10|Are You Okay?

1.9K 162 82
                                    

"Herhangi bir iksir ya da lanet etkisinde değil.Sadece biraz yorgun o kadar.Dinlenmesi gerekiyor."

Hermione rahatladığını belirtircesine derin bir nefes alırken başını yavaşça aşağı yukarı sallayarak gözlerini Madam Pomfrey'den çekmiş ve Tom Riddle'a dikmişti.Teni sanki mümkünmüş gibi daha da beyaz bir hal almış siyah bukleleri alnına yapışmıştı genç adamın.Dudakları düz bir çizgi halindeydi.Madam Pomfrey elini sakince genç kızın omzuna koyarken anlayışla gülümsedi.Hermione Granger bu dokunuşla tekrar ona dönerken Madam Pomfrey'in arkasını dönerek yürümesiyle Tom'un yatağının hemen yanındaki sandalyeye oturmuştu.Madam Pomfrey'e ona burada kalması için izin vermesi nedeniyle kesinlikle minnettardı.

Kahverengi irislerini Tom'un yüzünde gezdirdi.Onunla arkadaş olmak için ona bir teklifte bulunmuştu ancak hala içinde bir yerlerde hissettiği suçluluk duygusu onu huzursuz etmeye devam ediyordu.Tom'u yanlış anladığını düşünmüştü,bu doğruydu.Draco ve Harry sarıldıklarında yüzündeki ifadeyi unutabileceğini sanmıyordu.Ayrıca Tom'un geleli kısa bir süre olmamakla beraber ailesinden hiç mektup almadığını da farketmişti.

Albus Dumbledore.

Hermione gözlerini yumarak okul müdürünün ona söylediklerini hatırlamaya çalıştı.Herhangi tuhaf bir durumda sizden bana gelmenizi rica ediyorum Bayan Granger.

Genç kız bu ricayı yerine getirmişti de.

Tom'un kırmızı irisleri onu ilk yakaladığında o gün soluğu direkt Albus Dumbledore'un yanında almıştı.Albus Dumbledore tuhaf bir şeyler olduğunun farkındaydı ve bu süreçte piyonlarından biri Hermione Granger'dı.Kızın zekasına gerçekten güveniyordu.

Diğer taraftan bakıldığında Hermione Granger Tom Riddle'ın yanlış anlaşılabilecek biri olduğunu düşünüyordu.Ona arkadaşlık teklif ettiği gece genç adamın gözlerindeki kararsızlığı ve isteği görmüştü.Buna kendi gözleriyle şahit olmuştu.Kendini arada kalmış gibi hissediyordu.O tıpkı bizim gibi bir Hogwarts öğrencisi.Belki de uyum sağlamakta zorluk çekiyordur.

Ancak Albus Dumbledore zekasından şüphe edilemeyecek biriydi ve eğer o ortada şüpheli bir durum görüyorsa gerçekten ciddi bir şeyler olmalıydı.

Nefesini seslice dışarı verdi.

Odada Tom Riddle'ın kesik nefeslerinin arasından mırıldanmaları baş gösterirken genç kız hızla yataktaki Slytherin'liye dikkat kesilmişti.Siyah saçlı çocuk başını sertçe sağa ve sola sallıyordu.

Kabus mu görüyor?

Hermione ayağa kalkarak genç adama doğru eğilirken kaşları istemsizce çatılmıştı.

"B-ben.."

Hermione Tom'a doğru birazcık daha eğildi.

"Lord..."

Tom Riddle zihninde siyah bir sis bulutunun dolaştığını hissedebiliyordu.Zihnindeki savaşa son vermek adına dudaklarını aralamaya çalıştı.

Kes şunu.

Gözleri hızla aralandı.Yeşil irisleri Hermione'nin kahverengi irisleri ile birleşirken kızın ona doğru eğilmesi nedeniyle doğrulmamış aksine uzanmaya devam etmişti.Hermione yavaşça geri çekildi.Kendini açıklamak amacıyla hızla dudaklarını aralamıştı.

"Uykunda mırıldanıyordun.Kabus görüyordun sanırım."

Tom Hermione'nin geri çekilmesi sonucu doğrulurken etrafına kısaca göz gezdirmişti.Hastane kanadındaydı.Parmakları ile alnına yapışan saçlarını geri çekti.

"Koridorda yürüyemeyecek hale geldiğinde seni buraya getirdim.Madam Pomfrey bir sorun olmadığını,sadece yorgun olduğunu söyledi."

