Draco Malfoy masasının üzerindeki küreye bakmaya devam ederken ellerini istemsizce kürenin hemen yanına koyarak küçük ve sessiz bir ritim ile parmaklarını hareket ettirmeye devam ediyordu.Gözleri ise Tom Riddle'ın üzerindeydi.Mavi irislerini karşısındaki çocuğu rahatsız etmeye yetecek şekilde üzerinde dolaştırıyordu.Nefesini seslice dışarı vererek ona bakan-daha doğrusu gözlerini diken-ders partnerine döndü Tom.Sıkıldığı her halinden belli oluyordu.
''Neden bana bu denli dikkatlice bakıyorsun?"
Omzunu silkmekle yetindi Draco.
"Belirli bir nedeni yok."
Alt dudağını sinirle dişlerinin arasına aldı Tom.Oradan bakıldığında yalan yutan biri olarak mı görünüyordu?Yavaşça Draco'ya eğildi.
"Bir sorunun olduğunu anlayabiliyorum.Ancak bunu söylemen için sana ısrarda bulunmayacağım.Yine de beni izlemek yerine dersi dinlemeni tavsiye ederim."
Ses tonunu sakin tutarak tekrar doğrulurken isminin söylenmesi ile bakışlarını Profesör Trelawney'e doğrulttu Tom.
Sybill Trelawney güçsüz çıkan sesi ile onu çağırıyordu.
Yavaşça ayağa kalkarak ona doğru yaklaştı ve karşısına oturdu.Sybill Trelawney elini tutmuştu.
Soğuk.
"İsmim ne demiştin evladım?"
Genç Voldemort elini çekmek için uğraştı.
"Tom,efendim."
"Tom..." diyerek fısıldadı Profesör Trelawney.Ardından yavaşça küresine döndü.Bu esnada Tom elini hızla ondan kurtarmıştı.İtiraf etmek istemese de o bulanığa dokunmak bile Sybill Trelawney'a dokunmaktan daha iyi sayılırdı.
Küre'de beyaz bir duman gözüktü önce.Ardından belirli simgeler.Bir takım imgeler oluştuğunda Tom gözlerini kısarak odaklanmaya çalışmıştı.Ancak bu esnada Sybill Trelawney küreyi hızla masadan çekerek ayağa kalmıştı.
Yüzü rengini kaybetmiş gibiydi.Gözleri korkuyla bakıyordu.
"Sen..."
Diyerek başladı cümlesine.
"Sen buraya ait değilsin."
Tom kaşlarını çatarken Profesör'e bakmayı sürdürdü.Seslice yutkundu Sybill Trelawney ve hızla sınıfa döndü.
"Ders bitmiştir."
Oluşan derin sessizlik bir kaç kişinin ayaklanması ile bozulurken Tom da ayağa kalkarak etrafına bakmıştı.Önce Albus Dumbledore.Şimdi Sybill Trelawney.
Bu hiç iyi olmadı.
Bir kaç saniye daha olduğu yerde dikilmeye devam etti.Ta ki omuzunda bir el hissedene kadar.
Harry Potter.
"Hadi dostum."
Dostum mu? Gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı Tom Riddle sakinleşmek adına.Her ne kadar Harry Potter'a yaklaşmak onun yararına olsa da içindeki öldürme arzusunu bir türlü bastıramıyordu.
Diğerlerini yavaşça takip etti.Harry konuşmak için dudaklarını aralamıştı.
"Pek kafana takma.Bize de her zaman türlü türlü kehanetlerde bulunur."
"Ah evet..." Sözü Ron Wesley almıştı.
"Bir kaç hafta önce Harry'ye dikkatli olması gerektiğini ve onu öldürecek kadar büyük bir nefret besleyen düşmanının kapısında olduğunu söylemişti.Ancak kapımızda bulduğumuz tek şey bir adet Draco Malfoy olmuştu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √
Fiksi PenggemarVoldemort Tom Riddle'ı kullanarak oldukça tehlikeli olan bir oyuna girmişti. #1 Voldemort