KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YIL

BÖLÜM 1

Ve işte beklenen 3. kitabın ilk bölümüyle karşınızdayım. İyi okumalar.

30 dakikadır masaya koymuş olduğum kafamı kaldırıp etrafa göz attım.

Yanımda bir adet beni izleyen arel oturuyordu. Önümde ağzındaki sakızla oynayan çakır, yanında sabır dileyen caner.  Arkamda timuçinin kız kardeşi ve benim bestim ada.

Yan masada kızların geldiğinden beri rahat bırakmadığı emre, yanında havasını hiç bozmadan ciddi oturan timuçin. Arkalarında ise her zaman ki umursamaz ayberk ve esneyen ege.

Şimdi soracaksınız hepiniz aynı sınıfta mısınız diye. Siz sormadan ben cevaplıyım, evet.

Arel'in müdürle konuşmasından sonra hepimiz aynı sınıfa girmiştik. Aras hariç. Aras en zekiler sınıfındaydı ve müdür istikrarlı bir şekilde aras'ın o sınıfta kalacağını söyledi.

Neyse ki aras bu sınıfta değil. Eğer bu sınıfta olsaydı ders çalışma isteği kalmazdı. Sınıfın yarısından fazlası uyuyordu.

Tenefüz zili çalar çalmaz çakır arkasına döndü. "Açım ben hadi yemek yiyelim."

Caner, hışımla çakır'a dönüp "O benim repliğim." dedi.

Çakır dil uzatıp "artık benim." dedi. Belli ki bu sene çakırla caner sürekli didişeceklerdi. İkisinin karakterleri aynı. Eş kutuplar birbirini iter.

Hep birlikte kantine indik. İki masayı birleştirip oturduk.

"2 günde derslerden sıkıldım." dedi ayberk.

Emre, ayberk'in koluna vurup "Sanki dersi dinlediğin var. Her ders uyuyorsun. Horlama sesini duyuyorum." dedi.

Ayberk sitem ederek "Hocalar ninni söyler gibi anlatıyor, ben napıyım. Hem horlamayan erkekmi olur." dedi.

"Gayette olur." dedi timuçin.

Çakır ağzındaki sakızı tutup çektikten sonra tekrar ağzına koydu. "Ben dersi dinlemekten zevk alıyorum arkadaşlar." dedi.

Çakır, bu cümlesinden sonra büyük balon şişirdi. Canerde çakırın ağzına vurup balonu  patlattı. "Çünkü tüm derslerde ağzındaki sakızla oynuyorsun gerizekalı."

"Sanane, bu da benim ders dinleme şeklim. Seni ne ilgilendirir." dedi çakır.

"Tabi ilgilendirir. O sakızla oynadığın elini üstüme siliyorsun şerefsiz." dedi caner sinirle.

Çakır omuz silkip burnuna yapışan sakızı temizlemeye çalışırken Ada arka masadan sandalye çekip yanımıza oturdu.

Sandalyesini aldığı masada ki kız hemen cırladı. "O bizim masaya ait ama."

Ada susar mı? Ayağa kalkıp konuştu. "Kes sesini. Ağzına bir çakarım bir daha konuşamazsın. Sanki o bi boka benzemeyen götünü koyduğun sandalyeyi aldık, mala bak ya."

"Relax kızım." dedi ege.

"Arkadaşımız gelicek." dedi kız. Resmen Ada'yı sinirlendirme yemin etmiş gibiydi.

Bu sefer ada, masalarında ki diğer boş sandalyeyi de aldı. Gıcıklığına yapıyordu.

Kız  "O büyük popon sığmıyor mu bir taneye!" dedi. Yanındaki diğer kızla gülmeye başladılar. Kendince laf soktuğunu sandı.

Ada gülerek "Evet canım ya benim ki büyük diye sığmadı. Ee tabi senin ki dikkat çekmeyecek kadar küçük olduğundan benimkine laf etmen doğal. Ah bebeğim Allah vergisi." dedi. Bizim masanın hepsi gülmeye başladı.