Tom başını yavaşça aşağı ve yukarı salladı anladığını belirtircesine.Hermione tekrar yanındaki sandalyeye otururken nazikçe gülümsemiş ve masanın üzerindeki suyu Tom Riddle'a doğru uzatmıştı.

"İyi olmana sevindim."

Tom kızın ona uzattığı bardağı alarak bir kaç yudum alırken bakışlarını kızdan çekerek duvara kilitledi.Soğuk su biraz daha kendine gelmesini sağlarken tekrar kıza dönmüştü.Hermione bir kaç dakika süren sessizliğin ardından ayağa kalkarken yüzündeki tebessümü silmemeye özen gösterdi.

"Derse gitmem gerekiyor."

Tom geri tepki vermediğinde Hermione derin bir nefes aldı.

"Kendine dikkat et Tom."

Ardından küçük adımlarla hastane kanadını terk etti.Tom sessizliğe bürünen hastane kanadına tekrar baktı.Madam Pomfrey gülümseyerek ona doğru yaklaşırken elindeki karışımı ona doğru uzatmıştı.Bu genç adamın daha hızlı toparlanmasını sağlayacaktı.

"Seni buraya getirdiğinde oldukça yorulmuştu.Nefes nefeseydi ve yanında kalarak uyanmanı bekledi.Ona daha sonra ufak bir teşekkürde bulunmalısın."

Teşekkür mü?

Bu ona oldukça uzak bir kelimeydi.Madam Pomfrey'in elindeki karışımı alarak ağzına atarken yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu.Tadı gerçekten berbattı.Gözlerinin tekrar kapanmaya başladığını hissedebiliyordu.

İyi bir uyku ihtiyacı olan tek şeydi.


                          ********


Tom gözlerini tekrar araladığında hava kararmış ve neredeyse tüm öğrenciler yatakhanelerine çekilmişti.Sağ elini ensesine koyarken yavaşça uzandığı yerden doğruldu.Yatağın ucundaki cüppesini üzerine geçirirken masanın üzerindeki asasını eline almış ve hastane kanadından ayrılmıştı.Ne kadar süredir uyuduğunu bilmiyordu ancak uzun bir süre olmalıydı ki dudakları hafif şişmiş gözleri uyku mahmurluğu ile etrafına bakmayı sürdürüyordu.Yatakhaneye sessiz bir giriş yaparken Draco Malfoy'un hala uyumaması nedeniyle bir kaç saniye duraksamıştı.Yatağına oturarak cüppesini üzerinden çıkarırken Draco mavi gözlerini onun üzerine dikmişti.

"İyi misin?Hermione hastane kanadında olduğunu söylediğinde geldik ama Madam Pomfrey bize uyuduğunu söyledi."

Tom sağ kaşını kaldırdı.

"Neden geldiniz?"

Draco ona ne saçmalıyorsun dercesine bakarken dudaklarını tekrar araladı.

"Seni merak ettiğimiz için geldik."

Tom yavaşça yutkundu.Onun için endişelenmiş miydiler?

Draco konuşmaya devam etti.

"Ancak şimdi iyi görünüyorsun."

Tom yavaşça başını salladı.

"Yorgundum ancak dinlenmem nedeniyle şimdi daha iyi hissediyorum."

"Güzel.Sevindim."

Draco Malfoy her ne kadar ikisinin Hermione ile bir kaç kez olan yakınlaşmasından dolayı memnun olmasa da Tom ile arkadaştı ve bu sabah ona pek fazla dikkat etmediği için kendini kötü hissediyordu.Oda arkadaşının iyi olmasına sevinmişti.Draco küçük bir tebessümde bulunurken başını nazikçe yastığına koydu.

"Kendine daha çok dikkat etmen gerekiyor dostum.Bizi bir daha endişelendirme."

Ardından yorgunlukla gözlerini yumdu.Tom'un gelmesini beklerken bir kaç kez neredeyse uykusuna yenik düşecekti.Tom üzerini değiştirmek için ayağa kalkarken aklına yeni gelmiş gibi tekrar dudaklarını araladı.

"Ayrıca Profeör Snape seksen santimetre uzunluğunda parşömen ödevi verdi.Bilgin olsun diye söylüyorum."

Tom'un dudaklarından istemsizce dökülen homurdanmalar sonucu Draco Malfoy'un attığı kahkaha oda tekrar sessizliğe gömülmeden önce ki son ses olmuştu.

Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin