28|Don't Make Me Laugh

1.2K 143 111
                                    

"Bu kadın gerçekten daha önce hissetmediğim bir nefretin vücudumda yayılmasına izin veriyor.Hem...Bu çok saçma.Herhangi bir dayanağı olmadan aklından uydurdukları ile öğrencileri korkutuyor."

Tom nefesini sesli bir şekilde dışarı vererek başını yavaşça olumlu anlamda sallarken yeşil irislerini Hermione Granger'ın üzerinde gezdirdi.Genç kızın yanakları kırmızı bir renge bürünmüş,kahverengi irisleri karşısındakini yakabilecek cinste olan alevlere ev sahipliği yapıyordu.Tom sırtını ağacın gövdesinden çekerken bedenini çimlere yaslayarak başını genç kızın dizlerinin üzerine koydu yavaşça.Bu Hermione'nın irislerinin hızla ona doğru çevrilmesine neden olmuştu.Tom ifadesiz bir yüz ifadesi takınmakta ısrarcı davranırken gözlerini genç kızın gözlerinden çekmedi.

Kehanet dersinde yaşananlar aklına geldiğinde her ne kadar alayla sırıtmak istese de bunu yapmak için doğru bir  zaman olmadığını biliyordu.Profesör Trelawney ile dersleri oldukça sakin başlamıştı aslında.Ta ki Profesör Hermione'ye yaklaşarak ona aşk hayatı hakkında -tekrar- kehanette bulunana kadar.Profesör'ün kelimeleri hala kulaklarında yankılanıyordu genç adamın.

"Sen yavrum...Aşkı bulmuşsun.Ancak yanlış bir yoldasın.Hayır hayır.Sen içindeki karanlığı seninle söndürmek isteyen birini bulmuşsun.Bu aşk değil...Aşk değil.Yanlış bir çizgidesin.Yanlış..."

Bu cümlelerin ardından Hermione'nin Profesör'e oldukça cüretkar bir şekilde karşılık verdiğini de gayet net hatırlıyordu.Ancak bakıldığında Gryffindor'lu öğrenci haklıydı.Bir Profesör'ün dersinde başka bir öğrencinin duygusal hayatını bu kadar kurcalaması ve bunu herkesin önünde yapması oldukça rahatsız edici bir his olmalıydı.Hermione masasının üzerindeki küreyi yere atarak ayağa kalktığında Profesör'ün yüzündeki şaşkınlık ve tüm sınıfın içine gömüldüğü ölüm sessizliği görülmeye değerdi.

Şimdi ise ikisi yasak olmasına rağmen dışarıdaydılar ve yataklarında uyuyor olmaları gerekirken bir ağacın altında oturarak konuşuyorlardı.Tom yavaşça gülümsedi.

"Açıkçası senden böyle bir tepki görmeyi beklemiyordum ama şaşırdığımı da söyleyemem.Cüretkâr birisin Granger."

Hermione buna karşılık gülümserken parmaklarını nazikçe genç adamın saçlarına sardı.Bu Tom'un derin bir nefes almasını sağlamıştı.Genç adamın yeşil irisleri keskin bir hal alırken Hermione siyah saçları yavaşça okşamaya devam etti dudaklarını hiçbir şey olmamışcasına aralarken.

"Saçma şeylere  tahammülüm yok demek daha doğru olur."

Tom sağ kaşını kaldırdı hafifçe.

"Bir Profesör Hermione.Karşı geldiğin kişi bir Profesör'dü."

Ardından genç kızın konuşmasına devam etmeden konuşmaya devam etti.

"Ancak haklı olduğunu inkar etmeyeceğim."

Hermione gözlerini devirerek sırtını ağacın gövdesine yaslarken Tom elini yavaşça genç kızın yüzüne yaklaştırdı.Bu Hermione'nin kaşlarının çatılmasına ve tekrar ona odaklanmasına neden olmuştu.Tom genç kızın yüzündeki şaşkın ifadeyi umursamadan parmaklarını Hermione'nin yanağında dolaştırmaya devam etti.Ardından elini yavaşça genç kızın boynunda dolaştırdı.Bu Hermione'nin gözlerinin irileşmesine neden olurken Tom genç kızın boynuna hafif bir baskı yaparak başını kaldırmış ve dudaklarını birleştirmişti.

Hermione sıkıca gözlerini kapatırken derin bir nefes almaya çalıştı ancak bu esnada Tom'un dudakları ona engel olmuştu.Tom yeşil irislerini açık tutmakta ısrarcı davranırken yavaşça geri çekildi.Genç kızın hala kapalı olan gözleri gülümsemesini sağlarken parmağı ile hafifçe genç kızın burnuna dokundu.Aynı zamanda tamamen doğrularak elini sağ dizine yerleştirmiş ve başını yavaşça sağa doğru eğmişti.

Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin