Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √

2|A Glass Of Luck

Hermione'nin gülümsemesi büyük adımlarla tanıdık olduğu üçlünün yanına gelirken aşina olmadığı sima ile istemeden de olsa solarken tek kaşını kaldırırken tebessüm etmeye çalışmıştı.Kahverengi irisleri bu kim dercesine diğerlerine bakıyordu.

Tom Riddle genç kızın bakışlarındaki imayı az da olsa çözdüğünde sakince dudaklarını araladı.Kendini tanıtmadığını şimdi idrak ediyordu.

''Ben Tom Marvolo Riddle.'' Diğerleri ile tanışmış olması nedeniyle tekrar kahverengi kabarık saçları ile ona bakan kıza döndü.

''Yeni geldim.Bir takım sebepler ile bir süre bu okulda eğitimime devam edeceğim.''

Hermione yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirirken ''O zaman hoşgeldin.'' diyerek ayakta kalmayı sürdürmüştü.Sarı saçlı çocuk kahverengi saçlı kızın bakışlarını üzerinde hissettiğinde hızla ona döndü.Mavi irislerini Hermione'nin kahverengi irisleri ile birleştirirken yavaşça ayağa kalmıştı.Hermione ile ders çalışmak için kütüphaneye gidecekleri aklına şimdi gelmişti.Hermione'nin bunu farketmediğini umdu.Çünkü Hermione,Draco ne zaman sözleştikleri bir konuyu unutsa Draco'ya ciddi anlamda tepki gösteriyordu ve dürüst olmak gerekirse Draco bundan hiç hoşlanmıyordu.Hermione'nin yüzünün asık olması onu hiç de memnun etmiyordu doğrusu.

''Biz Hermione ile kütüphaneye gideceğiz.''

Ron tek kaşını kaldırdığında konuşmasına devam etti.

''Ders çalışmak için.''

Turuncu saçlı çocuk yüzünü buruştururken anladım dercesine başını aşağı ve yukarı salladı.Draco bu sırada konuşmaya devam ediyordu.Cevabını bilse de nezaketen onları davet edecekti.

''Gelmek ister misiniz?''

Ron hızla başını olumsuz anlamda salladı.Tom ise bakışlarını Harry'de yoğunlaştırmıştı.Ağzından çıkacak cevabı bekliyordu.Harry alt dudağını dili ile ıslatarak konuşmaya başladı.

''Aslında iyi olabilir.Sınavlar yaklaşıyor.''

Ardından Tom'un bakışlarını üzerinde hissetmiş olacak ki ona döndü.

''Gelecek misin Tom?''

Yavaçşa başını olumlu anlamda salladı Tom.Bu fırsatı geri tepemezdi.

''Ah sizi inekler.''

 Ron hızla söylendi. ''Ben Quidditch çalışmaya gidiyorum.'' Ardından hızla ayağa kalkarak elini onlara doğru salladı ve bahçeden uzaklaştı.Bu esnada Tom ve Harry'de ayaklanmıştı.

Dördü boş koridorda yürümeye devam ederken yanlarından bir kaç tane Ravenclaw ve Hufflepuff öğrencisi geçmişti.Tom bakışların üzerinde yoğunlaştığını hissetti.Bu okulda yeni olan kişilerin farkedilmemesi cidden imkansızdı.Yeşil irislerini onlardan bir kaç adım önde yürüyen Hermione ve Draco'ya dikti.

Dumbledore ve onlara söylediği bahaneler farklıydı.

Çift yalan diye düşündü.Olduğundan daha dikkatli olması gerekiyordu.

''Oldukça uyumlu görünüyorlar değil mi?''

Harrry'nin sesi ile düşüncelerinden uzaklaşırken ellerini kahverengi saçlı çocuğun boğazına sarma düşüncesi bedenini ele geçirmişti.Derin bir nefes aldı.Küçük bir ergen grubuna düşmüş gibi hissediyordu kendini.Mırıldanarak Harry'yi onayladı.

''Evet.''

Yalan.

Bu esnada Harry'nin nefesini seslice dışarı verdiğini duymuştu.Bu kesinlikle konuşmayı ilerletmesi için bir fırsattı.Sesini düz tutmaya dikkat etti.

