Geçmişte kaybolmak mi yoksa gelecekten umutlu olmak Geçmişi harabeden beter biri için bu sorunun cevabi gayet basit aslında. Geçmişindeki kötü olayların ona acı verdiğini anladığı an geleceğe dair hayaller kurmaya başlıyor. Belki geç miste kurdukları kadar yaratıcı veya o zamanki mutluluğu vermiyor olabilir ama bir şeyleri umut etmesi onun hayata karşı duruşunu değiştiriyor bir bakıma. İnsanlar benim gözümde toprağa yeni ekilmiş birer fidan gibidirler. Nasıl mı? İnsanlar fidandır ve su da hayallerdir. Hayalleriniz ne kadar çok olursa kendinizi o kadar iyi hissedersiniz, fidana ne kadar su verirsen o kadar olgunlaşır ve boy gösterir. Geçmişteki kötü yaşantıları bir tarafa bırakıp kendi fidanınızın suyunu kendiniz verin. Kaybettiklerim için değil de kazanabileceklerim
için hayal kurmayı öğrendiğimden beri bazı şeylerin farkına vardım. Gülümseyebildiğimin, insanları mutlu ettiğimin, ufacık şeylerden bile mutlu olduğumun farkına vardım. Karar sizin, ya kendi fidanınıza kendiniz su döker ve kendi hayallerinizi yaşamak için mücadele edersiniz, ya da başkalarının döktüğü sular ile onları hayal ederek boş bir yaşam sürersiniz.
İşin özü, geçmişin bir güzelliği olsa geçmişte kalmazdı vesselam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen Geldin
Short StoryHiç gitmezsin sanmıştım. Zaten bu hayatta sanmaktan daha büyük yanılgı yoktu.Bunu da sen öğretmiştin. Ama bir süre sonra güçleniyor insan, onu gördüm. Acılara kuşanıp , insanlara o şekilde gülümsüyorum. hiçbir şey olmamış gibi gibi. Anılar diyorum...