Eve erken dönmek zorunda kalmıştım. İstemeye istemeye oldu. Hâlbuki bugün çok eğlenceli olacaktı. Çakır, beril'le konuşmaya gidecekti.Ama tabi ben eve gitmek zorunda kalınca çakır'da konuşmadı. Sen olmadan konuşmaya gitmem. Seninde okulda olman gerekiyor demişti. Canım ya.
Oturma odasına girip koltukta oturdum. Karnımın ağırısı beni öldürüyordu. Klima önünde uyursam tabi böyle olur.
"Derin ben sana kaç gündür diyorum şu klimayı açma."
Tabiki arel beni yalnız bırakmamıştı. Normalde çakır ve caner gelicekti ama arel diğerlerine okulda kalmalarını söyleyip benimle kendi geldi.
Çakır arel'e sinir olmuştu. Ben o halde olmasaydım eminim ki tepki gösterirdi. Ama beni o hâlde görünce kabul etmek zorunda kaldı. Tabi giderken "bu çocuğu sevmiyorum." demeyi ihmal etmedi. Zaten çakır hiçbir zaman arel'i sevmedi.
"Sıcak." dedim.
"Ne sıcağı farkındaysan sonbahardayız." dedi arel.
"Sonbaharda olmamız üşüyeceğimiz anlamına gelmiyor, arel ateş." dedim.
"Terleyeceğimiz anlamına hiç ama hiç gelmiyor, derin soykan." dedi.
Dil uzatmakla yetindim.
Koltukta rahat edemeyince odama çıkmaya karar verdim. Tam odama çıkarken arel beni durdurup salonda beklememi söyledi. Bende tekrardan az önceki koltuğa döndüm.
Koltuğa uzanıp ayaklarıma karnıma doğru çektim. Karnımın ağrısı çok şiddetli ve geçecek gibi değil.
Arel yanıma gelip beni kaldırdı. Mutfağa geçtiğimde masada kurulu olan kahvaltıyı gördüm.
"Yemek yemeden ağrı kesici içilmez. İlk yemeğini ye sonra ağrı kesicini vericem." dedi.
Oha lan arel bana kahvaltı hazırlamıştı. Bunu arel'den beklemiyordum, açıkçası. Sandalyeyi çekip oturdum.
Ağzıma zeytin atıp konuştum. "Sen niye yemiyorsun?"
"Kahvaltı ederken seni izleyemem. Bende kahvaltı etmek yerine seni izlemeyi tercih ediyorum." dedi.
Utanmıştım biraz. "Ama bu şekilde izlersen yiyemem." dedim.
"Pekâla. Şuan yemek yemen daha önemli olduğu için izlemiyorum. İlaç içmeyecek olsaydın izlerdim. Benim yukarda işim var önündekilerin hepsi bitecek." diyip masadan kalktı.
Arel gittikten sonra hunharca yemeye başladım. Arel'in yanında bu şekilde yiyemezdim. Bu şekilde sadece caner ve çakır'ın yanında yiyebilirdim. Çünkü onlarda hayvan gibi yiyorlar.
Düşündüm de bugün karnımın ağırması iyi oldu. Uzun süreden sonra ilk defa tek başımızaydık. Bu beni mutlu etti. O mükemmel hikayelerinden bir tanesini dinlemek için sabırsızlanıyorum.
Kahvaltım bittikten sonra oturma odasına geçtim. Az önceki koltuğa oturdum. İnsanları stalklamaya başladım.
Karşıma ozan'ın fotoğrafı çıktı. Ay bu çocuk çok taş ya. Galatasaray lisesinin en yakışıklı erkeğiydi.
Profiline geçip fotoğraflarına baktım. Bir kızla fotoğrafını görünce alttaki yazıyı okudum. My bayb (burda yanlış yazmadım beyb demek istiyor.) Lan bu çocuk ne ara sevgili yaptı. Ama kız çirkin be.
Arel'in geldiğini görünce telefonu kapattım. Arel elindeki ilaçla suyu uzattı. İlk ilacı sonra suyu elinden aldı.
İlacı içtikten sonra Arel beni kucağına aldı. Merdivenlere yöneldi, çıkarken biraz zorlandı tabi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJ GÜNLÜĞÜ 3 - SON YIL
Подростковая литератураYaz tayfasının ateş kolejine gelmesiyle birlikte eğlence, aşk, kavga ve salaklık hiç eksik olmayacak bu yıl.