'30

6.9K 492 161
                                    

"Bana burada neler döndüğünü anlatacak mısın?" Atlattığım şokun ardından dışarıya çıkıp direkt ardımdan kapıyı kapatmıştım. Burada bir şeyler dönüyordu ve her ne dönüyorsa şu an da ortaya çıkacaktı.

Ukalâ bir tavırda iki eli de cebinde bana baktı.

"Ne dediğini anlamadım?" Diye söylediğinde o tavırına yumruk atmamak için kendimi zor tuttum.

"Hanginiz yalan söylüyorsunuz? Onu soruyorum." Sesim bastırıcı çıkmıştı.

"Hangimiz derken? Benden önce bir daha mı geldi kapına?" Derin bir nefes alıp ya sabır dedim.

"Senden önce birisi gelmedi fakat az evvel anneme söylediğin şeyi senden önce birisi söyledi." Bunu söylemem tepkisini çekmiş olacak ki az evvel ki tavrından eser kalmamıştı.

"Sana daha önce kim ne dedi ki?"

"Barlas." Dedim düşünmeden ve devam ettim.

"Senden önce Barlas bana mesaj attı. Listeyi o tutuyormuş ve ne tesadüf ki bir de sen liste tutuyorsun." Saniyelik başını döndürdü.

"Şimdi burada hanginiz yalancısınız?" İki kolumu göğsümde birleştirdim. Hava da hafif bir esinti vardı bu yüzden saçlarım gözlerime düşüyordu.

"Bak yalan demeyelim ama benim ki doğru değil evet. Barlas tutuyor o listeyi. Benim seninle görüşmemin sebebi farklı." Göz devirdim. Yalan söyleyenin o olduğunu nedense hissetmiştim. Barlas'ta bana yalan söyleyecek bir tip yoktu çünkü.

"Benimle görüşmen için yalan söylemeni neye borçluyuz?" Hâlâ sorgular şekildeydim.

"Ayrıca ben seninle bu kadar samimi olduğumu düşünmüyorum." Bunu söylerken nedense bir değişik olmuştum. Ne yani onunla samimi olmayı mı istiyordum?

"Akasya sen ders çalıştığın zamanlar bu kadar konuşmuyordun. Kesinlikle sen tekrardan ders çalışmalısın." Şaşkınca ona baktım. Tavırları çok rahattı. Sahiden biz samimi olmuştuk da benim mi haberim yoktu?

"Şuna bak sanki ders çalıştığım zamanlar bununla muhatap oluyormuşum da." Omuz silktim.

"Tekrar soruyorum? Neden buradasın?"

"Bana yardım etmen gereken bir konu var." Dedi ve biraz daha yaklaştı.

İstemsizce heyecanlanmıştım.

Bundan nefret ettiğimi söylemiş miydim? Tekrar diyorum o zaman bundan nefret ediyordum.

"Suç mu işleyeceğiz niye habire yaklaşıp sesini kısıyorsun?" Dediğimde bir anda olduğu yerde durdu. Sanırım farkında değildi.

"Ayrıca annem neden bu kadar uzun sürdü diye kendini yiyordur evde. Hatta eminim şu an pencereden bizi izliyordur." Kesinlikle biliyordum, annem bizi izliyordu.

"Bir kız için yardımın gerek." Sanki bunu demek o kadar zormuş gibi rahatlar bir nefes çıkartmıştı.

Şaşırmıştım. Bir kız derken?

Sevdiği bir kız mı?

Ya da sevgilisi??

"Ne gibi bi yardımım olacakmış acaba?" Geriliyordum. Kendine gel Akasya salak mısın?

"Sevdiğim bir kız var , onun için bir şey yapmam gerek fakat böyle şeylerden pek anlamıyorum." Bunu demesiyle kahkaha atmıştım. Gerçekten benden mi yardım istiyordu?

"Ata Berk sen cidden iyi misin? Bunun için benden mi yardım istiyorsun?" Dedim ve tekrar güldüm. Fakat daha sonra dediklerini düşününce kalbimdeki sızı beni sinir etmişti.

