KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YIL

BÖLÜM 2

Multide Buğra

Kantin yavaş yavaş dolmaya başlarken birinin bağırma sesini duydum. Bu ses çok tanıdıktı.

Hassiktir çakır.

Tam kantinden çıkacaktım ki çakırla caner koşarak kantine girdi. Bizimkilerde sallana sallana arkalarından geldiler.

"Gel buraya şerefsiz." dedi caner.

Masa etrafında dönüyorlardı. "Gelmiyorum lan. Hem bir şey yapmadım ben."

"Ağzında oynadığın sakızla bana yüzük yapmak nedir, mal mısın oğlum sen!"

"İyi tarafından düşün yani o başkasının da sakızı olabilirdi." dedi çakır.

Çakır sınırları çok zorluyor. "Bak ya, bak ya delirecem."dedi caner.

"Dünün öcünü aldım." dedi çakır.

Dün ki olayı hatırladıkça gülüyordum. Çakır uyurken caner, çakırın el bebek gül bebek baktığı donlarından birini kesmişti. Hemde ders ortasında. Çakırda uyanınca ortalığı ayağa kaldırmış. Tüm sınıf içinde donumu kesen hanginiz ibneler diye bağırmıştı.

Caner gülerek "Lan oğlum, normalde ben etiketi kesecektim. Sen hareket edince işler ters gitti. Neyse ki çok hareket etmedin de götünü kesmedim" dedi.

Herkes kahkaha atmaya başladı.

"O zaman ben de onu sıraya yapıştıracaktım ama bi an dikkatim dağıldı diye eline geldi. Neyse ki ağzına girmedi." dedi çakır.

"Ağzıma girseydi o seni doğduğuna pişman ederdim." dedi caner.

Çakır, caneri umursamayarak konuyu değiştirdi. "Bana don borçlusun."

"Konuyu değiştirme."

"Lan derste çok sıkıldım, napıyım yani. Yanımda tek sen vardın."

"Dersten çık." dedi caner.

"Kadın beni dersten atmıyor. Ne kadar konuşsam da yine atmadı. Her şeyi yaptım dersten atılmak için." dedi çakır.

"Lan beni direkmen attı." dedim sitem kâr bir şekilde.

Arel kolunu üstüme atıp saçımdan öptü. "Geçen seneden sana garezi var ondandır."

Başımla buğrayı işaret ederek "Ona da mı?" dedim.

"O da mı dersten atıldı? Uyuyordum görmedim." dedi arel.

"Her neyse beyler oturun hadi. Uzatmayalım, herkes öküzün trene baktığı gibi size bakıyor." dedi timuçin.

Caner el hareketleriyle çakıra sonra görüşücez diyip sandalyeye oturdu. Çakırda dil uzatıp karşısına oturdu.

Ada'yı kolundan tutup çektim. Olanları anlatmam gerekiyordu. Bizimkilere nescafe almaya gidiyoruz demiştim.

"Şükrü abi bana 11 tane nescafe hazırlasana." dedim.

Sonra Ada'ya dönüp konuya giriş yaptım. "Kanka bu buğra dediğin çocukla konuştuk bugün."

"Oha, nasıl?"

"Ben dersten atıldıktan sonra o da atıldı, biliyorsun zaten. Neyse sonra biz bununla kantinde karşılaştık. Ben tost yerken yanıma geldi. İşte yürek yemişsin felan dedi öyle konuşma geçti aramızda. Sonra tanıştık ve en son tostumdan bir lokma alıp ayranımdan içti. Tost güzelmiş diyip gitti." dedim.

"O sonunu neden yaptı?" Ada da benim gibi şüpheciydi.

"Bilmiyorum işte." dedim.

"Bu işte bi terslik var. Ben fazla samimiyet kurma derim." dedi. Gözleri arkama kaydı. "Derin, arkana dönme şuan buraya bakıyor içlerinden biri. Ama sorun şu ki bakan buğra değil kumsal cadısı."