BÖLÜM 19

4.6K 372 97
                                    

Bu sefer bölümü geciktirmek istemedim 😇

Çakır'ın sözüne karşı Yağız oturduğu yerden âdeta uçtu. Hepimiz arkasına baktık. Cidden de yapmıştı.

Yağız'ın poposunda bir orta parmak resmi vardı. Ve dediği gibi ölçerek yapıp tam ortayı tutturmuş.

"Bu aklına nasıl geldi lan?" diye sordu Mert.

Çakır "Buraya oturacaklarını tahmin etmek pekte zor olmadı. " dedi. Ardından Buğra'ya bakıp " Bay salak naber? Gençler sandığınız kadar zeki değilsiniz, haberiniz olsun!"

"Çok mantıksız oğlum! Sen dersteyken bunu nasıl yapabildin? Ve Şükrü abi bize bunların 2 gün önce çizildiğini söyledi?." Koray'ın sorusuna karşı Çakır güldü.

"Ben tuvalet izni alarak sınıftan çıktım. Tabiki tuvalete gitmedim. Okulda işemeyi tercih etmiyorum her neyse konumuz bu değil. Kantine inip Şükrü abiyle konuştum. Anlaşma yaptık ve ben sandalyeleri boyadım. O da siz sorunca 2 gün öncesinden dedi. Sizde salaksınız kontrol etmeden oturdunuz. Sonuç bu!"

Çakır beni kolunun altına alıp yürümeye başladı. Diğerleride gülerek bizimle geldi.

Çakır bir anda durup Buğra'lara döndü. "Ordan kalkmanızı tavsiye etmiyorum. Hepinizin. Sizde orta parmak olmayabilir ama bu turuncu bir güler yüz, sarı bir bok veya kırmızı bir öpücük olmadığı anlamına gelmiyor."

"Oha şaka!!"

Arel'in tepkisine karşı Çakır gülerek "1 Nisan da değiliz." dedi. Vaovv arada bir Çakır'ı elektrik çarpıyor heralde. Komik olan çocuk bir anda ciddi birine dönüşüyor. Değişik.

Buğra yerinden kalktı. "Arel ne komik değil mi? Senin bunları yapman gerekirken arkadaşlarının bunları yapması!"

Arel güldü. "Onlar arkadaşım değil kardeşim. Ve kardeşler her zaman birbirine yardım eder. Biz gittikten sonra bence siz bi sorgulayın, ne olduğunuzu! Sen müdür yardımcısından azar işitirken onlar uyuyordu."

Emre ekleme yaptı. "Bizde ise biri azar işitmeye giderken diğeri uyumaz. O da arkasından gider."

Buğra ses çıkarmadı. Bizde arkamıza dönüp sınıfa çıktık. Hocayı tam sınıfa girerken yakaladık.

"Yeni gelen arkadaşlarınız nerede?"

"Onlar derse giremeyecek hocam pantolonları yırtılmış." dedi Çakır.

"Nasıl yırtıldı?"

Çakır anlattı. "Uzun eşek oynuyorlardı. Buğra zıplarken bacağını 90 derece açmış veeeee çatt gitti pantolon."

"Sende mi oynadın da biliyorsun Çakır efendi?" diye sordu hoca.

"Yok hocam ben sadece izleyiciydim. Ben olgun bir erkek olduğumdan böyle çocukça şeyler yapmam."

"Sen ve olgunluk puhah." Caner kahkaha attı.

"Her neyse dersi kaynatmayın." Hoca dersi anlatmaya başladı.

Caner Çakır'a dönüp yarım kalan cümlesini tamamladı. "O donla olgunluk hiç olmuyor, Çakır!"

"Sen nasıl gördün lan?"

"Evde giyinirken. Pepe pepe çok üzülüyor." Caner sadece bizim duyabileceğimiz bir tonda kahkaha patlattı.

"Pepe mi? Oha." dedim gülerek.

"Sapık mısın lan sen? Benim giyinirken niye dikizliyorsun?"

"Ulu orta yerde giyiniyordun, mal! Koskoca oturma odasında seni üstünü değiştirirken görmemek imkansız!"

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin