telefonlarının zil sesleri evde yankılandı.

Nida kaşlarını çatarak doruldu ve Aral'ından telifonunu uzatarak, kendi telefonunu yanıtlamıştı.

Aralda kendi telefonunu açtığında ikisi birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı.

"Peki geliyorum"

"Birazdan orada olurum."

------

İki gruba gönderilen kart bir savaşın başlangıcı gibiydi.
Öyleki, fırtına öncesi seszilik bütün grupların üstüne çökmüştü.

Bu gece çoğu şey değişebilirdi. Bütün sırlar ortaya dökülebilir, en acı gerçekler ortaya çıkabilirdi.

Bunu bilmelerine Rağmen WehiC deki tüm üyeler büyük bir hırsla Büyük ormanın ortasında bulunan araziye gitmişlerdi.

Karanlık çöktüğünde iki grupta ortaya çıkmıştı.

Enes ve Hasan önde dururken diğetleri onların arkasında Saldırmaya hazır bekliyorlardı.

Nida gözlerini gezdirdiğinde Aral'ın duygu barındırmayan gözleriyle karşılaştı.

Ucu ince iğneler kalbine batırılıyormuş gibi hissediyordu.

Nur birden öne atılarak "Kardeşimin peşini bırak artık pislik!"

Aren hafifçe sırıtarak "kardeşin benimle değil, artık kimin yanındaysa rahat görünüyor"

Onun alaylı sözleri Nurun bıçağıyla ona saldırmasına sebep olmuştu.

İki grup birbirine girdiğinde Hasan bir çocupa kafa atarak burnunu kırdığında, ona yaklaşan diğer çocuğun kanına sertçe tekme atıp yüzüne yumruk geçirmişti.

Enes ona bıçakla yaklaşan gözlerine birden baktığında kız birden bayılmıştı.bu enesin sırıtmasına sebep olduğunda, ona yumruk atmaya çalışan kişinin bileğini tutmuştu.

Birden bileğini geri çekip ona tekme atmaya çdlışan kişinin karnına sert bir yumruk attığında, karşında yüzünü görmediği kişi yere yığılıp karnını tutmuştu ve kumral saçları kapşonundan dışarı sızmıştı.

Enes onun bu kadar sızlanmasına anlamdıramazken kendisine saldıranları yere sererek, kızın yanına çökmüştü ve yüzünü kapatan kumaşı çekip kenara atmıştı.

Gözleri şaşkınlıkla büyürken, karşısında Lavin'i görmenin şaşkınlığını üzerinden atamıyordu.

Lavin dudaklarından firar eden kanı parmağıyla silip onu kucağına aldığında sırtında parçalanan tahtanın acısı nefesini kessede arkasındaki çocuğa kafa atarak yere serilmesini sağlamıştı.

Sırtındaki acıya rağmen Kavin'i alarak oradan uzaklaşmıştı. Arkadaşlarının iyi olacağını biliyordu.

Hasan tam Aren'e saldıracakken onun Nidayı tutarak onun diz çöktürdüğünü görmüştü.

Bununla beraber herkes öylece dururken, Ares'in adamları birden Aral' ın kollarından tutmuştu.

Aral çığrından çıkmış bir deli gibi onlardan kurtulmaya çalışıyordu.

"Hayır sakın ona dokunma!" Sesi gürlemekten farksızdı.

Hasan yumruklarını sıkarak "Bırak onu şerefsiz! Gelirsem ecdadını sikerim!"

Aren Nida'nın saçını geriye doğru çekerek silahını çıkarmıştı. Adamlarına işaret ederek onların hepsinin etkisiz hale gelmesini sağlamıştı.

"Şimdi benim canım kardeşim. Bu silahı alıp bu güzel kıza zarar vermeyi istersin yoksa ben mi yapmalıyım?"

Aral derin nefesler alarak sakin olmaya çalışıyordu "buraya birini öldürmeye gelmemiştik!"

"Bırak onu piç!" Diye bağırdı Nur. Diğerleri Nidaya zarar gelmesinden ölesiye korkuyordu.

Nida gözlerini Aral'dan ayırmayarak dudaklarını oynatsada sesi çıkmamıştı.

'Korkma Sevgilim'

Aniden patlayan silahın sesiyle Aral'ın onu tutanları kenara savurması bir olmuştu

"Nidaa!"

--------

'Merhaba Anne, bana ışık olan kız artık burada yok, gitti'

♣DANGER; Katliam Çetesi♠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin