"Son kez söylüyorum Ronald Weasley.Sana yardım etmeyeceğim."
"Ama Hermione..."
Genç kız nefesini sesli bir şekilde dışarı verirken turuncu saçlı çocuğa dönerek bakışlarını sabit tutmaya özen göstermişti.Oldukça ciddi gözüküyordu.Ron Weasley son umut kırıntılarını da kullanarak kıza yalvaran bakışlarından gönderirken Hermione başını olumsuz anlamda sallayarak tekrar önüne dönmüştü.Harry ve Draco tıpkı Hermione gibi tüm dikkatlerini önlerindeki parşömenlere vermiş ve tüy kalemlerini hızla hareket ettirmeye devam ediyorlardı.Hermione dişlerinin arasından tıslarcasına konuştu.
"Benden yardım isteyene kadar ödevine başlasaydın çoktan bitirmiştin Ron."
Draco başını sallayarak baş parmağını kaldırırken Hermione haklı dercesine Ron'a bakmıştı.Bu esnada Tom Riddle tüy kalemini masanın üzerine bırakarak arkasına yaslanırken boynunu hafifçe hareket ettirmişti.Harry kaşlarını kaldırarak ona döndü.
"Bitti mi?"
Tom dudaklarını aralamadan başını yavaşça olumlu anlamda salladı.Bu esnada Draco lafa girmişti.
"Geçen hafta Profesör Snape'in verdiği seksen santimetrelik parşömen ödevini yarım saatte bitirmişti."
Ron tek kaşını kaldırırken başını olumsuz anlamda salladı.
"Hermione ve seni hiçbir zaman anlayamayacağım.Nasıl ödev yapmaktan ve ders çalışmaktan haz alabilirsiniz?"
Hermione'ninin ağzından ufak bir 'hah'lama çıkarken kahverengi gözlerini Ron'a dikmişti.
"Siz nasıl Quidditch'den haz alıyorsunuz?"
Ron gözlerini kıstı.
"Nasıl Quidditch'i sevmeyebilirsin hala anlayamıyorum."
Hermione gülümseyerek tıpkı Tom gibi tüy kalemini masanın üzerine bıraktı.
"Ben de ders çalışmak ve ödev yapmaktan nasıl bu kadar nefret ettiğinizi anlayamıyorum."
Draco ve Harry Hermione ile baş edebileceğini sana düşündüren ne dercesine Ron'a bakarken Ron nefesini seslice dışarı vererek parşömenini önüne almış ve kitabını açarak tüy kalemini eline almıştı.Tom kollarını göğsünde birleştirerek Hermione'ye baktı.Yeşil gözleri onda kenetlenmiş gibiydi.Ardından bakışlarını Harry Potter'a çevirdi.
Kahverengi saçlı çocuk tüm dikkatini önündeki ödeve vermişti.
Tom Riddle gözlerini Harry Potter'ın parşömeninde gezdirirken parmağı ile bir noktayı gösterdi.
"Burayı yanlış yazmışsın."
Kitaptaki doğru sayfayı açarak kitabı Harry'ye çevirdi.Harry minnettar bakışlarla ona dönmüştü.
"Teşekkür ederim."
Tom sorun olmadığını söyleyerek tekrar arkasına yaslanırken alt dudağını dişlerinin arasına aldı.
Ne yapıyorum ben?
Kendine gelmek amacıyla başını sağa ve sola salladı.Bu esnada Hermione'ye doğru eğilen Draco dikkatini çekmişti.Tek kaşını kaldırırken onları izlemeyi sürdürdü.Draco kitapta bir yeri gösteriyor ve Hermione gülümsememek için kendini zor tutuyordu gibiydi.Burada yaklaşık bir aylık geçirdiği süreçte oldukça şey yaşamıştı.
Bu bulanık kız da dahil.
Asla kanıbozuklardan,bulanıklardan,melezlerden ve mugglelardan hoşlanmamıştı.Hatta onlardan nefret etmişti.Kendisinin de bir melez olduğunu unutarak.Tom Riddle hiç bir zaman sevgi ne demek tatmamıştı.O her zaman dışlanan kişi olmuştu.Tuhaf görülen ve topluma uymayan.Ta ki Hogwarts'a gelene kadar.Hogwarts onun evi gibiydi ve şimdi görüyordu ki başka kişilerin de evi gibi hissettiği bir yerdi.Hermione'yi izlemeye devam etti.Arkadaş olmak.Onu öldüreceği söylenen çocuğun arkadaşı ile arkadaşlık kurmayı kabul etmişti.Hatta Harry Potter'la bile arkadaş gibi gözüküyordu.Ancak içinde bir yerlerde kendini ikna etmeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Game of Time {Tom Riddle/Tomione} √
Fiksi PenggemarVoldemort Tom Riddle'ı kullanarak oldukça tehlikeli olan bir oyuna girmişti. #1 Voldemort