Yaşamımız boyunca verdiğimiz en yorucu savaşlar çevremizle değil kendimizledir.Mantığımız ve isteklerimiz doğrultusunda bir seçim yapmak zorunda kalabilir ve toplumun istediği biri olmak mı yoksa kendi benliğimizi topluma kabul ettirmeye çalışmak mı seçenekleri arasında gelgitler yaşayabiliriz.
Tom Riddle atlatacağı en büyük ikilemlerden birindeydi zihninde.Her ne kadar sonucun farkında olsa da zihnindeki karanlık taraf bunu kabullenmiyor aksine gün yüzüne çıkmak için Tom Riddle'la savaşmaya devam ediyordu.Derin bir nefes alarak gözlerini araladı yavaşça.Bedeninde hissettiği soğukluk ne kadar terlemiş olduğunun uyarısında bulunurken başını yavaşça sola çevirdi.Harry dalgın bir şekilde oturuyor,Draco ve Ron omuz omuza uyuyor,Hermione ise ayakta durmayı tercih ederek tıpkı Harry gibi zemini izliyordu.Sakince yataktan doğruldu.Bu Harry'nin endişeyle ona dönmesine ve ses tonunu istemsizce yüksek tutarak konuşmasına neden olmuştu.
"Uzanmaya devam et.Dinlenmen gerekiyor."
Tom iyiyim dercesine elini sallayarak doğrulurken sırtını yastığa yaslayarak diğerlerine baktı.Elini alnına götürerek kaşarını çatarken neler olduğunu az çok zihninde toparlamaya çalışmıştı.Bedeninin yorgunlukla kavrulduğunu hissedebiliyordu.Draco ve Ron ikilisine bakarak nefesini seslice dışarı verdi.
"Kaç saattir buradasınız?"
Hermione tereddüt etmeden yanıtladı.
"Dokuz saat.Akşam yemeğine dönüşümlü olarak gittik.Madam Pomfrey'den burada kalmak için izin almak çok zordu."
Tom anladığını belirtircesine başını aşağı ve yukarı salladı.
"Sanırım artık gidebiliriz."
Harry gözlerini Tom'un üzerinde tutarak ayağa kalktı.Dudaklarını aralayarak derin bir nefes alırken başını yavaşça olumsuz anlamda sallamıştı.Tom ile konuşmak istiyordu ancak Hermione Tom ile konuşanın kendisi olması konusunda onlara ısrarcı bir tutum sergilemiş ve onları yalnız bırakmalarını istemişti bir kaç saat önce.Harry Ron ve Draco'yu omuzlarından sarsarak nefesini seslice dışarı verdi.
"Kalkın artık."
Draco gözlerini yavaşça aralayarak Harry'ye bakarken somurtarak mavi irislerini devirdi.Bu esnada omzundaki ağırlığa bakarak derin bir nefes almayı da ihmal etmemişti.Ron'un başını sertçe iterken ayağa kalktı.Turuncu saçlı çocuk acıyla sızlanmıştı.Draco onun serzenişlerini görmezden geldi.
"Omzum ağrıyor Weasley.Başın çok ağır."
Ron sessiz bir küfür mırıldanarak ayağa kalkarken acı içinde belini tuttu.Parmağını tehditkar aynı zamanda dostane bir şekilde havaya kaldırmıştı.
"Tam yüzünün ortasına bir Bludger yemen dileğiyle Malfoy.İyi geceler."
Ardından Tom'a dönerek başını hafifçe sağa yatırdı.
"Sen de artık kendine dikkat et.Madam Pomfrey neredeyse bizi yeni bir ilaç bileşenine karıştıracaktı."
Tom derin bir nefes aldı.Ron ise bu esnada elini görüşürüz anlamında sallayarak hastane kanadından ayrılmıştı.Harry kolunu Draco'nun omzuna atarak onu da kendisi ile birlikte sürüklemeye başlarken Draco dudaklarını araladı.
"Yatakhanede görüşürüz Tom.Uyanık olacağım."
Bu konuda konuşacağız.Draco kesinlikle bunu kastetmişti ve bakıldığında Tom'un bunu anlamış olduğu gözlerinden okunabiliyordu.Başını yavaşça aşağı ve yukarı salladı yeşil irislerin sahibi.Hastane kanadı bir kaç saniye içerisinde rahatsız edici bir sessizliğe gömülürken Hermione bakışlarını zeminden kaldırmamakta ısrarcı davrandı.Genç adam bundan rahatsız olduğunu belirtmek adına dudaklarını araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √
FanficVoldemort Tom Riddle'ı kullanarak oldukça tehlikeli olan bir oyuna girmişti. #1 Voldemort