Geç duyduğum alarm sesiyle yataktan fırladım. Telefonu hızla komidinden almaya çalıştım fakat alamadan telefon yerde sürüklenip dolabın altına girdi.
Elimi dolabın altına soktum. Telefonu hissettiğimde hemen çekip aldım. Saat 8.30 du. Hay böyle işin.
Koşarak alt kata indim. Merdivenleri ikili ikili atladım. En sonunda atlarken ayağım kaydı, yere yapıştım. Daha doğrusu yer ile öpüştüm.
Herkesi tek tek uyandırmaya başladım. Emre diretmeden kalktı, Ayberk zar zor kalktı. Timuçin Ege'nin ayağına bırakmamakta ısrarcı olsa da cimcikleyerek bıraktırdım.
"Sikecem ayağını." dedi Timuçin.
Ege uykulu sesle konuştu. "Ayağımı somuran sensin." Bu beni güldürürken, Timuçin'in suratını ekşitmesine sebep oldu.
Aras ve Arel birlikte uyuyorlardı. O ikisini en sona bırakmaya karar verdim. Çok masumlar.
Caner ve Çakır'ı uyandırmaya gittim. Ama ikiside odada yok. Her odayı tek tek dolaştım. Ama yok.
Bir yerden çıkarlar nasıl olsa. Arel ve Aras'ı bağırarak uyandırdıktan sonra dişlerimi fırçalamak için banyonun yolunu tuttum. Banyo kapısını açmamla şok olmam bir oldu.
Caner ve Çakır küvette uyuyordu. Bildiğimiz küvette ve bu küvet banyoda. Bunlar banyoda ne arıyor?
"Ne işiniz var burada?"
İkiside irkilerek kalktı. Yanlarına yaklaştım. Elime Caner'in kafasında duran donu aldım. Bu kesinlikle Çakır'ın. Evde ondan başka böyle fantastik çizgi filmli donları giyen yok!
"Belim tutuldu ya!" dedi Caner.
"Banyoda niye uyuyorsunuz oğlum?" Sorumu tekrarladım.
"Hepsi bu malın suçu." dedi Çakır'ı göstererek. "Gece gece geldi korku videoları izliyor. Bende buna git başka yerde izle dedim, olmaz korkarım dedi. Neyse kulaklığımı taktım uyumaya çalışıyordum, bu sefer de bana diyor ki 'Caner benim tuvaletim geldi'. Abi gel de delirme. Git diyorum, korkuyorum diyor, kapı önünde beklerim diyorum, içerde işiyemem diyor. Oğlunu işemeye götüren anne gibiydim dün."
"Ee niye burda kaldınız?"
"Beyefendinin her 10 dakikada bir tuvaleti geldi. Sürekli uykumdan uyandırdı. Bende en sonda burada kalmaya karar verdim."
Ağzım açık bir şekilde Çakır'a baktım. Her an kahkaha atabilirdim. Bunu önlemek için dudağımı ısırdım.
"Ama Derin biliyor musun, çok korkunçtu! Böyle saçları falan önüne gelmişti kızın, ödüm bokuma karıştı."
Sabır diledim. Elimdeki donu havaya kaldırdım. "Peki bu?"
"Benim donum." dedi çakır. Sanki söylemese bilmeyecem.
"Onu biliyorum Çakır da, bunun Caner'in kafasında ne işi var?"
"Ben ışığı açık bırakmak istedim. O da uyuyamam, dedi. Bende yanımda taşıdığım yedek donumu ona göz bandı yaptım."
"40 yılda 1 donların işe yaradı. Pek memnun olmasam da en azından ışık çarpmadı gözüme. Ha bu arada Derin o temiz merak etme." dedi Caner. Kirli olsa sanki kafasına sokucakmış gibi bide temiz diyor.
İkisine baktım. Şuan delirmek üzereyim cidden. "Hemen gidin giyinin zaten geç kaldık. Hadii!!"
İkiside küvetten çıktı. Arkalarından kapıyı kapatıp kahkaha atmaya başladım. Cidden mükemmellerdi. İkiside birbirinden komik uyuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YIL
أدب المراهقينYaz tayfasının ateş kolejine gelmesiyle birlikte eğlence, aşk, kavga ve salaklık hiç eksik olmayacak bu yıl.