KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YIL

BÖLÜM 11

"Beril, beyaz kekim." dedi çakır.

Hepimiz şok olmuştuk. Çünkü beril buğraların yanına gelmişti hemde yağızın kolunun altında.

"Ne alaka?" dedi ada.

"Bizim arka sırada oturan saf kıza bak sen. Oltalamış bunlardan birini." dedi ayberk.

Masa altından ayberk'in ayağına vurdum. Neden vurduğumu anlamış olacak ki elini ağzına götürüp fermuarı çekti.

Arel, çakır'ı yerine oturttu. Şuan hepimiz çakır'a bakıyorduk. Kıyamam be daha kıza açılamadan kız elden gitti.

Arel masaya oturup "Ee çakır karpuz seçer gibi seçersen kızı bu olur." dedi.

Çakır gözlerini kısarak arel'e baktı. "Yarama tuz basma şerefsiz."

"Tamam ya çok takılma başkasını buluruz sana." dedi caner.

Çakır yerinden kalkıp "Ben onu istiyorum. Ve gidiyorum." dedi.

"Nereye?" diye sordum.

"Beril'le konuşmaya."

"Lan otur oturduğun yere saçmalama." dedi caner.

"Bence de, şimdi ne yeri ne de zamanı." dedi aras.

Ama çakır dinlemeyip yinede kızın yanına gitti. Evet yeni öğrenmiş olduğum bir şey değil çakır'ın yürek yemesi.

ÇAKIR'IN AĞZINDAN

Ah beril be neden bunu yaptın benim gibi çocuğa. Daha seninle konuşamadık bile güzelim. Ama konuşmalıyız.

Bizimkilere onunla konuşmaya gideceğimi söyledim. Hayır deseler de dinlemedim. Bu zamana kadar hep içimden geleni yaptım. Ve yine yapacağım.

Masaya yaklaşıp "Beril biraz konuşabilir miyiz?" diye sordum.

Yağız denen muşmula suratlı orangutan ortaya atladı. "Konuşamazsınız."

"Sana sormadım."

"Ama ben cevap veriyorum." dedi.

"O zaman verme." dedim.

"Burada seninle konuşacak kimse yok. Git o arkadaşlarının yanına." dedi buğra.

"Peki ya gitmezsem?"

Yağız yine girdi araya. Elini kaldırıp yumruğunu gösterdi. "Tadına bakarsın, tatlıdır."

Bende yumruğumu gösterip "Benim ki biraz acıdır." dedim.

"Kapışalım istersen." dedi.

"Hmm hiçbir okula istenmeyen ve son şansı bu okul olan bir öğrenci için fazla cesaretli bir söylem. Ama ben kabulüm, ne de olsa beni alıcak birden fazla okul var. Hadi gel." dedim.

Kahretsin, mükemmel laf sokma yeteneğim yine iş başında!

Söylediklerimden sonra yağız sadece bakmakla yetindi, bakışmamızı bölen ise beril oldu. "Tamam, konuşalım."

Yağız beril'in kolundan tuttu. O kolunu sikecem az kaldı.

"Beril otur."

Beril kolunu çekti. "Karışma yağız." dedi.

Beril'le en köşedeki masaya ilerlerken elimi cebime sokup arkama döndüm. Yağıza bakıp cebimden orta parmak çıkarttım ve önüme döndüm. Kuduruyordur o şuan. Görmesemde tahmin edebiliyorum.

Masaya oturduk. Beril bana ben beril'e  baktım bi süre. Sessizliği bozan o oldu. "Dinliyorum."

"Yağız ile nesiniz?" diye sordum.