Çabaladım hayatına hayatım etmek için. Ve sen geldin, hayallerimin ortağı oldun,"ve sen gittin" sonra, bir daha gelmedin, ben ise vazgeçtim. Sen bana duvar olmuştum bense o duvarın dışında kalmıştım her zaman. Yıkmaya kıyamıyordum o duvarı ama öbür tarafına geçmek için de her şeyi mi verirdim. Verdim de zaten! Umutlarımı, gülüşümü sevgimi. Hepsini bir kişi uğruna harcadım, hiç gelmeyen bir kişi uğruna. Sana karşı değil sadece, hayatta karşı umudumu, gülüşümü ve sevgimi kaybettim ben. Ben senin için bunları kaybederken çevremdekileri de kaybettiğimi çok sonra anladım. Sadece canı sıkıldığında kendisi için her şeyi verebilecek kişiye yazan birine ne kadar dayanabilir insan? Ben fazlasıyla dayandım. Her zaman umut içerisinde bekledim. O bana bir adım bile atmadıkça ben daha çok sevdim. Sonra ne oldu? Belki de hiç karşılık beklemeden sevdim ama yoruldum. Umut ettim, gülüşünü bir nebzesinin dahi sebebini ben olması için umut ettiğim kadın, o gülüşüne hiç bir zaman sebep olmayacağımı öğretti ve ben de vazgeçtim. Anladım zor da olsa bizden biz olmayacağını. Sürekli bunu bana hatırlatmıştın ama ben dinlesem kalbim dinlemezdi, sonunda o da anladı. Olmayacak şeylerin hayalini kurmakta üstüme yoktu, senli sayısız hayallerimi tek tek yüreğimin derinliklerine attım, senle olan anılarımı ise kalbime gömdü ve VAZGEÇTİM. Bu yazıyı onu çok sevdiğim zamanlarda, kar yağışını penceremin önünden izlerken yazmıştım. Uzun bir zaman geçmesine rağmen hala o gün dün gibi aklımda! Sıradan bir hikayemiz vardı. Okul yollarımızın olması sonucu tanışmıştık. Her zaman tedirgin ve korku içinde olan beni gülümsemesiyle dağıttı. Güzel gülüşüne, saf sözlerine kandım, Çok sevdim. Sabahları erkenden uyanır her zamanki yerde onu bekler, çıkışlarda okulundan alır evine bırakırdım. Sonra ise tamamen hayal kırıklığı. Gözümde büyüttüğüm insanın benim hayallerime ortak olacak kadar cesaretimin olmadığını öğrendim. Onca hayalin başrolü olan insan o hayalleri sahiplenmeyip üstüne basıyordu. Çok sevdik ama sevdik mi acaba biliyorum. Zaten bilsem de bunun pek bir önemi olmayacak. Yemek yenilmiş bir tabağın dibinde kalan ekmekle yemeye çalışmaktı şu anda bunu bilip bilmemek. Bitmiştik işte. Sen şimdi, hatırladığım en unutulma gereken şeysin. Sürekli hatırlıyorum seni ama unutmak istiyorum. Hiç aklıma gelmediğin zamanlar oluyor ve daha sonra gelip moralimi alt üst ettiğin zamanlar. Böyle sevdim ama ne de güzel sevilmedim ben! Bir ömrümü sevebilirim seni ama sen bir adım gelmezsin bana biliyorum...
Yazı burada son buluyor ama benim şimdi eklemek istediğim bir kaç şey var. Keşke bu kadar sevmeseydim dediğim oluyor bu aralar, çok sevdiğim için pişman olduğum zamanlar. Hala aklımdasın ama o masum zamanlarımdaki sevgiyle değil de sana karşı öfkem ile kaldın içimde. Sevdim, çok sevdim ama unuttum. Zor oldu, hiç olmayacağını düşündüğüm zamanlar oldu, senin için ağladığım zamanlar. Hepsi geçti, yalnız başımayım ama onunla olduğum günlerimden daha çok sevdim şu anımı.
Yalnızlığı ne kadar sever insan demeyin, umutlarını yıkan biri olunca çok da güzel seviyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Sen Geldin
Short StoryHiç gitmezsin sanmıştım. Zaten bu hayatta sanmaktan daha büyük yanılgı yoktu.Bunu da sen öğretmiştin. Ama bir süre sonra güçleniyor insan, onu gördüm. Acılara kuşanıp , insanlara o şekilde gülümsüyorum. hiçbir şey olmamış gibi gibi. Anılar diyorum...