Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √

15|I Don't Know

"Bilmiyorum.Belki ben de Fred ve George gibi okulu bırakmalı ve istediğim işe yönelmeliyim."

Hermione elindeki parşömeni hızla rulo haline getirerek Ron Weasley'nin başına vururken kaşlarını çattı.

"Ders çalışmamak için neden bu kadar çaba harcadığını anlayamıyorum Ronald."

Turuncu saçlı çocuk yüzünü buruşturarak hızla başını tutarken alt dudağını dişlerinin arasına almıştı.Hermione ile baş edebilmesi gerçekten imkansızdı.İkilinin arasında çoğunlukla Ron'un ders çalışmaması yüzünden anlaşmazlık çıkıyordu ve en sonunda çoğunlukla Ron başına rulo halinde bir parşömen geçirilmesi sonucu masaya oturmuş oluyordu.

Genç kız gözlerini kısarak Ron'a bakmayı sürdürürken karşısındaki çocuğun konuşmaması nedeniyle abartılı bir şekilde gözlerini devirmişti.Önüne düşen saçını nazikçe kulağının arkasına atarken elindeki kitabı arkadaşının göğsüne bastırarak kaşlarını kaldırdı.

"Ben Draco ve Tom'a Hogsmeade Gezi'sine gelip gelmeyeceklerini soracağım.Sen de bu esnada Sihir Tarihi'ne çalış."

Ardından Ron 'un cevap vermesini beklemeden arkasını dönerek hızla Gryffindor Ortak Salonu'ndan çıkmıştı.Hırkasının kollarını düzeltirken nefesini seslice dışarı verdi.Kar yağıyordu.Draco ve Tom'un Slytherin yatakhanesinde ya da ortak salonunda olmamalarını temenni etti.

Draco.

Açıkçası ikisi de Draco'nun ailesinden aldığı mektup üzerine bu konu hakkında konuşmayı tercih etmemişlerdi.Draco'nun onun hislerini farkettiğinden emindi ve bu onu kesinlikle geriyordu.Ancak bir yandan da genç Malfoy'un bu konu hakkında konuşmaması içinde bir yerlerde üzülmesine yol açıyordu.Ona karşı hisleri olsaydı bu konu hakkında konuşacağından emindi.

Başını yavaşça çevirerek bahçeye baktı.

Oradaydılar.

Hermione hemen yanlarında oturan Pansy'yi görmezden gelerek onlara doğru gülümserken adımlarını hızla bahçeye yöneltti.Onu ilk farkeden Pansy olmuştu.Slytherin'lı kızın yüzündeki gülüş vakit kaybetmeden solarken gözlerini devirerek yavaşça Draco'ya dönmüştü.Draco ve Tom hızla başlarını çevirdiler.Sarışın çocuk vakit kaybetmeden dudaklarını aralamıştı.

"Hermione."

"Merhaba."

Draco'nun neşeli ve meraklı sesinin aksine Hermione'nin sesi oldukça mesafeli çıkmıştı.

Tom sağ kaşını kaldırarak genç kızı süzerken dudaklarını sakinlikle araladı.

"Neden üstüne kalın bir şey almadın?Hava oldukça soğuk."

Hermione Tom'a dönerken üzerindeki hırkayı göstererek omzunu silkti.Tom gözlerini devirmemek için kendini zor tutmuştu o esnada.

Hırkan'ın kalın olduğunu düşünseydim zaten bunu sormazdım.

Hermione bu önemli değil dercesine elini sallarken heyecanla konuşmak için derin bir nefes almıştı.

"Hogsmeade'e geliyor musunuz?"

Draco başını olumsuz anlamda sallarken yavaşça Hermione'ye odaklanan genç adama dönmüştü.

"Tom gelmiyor."

Hermione hayal kırıklığı içinde Tom'a döndü.

"Neden?"

Tom omzunu silkerken umursamaz görünmeye çalıştı.İstemediğinden değildi ancak o gezi için öğrencilerin onlardan sorumlu kişinin izninin olması gerektiğini biliyordu ve bu zamanda kimse onun yetimhanede yetiştiğini bilmiyordu.Bu nedenle Hogsmeade gezisine katılamayacağının farkındaydı.