Uzun bir otobüs yolculuğu ne iyi gelirdi. Bir de pencere kenarı ise onun güzelliği hiçbir şeyde bulunmaz. Kulaklığı takıp, akıp giden ahyatın gürültüsünü sessize almak, ağır ağır ilerleyen bir şarkıyı kısık sesle dinlemek, eline kitabının alıp her şeyi geride bırakıp onunla ilgilenmek. Gökyüzünün maviliğin bakar "bu nasıl bir güzelliktir" demek mesela, ve yolda dalıp giderek uzunca bir hayalin içinde bulunması insanın kendini... Ne iyi gelirdi... Yolculuğun en güzel yanı da ondan biraz daha uzaklaşmış olmak aslında. Yolculukta geçen her dakikada ondan biraz daha uzaklaşmış olmak güzel ama yüreğinde alıp götürmüyor insan kendisiyle. Yürekte bir gün anlar yanında olmak istediği yerin aslında kendini tüketmeye meyli olan olduğunu ama , ancak tükenince anlar işte. Sevdiğinde tükenmeden rahat etmez yüreği insanın. Tükenmekten bahsetmişken, otobüs yolculuğunu en çok da tükenmişliğim için istiyorum. Neden mi? Onu her an çevremde görebileceğini düşünmem, her şeyin onun hatıraları ile olması ve her sokakta yürümüşlüğümüz. İçinde yaşadığımız koca bir şehir, beni içinde sığdıramayan küçücük bir şehre dönüşüyor o an... Uzaklaşmak istiyor insan, uzağında kalmak istiyor Kabul edilmediği hayatların... Uzun bir otobüs yolculuğu yapmak istiyorum. Anılardan uzak bir yerlerde hayatıma devam edip,bir an olsun dönüp de geçmişe bakamamak. Belki de çok şey istiyorum ama ne yapabilirim başka?
Hayali bile güzel olan kadına bu hayali sebebi, o hayali yaşamaktır bana düşen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen Geldin
Short StoryHiç gitmezsin sanmıştım. Zaten bu hayatta sanmaktan daha büyük yanılgı yoktu.Bunu da sen öğretmiştin. Ama bir süre sonra güçleniyor insan, onu gördüm. Acılara kuşanıp , insanlara o şekilde gülümsüyorum. hiçbir şey olmamış gibi gibi. Anılar diyorum...