Aylar sonra mesaj atmıştı; "Yarın müsaitsen cafeye bir şeyler içmeye gidelim mi?" Reddedememiştim. "Gidelim" dedim. Geçmişten konuştuk bir süre, üstünkörü, can alıcı detaylara girmeye korkuyorduk belkİ de. Yitip giden zamana teslim olup sustuk bir süre. Bir anda, bu teslimiyete meydan okurcasına gelecek cevabın olsa acımasızlığını da göze alarak gözlerini dikti ve sordu bana; "senin için ne ifade ediyorum?" Bir süre gözlerine baktım. Kirpiklerine, yüzündeki masum ifadeye... Zamanı bir süreliğine durdurup, öylece baktım aşık olduğum kadına. Gururum ağır bastı yine de. "Yüreğim uçsuz bucaksız bir orman ve sen o ormanda pikniğe gelip ısınmak için. O küçük ateş büyük bir orman yaktı ve sen giderken dönüp arkana bile bakmadın. Benim için bundan fazlası değilsin."
Seninle yandım belki, ama küle dönerken yalnızdım ben...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen Geldin
Short StoryHiç gitmezsin sanmıştım. Zaten bu hayatta sanmaktan daha büyük yanılgı yoktu.Bunu da sen öğretmiştin. Ama bir süre sonra güçleniyor insan, onu gördüm. Acılara kuşanıp , insanlara o şekilde gülümsüyorum. hiçbir şey olmamış gibi gibi. Anılar diyorum...