''Ne oldu?''

Harry istemsizce bakışlarını öndeki ikilinin üzerinde yoğunlaştırdı.

''Doğrusu aralarında bir şeyler olsa bile Draco'nun ailesi buna onay vermeyecektir.Her ne kadar bizlerle arkadaş olmasında bir sorun olmasa da Malfoy ailesi soylarını safkan olarak ilerletmekte kararlı.''

Sonunda diye düşündü Tom.Hala birilerinin kan'a önem vermesi biraz da olsun umut var demekti onun için.Ardından kısaca aklının bir köşesine not etti.

Arkadaşlarına oldukça önem veriyor.

Bunu Harry'nin sadece yüzüne bakarak bile rahatça söyleyebilirdi.Yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu.

Çok saçma.

Bir kaç dakikalık süren yürüyüşten sonra kütüphaneye vardıklarında hızla bir masaya yerleşmişlerdi.Hermione ders kitaplarını masanın üzerine yığarken Tom sadece gözlerini onların üzerinde gezdirdi.Çalıştıkları konuların neredeyse hepsini ezbere biliyordu ve bu istemsizce gülümsemesine neden olmuştu.

Sadece bir grup aptal.

Dakikalar ve saatler hızlı bir şekilde ilerlerken hava kararmış ve kütüphane hala çalışmaya devam eden dörtlünün haricinde boşalmıştı.

Draco yavaşça ayağa kalkarak bir kaç parşömeni ve kitabı eline aldı.

''Gitmem gerekiyor.'' Diğerlerine kısaca görüşürüz dedikten sonra son bir kez Hermione'ye bakmış ve Slytherin ortak salonuna doğru ilerlemişti.İlerlerken aklına gelen şeyle hızla arkasını döndü.

''Bu arada Tom.''

Yeşil irislerini mavi irislere odakladı Tom.Sarı saçlı çocuk yorgunlukla küçük bir tebessümde bulundu.

''Parola 'Bir Bardak Şans'.Dışarda kalmak istemezsin diye düşünüyorum.''

Tom yavaşça başını sallarken Draco tekrar arkasını dönmüş ve koridorda küçük adımlarla ilerlemeye başlamıştı.Bir kaç adımda istemsizce esniyordu.Tom başını yavaşça Harry'ye çevirdi.

Uyumuştu.

Gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu genç Voldemort.Bu çocuk nasıl baş düşmanı olabilirdi?

Nefesini seslice dışarı verirken bir kaç dakika geçmişti ki masadaki kolunun üzerinde bir ağırlık hissetti.İrkilirken hızla kahverengi saçlı kıza dönmüştü.Hermione de bir kaç dakika önce uyuyakalmıştı ve kendi koluna yasladığı başı hareketlenmesi nedeniyle Tom'un koluna yaslanmıştı.

Tom daha da irkilirken kolunu çekmeye çalışmış ancak bu genç kızın mırıldanarak elini Tom'un kolunun üzerine koymasına neden olmuştu.Yüzünü buruşturdu genç adam.Ders çalıştıkları esnada bir kaç kez aralarında konuşmuşlar ve bu esnada Hermione'nin anne ve babasının muggle olduğunu öğrenmişti.

Bir bulanığın ona dokunduğuna inanamıyordu.Sertçe kolunu kendine çekti.Hızla ayağa kalkarken arkasına dahi bakmadan  Slytherin yatakhanesine yöneldi.

Kolunu vücudundan ayırmak istiyordu.

Midesinin bulandığını hissetti.İğrenç.

Yazar Notu

Yine ben.

Bir günde iki bölüm hehehehe

Evet yavaştan da olsa olaylara girmek istiyorum.

Şu anda Tom'un onlara büyük bir nefret ve tiksinti beslemesi normal ama merak etmeyin ben halledeceğim jdbksdbvksvsuk

Bu arada Draco'nun koridorda elinde parşömenler ve kitaplar ile yürürken esnediğini düşünmek...

O cümleyi yazarken içimde bir sevgi patlaması oldu kabul ediyorum dbjhfbvdyb

En kısa zamanda görüşmek dileğiyle.