BÖLÜM 21

4.4K 351 146
                                    

Caner, Çakır, Ayberk ve Emre benim yakışıklı sevgilimi ters şekilde taşıdılar. Arel poposunun üstüne oturamadığını söyledi.

Doktorun yanına gelir gelmez Arel'i uzandırdılar. Arel'in poposu güzelmiş haa. Yüz üstü uzanınca fark ettim.

Kendine gel Derin!!

Hafiften bi silkeledim kendimi. Öhöm şimdi kendime geldim.

"Daktır bey bakar mısınız? Bizim arkadaşın poposu kırıldı heralde." Tam Çakırlık hareket.

"Rezil olduk yine." dedi Ayberk.

"Yoo bence rezil olmadık, böyle seslenmek çok eğlenceli." dedi Ada.

"İşte benim kankam yaa." Çakır'la Ada yumruk tokuşturdu.

Arel inleyerek "Lan Çakır, lan Allahın belası şurdan bir kalkıyım bak ne yapıcam sana!!" dedi.

Çakır sanki Arel hiç kalkamayacakmış gibi konuşmaya devam etti. "Kalktığında konuşalım be kardeşim."

Doktor gelip Arel'i muayene etti. Her poposuna ellediğinde Arel çok yüksek sesle olmasada acıdan inliyordu.

"Uvv bizim ki uçmuş." dedi Çakır.

Herkes gülmemek için kendini zoe tutuyordu, bunu yüzlerine bakarak çok rahat anlıyorum.

"Arkadaşınızın kalçasında çatlaklar oluşmuş bir kaç gün üstüne oturmasın. Yüz üstü yatmaya devam etmeli."

"Peki, teşekkür ederiz." dedim.

Doktor yanımızdan gittikten sonra Çakır konuştu. "Gider ayak çocuğun poposunu kırdık lan. Gerçi oturmak dışında pek bir şeye yaramıyor."

O an ortamda bir sessizlik oldu. Herkes birbirine baktı.

"Sapık mısınız lan?! O anlamda demedim. Götümüzün oturmak dışında bir işlevi yok yani onu diyorum, mallar." Herkes Çakır'a bakmaya devam etti. "Her neyse ne kadar anlatsam boş zaten."

Sessizliği bozanımız Tuğçe idi. "Hadi artık eve gidelim ben acıktım."

Bizimkiler areli taşımak için harekete geçtiler. Çakır ve Caner kollarından, Aras ve Ayberk karnından, Emre ve Timuçin bacaklarından tuttu. Hepsi aynı anda havaya kaldırıp kafalarının üstünde taşıdılar.

Otomatik kapı açıldığında Çakır ve Caner çıkmak için hamle yaptı. Arel'in kafası kapıya çarptı, hepsi sendeledi, çakır ise yamulup düştü. Çakır'ın dengesini kaybedip düşmesiyle tüm hepsi yere yapıştı. Hastahanede bile rezil olduk.

Hemen yanlarına koştum. "Arel bir şeyin var mı?"

"Yok sevgilim. Bu mallar düzgün iş yapamıyor, neyseki yüz üstü taşıdılarda düşerken götümün üstüne düşmedim. Çatlak kırığa dönüşecekti yoksa." Ya kıyamam ben Arel'ime.

"Çok çok bir kaç gün bir kaç ay olurdu. Bu yani ağlama şimdi." dedi Çakır.

Arel, Çakır'ın ayağına uzandı ama Çakır ani refleksiyle çekti. Arel dahada sinirlendi. "Oğlum hâlâ konuşuyorsun bak!!"

"Konuşacam tabi. Hazır seni böyle sakat ettim bi zahmet içimi dökeyim."

Hastahane çalışanları hemen yanımıza geldi. İyi olup olmadığımızı sordular. Biz iyiyiz dedikten sonra yardım etmeye yeltendiler ama biz onların zamanlarını yememek için istemedik.

Arel'i tekrardan taşıdılar. 15 dakikalık yolun ardından eve yetiştik. Sevgilimi koltuğa bıraktılar. Arel yüz üstü uzanıp etrafı izlemeye başladı.

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin