Genç kızın kahverengi irislerinden süzülen yaşlar yanaklarını ıslatmaya devam ederken dizleri güçlerini kaybetmişcesine yere çökmesini sağlamıştı.Elini sol göğsüne götürerek kalbinin acısını hafifletmek istercesine elini sertçe tenine bastırmaya devam ederken bahçede kimsenin olmamasından yararlanarak boğazından küçük bir hıçkırığın kaçmasına izin verdi.
Bu esnada farklı bir zamanda,farklı bir dünyada olan genç adam tıpkı genç kız gibi dizlerinin üzerine çökerek derin bir nefes almıştı.Yeşil irisleri tüm hislerini kaybetmişcesine donuk bir şekilde ağaca bakarken umursamadan elleri ile toprağı kazmaya devam ediyordu.Ellerinin ya da kıyafetlerinin kirlenecek olması umrunda değildi.Cüppesinin cebindeki günlüğü çıkararak toprağın içerisine yerleştirirken asasını çıkarmış ve günlüğe doğrultarak bir koruma büyüsü mırıldanmış ardından toprağı düzelterek derin bir nefes almıştı.Rüzgar yüzünü okşarken gözlerini yumdu yavaşça.Ay onun acı çeken kalbine inat bir şekilde gökyüzünde parıldayamaya devam ediyordu.
"Çimlerin hemen altındaki küçük dünya.İşte beni o zaman bulacaksın."
Hermione hıçkırıklarının arasından kendi kendine konuşmaya devam ederken ellerini genç adam ile ne zaman bahçeye çıksalar oturdukları ağacın etrafındaki çimenlerde gezdirdi.Kendini kaybetmişcesine çimenleri es geçerek toprağı kazırken gözyaşları hızla süzülmeye devam ediyordu.Daha bir kaç dakika öncesine kadar birliktelerdi.Albus Dumbledore onu Tom ile ayrılmalarından yaklaşık bir saat sonra Yatakhane Başkan'ı ile odasına çağırmış ve neler olduğunu anlatmıştı.Gitmişti.Tom Riddle kendi zamanına geri dönmüştü.
Derin bir nefes alarak eline çarpan siyah deftere bakarken alt dudağını sertçe ısırdı.Defterin kapağının altında yer alan isim gözyaşlarının daha hızlı akmasını sağlarken parmaklarını nazikçe harflerde gezdirdi.
Tom Marvolo Riddle.
Bu isim ona güzel anılar tattıran kişiye aitti.Bir yılını geçirdiği kişiye aitti.Aynı zamanda kalbinde ve zihninde yer edinen kişinin ismiydi.Tom Marvolo ismi diğerleri için pek çok anlam barındırmıyor olabilirdi.Ancak onun için farklıydı.Genç adam onun kalbine dokunmuştu.Yeşil gözleri,siyah saçları,beyaz teni,çoğu zaman soğuk ve mesafeli çıkan sesi,şaşırdığında yüzünde beliren ifadesi,her ne kadar belli etmese de onu oldukça önemseyişi,nazikliği...Tom Marvolo Riddle onun için sayamayacağı kadar şey ifade ediyordu.
'Ağlıyor mudur merak ediyorum' diye düşündü genç adam.Üzeri toprağa bulanmış,elleri kirlenmişti.Gözlerini aralamadan sırtını ağaca yaslarken nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi.Zihninde beliren kahverengi ve kabarık saçlar yüzünde acı dolu bir tebessümün oluşmasını sağlarken genç kızın gülümsemesi ve kahverengi irisleri,onun adını seslenişi,saçlarını okşayışını düşünmesi kolunu hızla gözlerine bastırmasına neden olmuştu.Gözlerinde biriken yaşlar derin bir nefes almasını sağlarken kendine izin vererek yanaklarının ıslanmasını sağladı.
Tom Marvolo Riddle ilk kez bu denli acı çekiyor ve ilk kez ağlıyordu.
'Onu görmek istiyorum.'
Genç kız elindeki defteri sıkı bir şekilde tutarken sırtını ağacın gövdesine yaslayarak derin bir nefes aldı.Bu günün gerçekleşeceğini biliyordu ama zihninde bir yerlerde bunu reddetmeye devam ediyordu. Ancak şimdi baktığında gerçek tüm çıplaklığıyla gözlerinin önündeydi.Tom Marvolo Riddle ait olduğu yere geri dönmüştü.Onu bir daha göremeyeceğinden emindi.Zaman oldukça değişik bir kavramdı ve onun ruhu bu kavram içerisinde sıkışıp kalmıştı.Onu özlemeye başladığını hissedebiliyordu.Bir daha görmesi mümkün olmayan birine aşık olmuştu.Birlikte olmaları imkansız olan birine değer vermişti.O Tom Marvolo Riddle'a değer vermişti ve şimdi genç adamı görmek istediğini belirtircesine kalbi acımaya devam ediyordu.Yavaş bir şekilde parmaklarını siyah defterin üzerinde dolaştırmaya devam etti.Genç adamın soluk tenli parmakları bu deftere dokunmuştu.Derin bir nefes alırken yavaşça günlüğün kapağını araladı.İlk sayfadaki yazıyı hızla okumaya başlarken gözyaşlarını umursamamaya çalışmıştı.
'Gözyaşlarını sil ve derin bir nefes al Granger.'
Genç kız hızlanan gözyaşlarını cüppesinin koluyla silerken derin bir nefes aldı.
'Sana ve diğerlerine veda etmeyerek haksızlık ettiğimin farkındayım ve bunun bencillik olduğunu biliyorum.Ancak bu durumda bir vedanın mümkün olamayacağını sende biliyordun.'
Genç kız adamın göremeyeceğini bilse de başını olumlu anlamda sallarken kuruyan dudaklarını dili yardımıyla ıslattı.
'Hislerim konusunda dürüst olmayan biriyim bunu biliyorum.Ama yapamazdım Hermione.Veda etmenin bunu yapmamı engelleyeceğinin farkındaydım.'
Genç adam haklıydı.Hermione bunu biliyordu.Bu yüzden ona kızgın olması imkansızdı.Gerçi bu durumda ona kızgın olsa dahi hiçbir şey değişmeyecekti.
'Unutma.Sen güçlü bir kızsın.Bu yüzden başka bir güne uyandığında kendinden emin bir şekilde sınıfına git.Kimsenin seni üzgün görmesine izin verme.Sen bir Gryffindor'sun.Bunu aklından çıkarma.'
Hermione yüzünde beliren tebessüm ile derin bir nefes alırken başını hafifçe sağa eğdi.
'Son olarak günlüğümün son sayfasını aç Granger.'
Hermione hızla günlüğün son sayfasını açarken gözyaşlarının daha hızlı akmaması için büyük bir uğraş verdi.Bu kelimeleri genç adamın dudaklarından her ne kadar duyamasa da parmaklarından kağıda dökülen harflerle görmüştü.
'Seni seviyorum Hermione Granger.'
"Ben de seni seviyorum." diyerek mırıldanırken günlüğe sıkıca sarılarak kahverengi irislerini gökyüzüne çevirdi.
"Onu görmek istiyorum."
Genç adam cebinden yere düşen Zaman Döndürücü'ye bakarak derin bir nefes alırken yeşil irislerini büyülü cisimin üzerinde dolaştırmaya devam etti.Elini yavaşça Zaman Döndürücü'ye doğru uzatırken diğer elini siyah buklelerinden geçirmişti.Zaman Döndürücü'yü tekrar cebine koyarken diğer cebindeki tokayı eline alarak derin bir nefes aldı.Genç kızın onun bunun aldığından haberi olmadığına emindi.Ancak yanında getirebildiği tek şey bu olmuştu.Genç kız bazı zamanlar bu toka ile saçını sıkıca bağlar ve sıcak havadan yakınırdı.Tokayı avucunda sıkarken gözlerini yumarak başının sağa doğru yaslanmasına izin verdi.Bu ağacın altına ne zaman otursa başı genç kızın ya omzunda ya da dizlerinde olurdu.Ancak şimdi yalnızdı.Başını yaslayabileceği biri yoktu.Dürüst olmak gerekirse burada sahip olduğu kimse yoktu.Dostları artık yoktu.Tekrar koyu yalnızlığına geri dönmüştü.Ancak o artık Tom Marvolo Riddle'dı.O kendini bulmuştu ve önünde yaşayacağı yeni bir hayat vardı.
Genç kız kendini uykunun kollarına teslim ederken elindeki siyah deftere sıkıca sarılmaya devam etti.
Genç adam kendini uykunun kollarına teslim ederken elindeki tokayı sıkıca tutmaya devam etti.
Ve o gece iki farklı zamanda iki farklı ruh kendilerini ortak bir düşün içine attı.
Hayır hayır ağlamak yok.
-Kesinlikle ağlamıyorum-
ANCAK ancak bir okuyucumun fikri ile aklımdaki üç farklı alternatif sonu yayınlayacağım.
Buradan BolKahveliHayallerr'e teşekkür ederim fikir için.
Biri çoğunuzun isteği doğrultusunda mutlu bir şekilde sona erecek-ki bunu yazmak benim için çok zor olacak mutlu son yazmakta hiç iyi değilimdir çünkü daha önce hiç mutlu son yazmadım nvdfhbvhjbvd ama başaracağım söz veriyorum sizin için-
Diğerleri hakkında spoiler vermeyeceğim cnksbchsjbvbhs
Yani üç tane final olacak.
Sizleri üç farklı sonda da görmek isterim.
Oylarınız ve yorumlarınızı esirgememeniz dileğiyle.
Görüşmek üzere.
Kendinize iyi bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √
FanficVoldemort Tom Riddle'ı kullanarak oldukça tehlikeli olan bir oyuna girmişti. #1 Voldemort