Unutmak

101 15 5
                                    

Sonra sabah oluyor.. Duşa giriyorum gecenin uykusuz yorgunluğunu bir nebze üzerimden atmak için, üstümü değiştirip dışarı çıkıyorum sonra. Kısa bir mesafe yürüdükten sonra evinizin pencerisinde buluyorum gözlerimi. İç sesim bir an kendine gel, devam et yoluna diyor. Biraz daha ilerledikten sonra seni her sabah beklemek için oturduğum bankı görüyorum. İnsan dayanabilir mi buna? Ben dayanıyorum. Oturuyorum saatlerce, belki yine gelirsin arkamdan hiç haberim olmadan bir anda sımsıkı sarılırsın diye. Bekliyorum ama gelmiyorsun. Gelmediğin her gün, yeniden kızıyorum sana, sonra sarılıp yokluğu- na, kaldığım yerden yoluma devam ediyorum. O yol karşıma çıkıyor, elini tuttuğum, seni öptüğüm, sana sarıldığım ve her gün beraber yürüdüğümüz o yol. Tüm mazi gözümün önünde canlanıyor, başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor, gündüzüm geceye dönüşüyor, o kadar şey olurken hayatımda, ben sadece yolu izliyorum. Sen bilmezsin o yolu yalnız yürürken seni anlatmalarımı, sana ağlamalarımı, seni hayal etmelerimi... Biraz ilerledikten sonra yolun sol tarafındaki hur- da arabanın hâlâ yerli yerinde olduğu gözüme çarpıyor . Aracın dibinde papatyalar oluyor yaz aylarında sürekli ve o yoldan her beraber geçtiğimizde ufak bir papatya koparıp sana verip, sevmek ne güzel şey diye deli gibi bağırdığımı hatırlatıyor bana o araba. Hava kararmaya başlıyor evin yolunu tutuyorum ve tüm mazi tekrar gözümün önünde canlanıyor. Git, unut beni demiştin; hafızamda kalmış en güzel şeydin nasıl olur da unutmak isteyebilirim şimdi seni?

Un ufak etmek iş unutmak demek ki seni değil, kendimi unutuyorum ben...

Ve Sen GeldinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin