Kırmayın

43 7 4
                                    

İçime atıyorum her şeyi. Sokağa çıkıyorum sonra içimde bir ağırlık oluşuyor, kendi bedenimi kalıramayacak hale geliyorum. Sokağın bir köşesinden insanları izliyorum, herkesin yüzünde mutluluk. Herkes gibi mutlu olmayı isterken, hiç kimsenin çekmesini istedemediği acıları çekmek zorunda kaldı bu bünye. İçime attım her şeyi, sonra yine attım ve yine attım. Kendi içimde kendimi kaybettim. En yakınlarıma bile anlatamadığım içimdekiler yüzünden uyku uyumaz, yüzüm gülmez oldu. "Bu kadar içime atmsma değiyor mu?" sorusuna kaç gece kendi kendime sorduğum hatırlamayacak kadar uzunca bir süre içinde tutum. Patlamaya saniyeler kalmış bir bombadan farksızdı bedenim. Hiç tanımadığın bir insana anlatmak istiyorum içimdekileri ama "kim yapsın senin dertlerini" diye bir düşünce beliriyor aklımda. Bir umut cesaretimi toplayıp tekrar çıkıyorum, her şey yerli yerinde ama ben o yerde değilmişim gibi hissettiriyor. Köşede seyyar bir satıcının simit sattığını görüp yanına gidip 1 simit ve çay alıp sohbet etme çabalarına girdim. O gün ismini bile bilmediği eski İbrahim'in eskisi gibi kalmasına sebep olan, o adamın yüreğini taşımayacak kadar aciz insanlar tanıyorum. Hiç tanımadığım birine hiç bilmediğim eski haline geri getiren bu adam sadece beni dinledi. Ben konuştum o dinledi. Ben ağladım o sustu, ben güldüm o güldü. Konuşmam bitene kadar tek kelime etmedi ve ben bitirdiğimde o gün tek kelime etti bana, "iyileştin." O umutsuz insana tek kelime ederek umut verdi. Siz ise çevrenizdekilerin umutlarına kelepçe vuruyorsunuz.

Yapmayın! Sahip olduğu tek şey umut olan bir insanı kırmayın! Kırılırsınız! 

Ve Sen GeldinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin