Hermione Kara Göl'e bakarak nefesini sesli bir şekilde dışarı verirken göz ucuyla Tom'a bakmayı ihmal etmemişti.Genç adam gözünü ona dikmiş ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyor gibiydi.Hermione atkısına daha da gömülürken elini yavaşça ona uzattı.Bu Tom'un kaşlarını çatmasına neden olmuştu.
"Ne yapmaya çalışıyorsun?"
Hermione kahverengi irislerini devirerek Tom'un elini izni olmaksızın hızla tutarken Kara Göl'e doğru adımlamaya başlamıştı bile.Buz tutan gölün üzerinde yavaş bir şekilde hareket etmeye devam etti.Tom ise elini Hermione'nin elinden kurtarmaya çalışarak buzun üzerinden ayrılmaya çalışmıştı.Aniden kayan ayağı ile ağzı hızla aralanırken yere düşmesi ile refleks olarak sertçe dudağını ısırdı.Hermione ise ona dönerek ağzından küçük bir kahkahanın firar etmesine izin vermişti.
"Buzun üzerinde kaymakta kötü müsün yoksa?"
Tom yeşil irislerini ona çevirerek elini dudağına götürürken ağzına dolan kan tadı ile yüzünü buruşturmuştu.Dudağı kanıyordu.Nefesini sesli bir şekilde dışarı vererek ayağa kalktı.
"Sadece ayağım kaydı.Kötü olduğumu sanmıyorum."
Hermione meydan okurcasına gülümserken ilerleyerek Tom'dan biraz daha uzaklaşmıştı.
"Beni takip et o zaman."
Tom başını olumsuz anlamda sallayarak Hermione'nin arkasından ilerlerken ani bir hareketle hızla genç kızın önüne geçmişti.Onu takip etmek mi?Bunu hiç sanmıyordu.
Hermione önünden geçerek gölün tabakasının üzerinde daireler çizen çocuğa bakarak gözlerini devirirken küçük bir tebessümde bulunmayı ihmal etmemişti.Bu esnada Tom Riddle durarak arkasına dönmüş ve Hermione'nin beresinin altında kalan dalgalı saçlarına bakmıştı.
"Ne o?Bu kadar iyi olmamı beklemiyor muydun yoksa?"
Hermione sakince omzunu silkti.
"Hayır bekliyordum.Ancak yine de benden iyi olduğunu düşünmüyorum."
Tom kaşlarını kaldırarak elini iki yanına açarken Hermione'ye bakarak küçük bir tebessümde bulunmuştu.
"Sahne senin."
Hermione Tom'un tebessümüne büyük bir gülümseme ile karşılık verirken vakit kaybetmeden nazik bir şekilde buzun üzerinde kaymaya devam etmişti.Tom derin bir nefes aldı.
Ne yapıyorum ben?
Soğuk parmaklarının ısındığını hissetti.Genç kız Tom'un elinden tutarak tekrar dikkatinin onun üzerinde yoğunlaşmasını sağlarken genç adamın şaşkınlığından yararlanarak diğer elini de tutmuş ve ikisini Göl'ün tam ortasına geçirmişti.Tom'un ellerinden birini bırakarak diğer elini havaya kaldırırken dönmüş ve tekrar Tom'a baktığında küçük bir kahkaha atmıştı.
"Ne o?Dans etmeyi bilmiyor musun yoksa?"
Tom alt dudağını dişlerinin arasına alarak başını hafifçe sağa eğerken Hermione'nin bıraktığı elini yavaşça genç kızın beline yerleştirmişti.Bu Hermione'nin gözlerinin şaşkınlıkla irileşmesine neden olmuştu.Tom eğilerek genç kızın kulağına yaklaşırken konuşmayı ihmal etmemişti.
"Diğer okulumda çok iyi dans ettiğimi söylerlerdi oysa ki."
Hermione geri çekilirken kaşlarının çatılmasına engel olamadı.
"Kaç kişiyle dans ettin?"
Tom bilmem dercesine omzunu silkerken yavaşça Hermione'nin de kendisiyle birlikte hareket etmesini sağlamıştı.Birleşen ellerini hafifçe kaldırarak daha rahat hale gelmesini sağlarken Hermione diğer elini yavaşça genç adamın omzuna yerleştirmişti.Tom Hermione'nin belindeki elini biraz daha sıkılaştırdı.Bu esnada genç kız kesik bir nefes almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √
FanficVoldemort Tom Riddle'ı kullanarak oldukça tehlikeli olan bir oyuna girmişti. #1 Voldemort