"Sen kız değil misin, ne varmış bunda?" Tekrar ellerini cebine soktu. Üzerinde bordo bir kapüşonlu vardı ve ne yalan söyleyeyim ona çok yakışmıştı. Etraf karanlık olmasına rağmen gözleri parlıyordu. Bu rengi nerede görsem bakmak isterdim.

"Daldın?" Dediğinde kendimi silkeledim. Onun aurasına kapılmış olamazdım.

"Neyse uzun lafın kısası sana yardım edemem ayrıca bunun için mi akşamın bilmem kaçında kapıma geldin?" Saçmaydı. Taşlar bir türlü yerine oturmuyordu. Ata Berk neden benden yardım istiyordu?

"Evime en yakın ev senin evin çünkü. O yüzden bu saatte geldim zaten dışarıdaydım. "

"Hâlâ açıklanabilir değil." Dedim ve etrafıma bakındım. Esinti bir onun saçlarını savuruyordu bir benim saçlarımı savuruyordu.

Ata Berk bugün mü farklıydı yoksa ben mi bugün salaktım?

"Bak istediğim sadece birkaç öneri tamam şu an söyleme sana numaramı vereyim ordan bana yaz?" Yutkundum. Nedensizce böyle bir şeyi yapmayı istemiyordum.

Banane onun sevdiğinden!

Yok bir kız içinmiş!

Tam tekrardan hayır diyecekken aklıma gelenle hafif gülümsedim. Yanlış öneri de öneridir sonuçta değil mi? Evet kesinlikle.

"Pekâlâ tamam." Şaşırdı.

"Bu kadar kolay mı? " beklemiyordu. Açıkcası ben de beklemiyordum.

"İstersen vazgeçeyim."

"Yok yok bi şey demedim." Omuz silktim.

"Benim telefonum şu an içeride o yüzden sen ver telefonunu numaramı yazayım."

"Benimki de evde." Dedi dudaklarını büzerek.

"Dışarıya çıkıyorsun ve telefonunu almıyor musun? "

"Yürüyüşe çıkıyorum ve o sıralar da telefonuma ihtiyaç duymuyorum." Ah o Ata Berk'ti değil mi!?

"Of tamam bekle getireyim telefonumu." Arkamı döndüm ve eve adımladım. Tam kapıyı açmıştım ki annemle karşılaştım. Bana gülümseyip telefonumu uzatıyordu.

Anneme inanamıyordum! Resmen bizi dinlemişti!

Sinirle telefonu alıp tekrar Ata Berk'in yanına döndüm. Bir yandan da eve gidince anneme diyeceğim sözleri hazırlıyordum.

Telefonun tuş kilidini açıp ona uzattım.

"Al yaz." Dedim ve kollarımı tekrar göğsümde birleştirdim.

O yazarken ben tekrar etrafıma bakındım. Hava güzeldi fakat sokakta pek kimse yoktu. Neyse bu bir bakıma iyiydi.

Onu kontrol ettiğimde değişen yüz ifadesi dikkatimi çekmişti. Ne olmuştu şimdi? Ayrıca telefonuma bakıyordu.

"Telefonumu artık alabilir miyim?" Dedim onu ikaz ederek.

"Ah doğru." Dedi ve telefonumu bana uzattı.

"Neyse benim artık gitmem gerek. Görüşürüz." Dedi ve benim bir şey söylememi beklemeden hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladı. Kaşlarımı çattım. Ne olmuştu buna şimdi? O değişen yüz ifadesi de neyin nesiydi?

Daha fazla sorgulamadım ve eve doğru ilerlemeye başladım. Telefonumun ekranı yanıp söndüğünde bir mesaj olduğunu gördüm. Mesaj anondandı.

Anonykşklı: sellllaaaammm

Anon sizce yavaş yavaş ortaya çıkıyor mu yoksa işler daha da mı karışıyor???

Ah kaos en sevdiğim dhdmxbjdnx

Kod Adı anonykşklı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin