KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YIL

BÖLÜM 5

"Arel"

Arel yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. "Ne oluyor burada?"

"Evet ne oluyor?" Zaten kumsal burnunu sokmasa olmaz. Kesin bu kız buğraya aşık.

Ben dilimi yutmuş bir şekilde buğraya baktım. Buğrada bana bakıyordu. Arel'in gözleri buğrayla benim aramda git gel yapıyordu.

"Iı şey-"

Ben mırın kırın ederken buğra az önce tutmuş olduğu sandalyeyi çekip oturdu. "Bir konuyu konuşuyorduk." ardından ekledi. "İkimizi ilgilendiren."

Lan buğra çocuğum hadi tamam bir konu konuşuyorduk dedin de neden ikimizi ilgilendiren diyorsun.

"Neymiş o konu? Sonuçta derin sevgilim ya hani benide ilgilendiriyor o konu."

Buğraya bakıp gözlerimle hadi bakıyım hareketi yaptım. Buğra bu hareketime güldü.

Arel'e dönüp " İkimizde kimya dersinden atılıyoruz. Bunu nasıl halledebileceğimizi konuşuyorduk, derin ile." dedi. İle kelimesini üstüne basarak söylemişti.

Zeki çocukmuş ha, bu buğra! Benim aklıma gelmezdi bunu söylemek. Ben salak gibi mırın kırın eder yakalanırdım.

"Yardım edebileceğim bir konuymuş." dedi arel.

"Et o zaman." dedi buğra.

İkisi gözleriyle kavga ediyordu âdeta.

"Özür dileyin, geçin." dedi arel.

Buğrayla ikimiz aynı anda arel'e bakarak "Asla olmaz." dedik.

Arel ikimizin tepkisine şaşırmıştı. Bense buğrayla aynı fikirde olmamıza. Buğra'nın neye şaşırdığını bilmiyorum ama.

"O zaman derse girmeyin." dedi kumsal.

Harbi mal bu kız. "Sen çok zekisin ya. Biz zaten her derse giriyoruz. Kantinde bedenlerimiz, sınıfta ruhlarımız oturuyor." dedim.

Kız sinirle bana baktı. Bende allah akıl fikir versin diyip kafamı başka yöne çevirdim.

Buğra sandalyeden kalkıp kumsal'ın yanında durdu.

"Neyse şimdi bizimkiler gelirler, biz gidelim.  Derin seninle bu konuyu daha sonra konuşuruz. Bir çözüm bulalım yıl böyle geçmez." dedi buğra.

"Sevgilimle sık konuşmazsan sevinirim. Pek muhattap olmasını istemediğim bir kişisin de." dedi arel.

Buğra güldü. "Sevgilini isteyen yok zaten ders hakkında konuşuyoruz sadece. Al senin olsun."

Buğra'nın sözlerine karşı arel "Benim zaten." diyip göz kırptı.

Arel'le buğra iki dakika bakıştıktan sonra buğra ve kumsal kendi masalarına gidip oturdular. Ama hâlâ buraya bakıyorlardı.

"Sen nasıl dersten atıldın, uyuyordum ben o gün." dedi arel.

"Hiç sorma ya sen uyuyunca bende etrafa baktım. Emre düşünceli duruyordu bende timuçini yerinden kaldırıp oraya geçtim. Emre meğersem kimya sorusunun cevabını düşünüyormuş. Bende çok boktan bir ders dedim. Sesli söylemişim bunu hoca duydu sınıftan attı." dedim.

"Peki ya buğra?"

"Tam ben çıkarken buğra da bana destek verdi, haklı diyerek. Hoca onuda attı." dedim.

"İlk konuşmanız mı?"

"Hıh işte şimdi çakır'ın dediği zaman geldi." dedim.

"Derken?"