Dünyanın en güzel kokusuydu ona sarılmak. Sımsıkı sarılmak, daha sıkı sarılmak. Ona sarılmasının verdiği hissin tarifi yoktu. Öyle güzel güzel bir duyguydu ki bu, başka bir şey hissetmem de olur gibi. Tüm dertlerim, sıkıntılarım bir anda uçup giderdi. Tüm hayatım o olurdu bir anda. Onu öpmek, sarılmak, koklamak ve sevmek. Hayatımdaki tüm olumlu olayları ona bağlıyordum, yüzümdeki her gülümsemeye o sebep oluyordu. Tanırsın bu duyguyu. Onu hiç kaybetmemek istemezsin, bir an olsun yanımdan ayrılmamak, her an sarılabilmek. Onun yanından ayırmamak, olduğunu hissetmek, onun gülüşüyle içinin ısınması. Hayatını yaşanabilecek bir hale getiriyor yüzünde her an mutluluk yaratıyor, o kişi hiç kimsenin bırakakamadığı kadar etki bırakıyor sende. Daha sonrasında ne mi oluyor? Hiç bir şey olmamış gibi öylece çekip gidiyor. Her şeyin olan kışı hiçbir şey olmayı seçiyor. Ona karşı savunmasız olmadan yaralanıp seni yakıp bırakıyor.Hayata karşı umutla bakan o gözlerin kan kırmızısı hale geliyor ve ondan nefret etmek istiyorsun. Daha çok bağlandığını fark ediyorsun, evinin duvarları üstüne geliyor. Sokağa çıkıyorsun sokaklar dar geliyor. Bir an olsun yanından ayıramadığın o kişiyi, bir daha hatırlamamak için dualar ediyorsun. Onun yürekte bıraktığı yaranın hiç gelemeyeceğini düşünüyorsun. Yarayı her seferinde kanatıp üstüne tuz basıyorsun. Sadece acısını seviyor belki de.
Bırakdığı acıyla bile bu kadar seveni yüzüstü bırakan sonunda pişman olmaz mı sanıyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen Geldin
Short StoryHiç gitmezsin sanmıştım. Zaten bu hayatta sanmaktan daha büyük yanılgı yoktu.Bunu da sen öğretmiştin. Ama bir süre sonra güçleniyor insan, onu gördüm. Acılara kuşanıp , insanlara o şekilde gülümsüyorum. hiçbir şey olmamış gibi gibi. Anılar diyorum...