Okulun en inek kızını düşünün. Sizce sosyal bir kız olabilir mi?
Peki ya telefondan gelen bir mesaj onu bu asosyalliğinden çekip alırsa?
~~
anonykşklı : evet yakışıklı ben ( gönderilmedi )
anonykşklı : selam, ben yakışıklı (gönderilmedi )
anonykşklı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözüme doğru istila eden güneşe karşı ellerimi siper etmiştim. Güya buraya güneş vurmuyor diye oturmuştum fakat yaklaşık 10 dakika sonra güneş bana doğru dönmüştü. Bu şeylerde sanırım hep şansızdım. Yanımda beni bekleyen okuma kitabını açıp kaldığım yerden okumaya devam ettim. Ne kadar kendimi kitaba vermeye çalışsam da güneş buna hiçbir şekilde müsaade etmiyordu. Yaslandığım ağaçtan kendimi bu tarafa aldım ve güneşe sırtımı döndüm. Şimdi ağaçla bakışıyordum fakat umrumda değildi. En azından şimdilik rahattım.
Kitabıma dönmeden önce etrafıma bakındım. Baharın gelmesiyle birlikte üniversitenin bahçe alanı öğrenci kaynıyordu. Herkes bu güzel havanın tadını çıkartmak için çimenlere yayılmıştı. Kimisi uyuyor kimisi ise arkadaş ortamıyla birlikte gülüp eğleniyordu. Neredeyse okuldaki bir yılımı devirmiştim. Geçen sene bu zamanlar aklıma geldi. Harıl harıl derslerle cebelleşiyor, kendimi geceleri masalardan topluyordum.
Sanki o anı tekrar yaşamışım gibi bir ürperti geldi. Düşününce gerçekten korkunçtu. Kendimi elimdeki kitaba veremeyeciğimi anlayınca kapattım ve yanımdaki çantanın içine koydum. Tam telefonu elime alacağım sırada hemen yan tarafımda oturan üç kızın konuşmaları dikkatimi çekmişti.
"Şu gelen çocuğa baksana, aşırı iyi." Sarışın bir kız konuşmuştu. Üçü de aynı yere bakıyorlardı fakat ben ters oturduğum için neyden bahsettiklerini görmüyordum.
"Geçen de görmüştüm ben bunu, bizim fakültede. Kızların dedikodusunda dönüyor. " nedensizce onları dinliyordum fakat bu dedikodu dinleme şeysi açıkcası sarmıştı. Onlar anlamadan biraz daha yaklaştım.
"Kesinlikle konuşulması gereken bir çocuk. Ben numarasını almaya hazırım." Başka bir kız konuşmuştu. Sonra gülüştüler. Bu kez ben de merak ettiğim için yönümü onların baktığı tarafa doğru çevirdim. Kimden bahsettiklerini anlamak için kızların gözlerini takip ettim.
Şaka mıydı? Onların az evvel ağızlarından suyunu akıttıkları kişi Ata Berk miydi?
Benim sevgilim Ata Berk? Bir de utanmadan oturup dinlemiştim. Hızlıca ayağa kalktım ve öfkeyle kızlara baktım. Onlar Ata Berk'e bakmaktan beni görmüyorlardı bile. Yerdeki hırkamı ve çantamı alıp hızlıca buraya doğru gelen Ata Berk'e ilerlemeye başladım. Beni görünce gülümsedi ama ben aynı şekilde değildim. Olduğum yerde durdum. O kızların da bunu görmesini istiyordum. Tam yanıma geldi ve güneş gözlüğünü çıkartıp tişörtüne astı.
Tamam kabul ediyorum çok yakışıklıydı.
Tam önümde durdu. Önce arkamda bizi izleyen kızlara baktım. Dikkatlice bakıyorlardı. Sırıttım ve Ata Berk'in boynuna sıkıca sarıldım. Bir an beklemiyor gibiydi. İlk bir şaşırdı fakat daha sonra o da sarılmama karşılık verdi.
"Sevgilim hadi buradan gidelim, malum burası çakal dolu." Diye seslice konuşmuştum. Kızların yüzü bozarmıştı. Güldüm. Sonra Ata Berk'e baktım, o da gülüyordu.
